24♤Hayat arkadaşı

4.7K 163 4
                                        


Sabah yüzümde hissettiğim ufak ufak öpücüklerle açmıştım gözümü. Gülümseyip baktım gözlerim önündeki adama

"Günaydın" dedim kısık sesimle

"Günaydın" dedin gülümseyerek. Sabah sabah onun yüzündeki tebessümü görünce tüm huzursuzluğum kaybolup gidiyordu, kendimi iyi hissediyordum
Arslan kafasını boynuma gömüp, orada soluklandı

"Arslan"

"Hı?"

"Ne olacak şimdi bu meselenin sonu? Hayırlı sonla bitecek mi?"

"Meraketme, hallolur"

"Ne kadar rahatsın"

"Niran ben dün gidip gördüm onları, ayrılmak istemiyorlar ama çocuk gibi inatlaşıyorlar"

"O zaman büyüsünler biraz, daha kaç insanın canını yakmayı düşünüyorlar?"

"Senin canını mı yakıyorlar?"

"Yaktılar ya"

"Şimdide yanıyor mu o canın?" dedi kafasını kaldırıp soru dolu bakışlarla yüzüme bakarken. Belki onlar sayesinde olmuştu Arslan'la evliliğimiz ama bu doğru bir yol değildi. Ya her şey tam tersi olsaydı? O zaman ne olacaktı? O zaman kim düşünecekti beni?

"Yanıyor..." dedim

Arslan'ın bakışları değişti, sanki gözlerindeki işık bir anlığına kaybolmuş gibi oldu. Lafımı yarım bıraktığım için beni anlayamamıştı

"Yanıyor, çünkü ya onlar saçma bir ayrılık yaparsa, ve bu yüzden bize zarar gelirse? Malum berdel-"

Elini ağzıma kapatıp, konuşmama izin vermedi

"Şştt, o ne biçim laf hatun?"

"Bu biçim laf işte, korkuyorum"

"Sen mi korkuyorsun? Güldürme beni. Bunu kardeşinide alıp kaçan kız mı söylüyor? Ayrıca kim bizim evliliğimize karışabilir? Söyle yarim kim ayırabilir bizi? Kim engel olabilir beraber olmamıza?"

"Kimse.." dedim gülümseyerek

Alnıma öpücük kondurdu.

"Dert etme sen bunları, kendini yorma"

Kafamı salladım uslu uslu

"Hadi kalkıp inelim kahvaltıya" dedi yataktan kalkarken. Kalkıp hazırlandık ve aşağıya kahvaltıya indik. Sofra çoktan kurulmuştu, herkesin yüzünde durgun ifade vardı. Sonuçta kötü haber almışlardı, saçma sapan kavgalarla uğraşan insanlarla uğraşıyorlardı..
Morallerinin bozuk olması gayet normaldi

"Günaydın" dedim herkese yerime geçip otururken. Herkes kafasıyla cevap vermişti bana. Herkesin yüzünden düşen bin parçaydı..
Umarım bu mesele en kısa zamanda çözülürdü. Bugün bende gidecektim bizim konağa. Belki bende konuşurdum, bir çare bulurduk

Kahvaltıdan sonra Arslan beni bizim konağa götürmüştü, kendisi şirkete uğrayacağını söyleyip gitmişti. Annemin hali hal değildi, abim yüzünden kahroluyordu kadın. Hiç mi düşünmüyordu annemizi?
Küçük kız kardeşim Yağmur'a sıkı sıkı sarıldım. Bu olaylar onun psikolojisine iyi gelmiyordu, daha çocuktu o. Bu kadar şeyi kaldırmak onun için çok zor olurdu

Rüya'nın yanına gitmiştim ilk, odanın bir köşesinde oturmuş, saçlarını tarıyordu. Beni görünce gülümsedi, aynı şekilde bende

"Niran"

"Rüya gelmek sebebimi anlamışsındır, kaç gündür malum olaylar" dedim yanına geçip otururken. O sırada yine gözleri dolmuştu, aşık olduğu, deli gibi sevdiği her halinden belliydi. Ama bazen aşık olmak yetmiyordu, akıl, mantık da önemliydi. Mesela böyle meseleleri konuşup halledip bir çözüm bulmak yerine böyle büyütmüşlerdi. Bu meseleyo böyle halledemezlerdi, böyle çözemezlerdi. Şuanda bir birilerine sıkı sıkı kenetlenmeleri, sarılmaları gerekirken böyle saçma saçma şeyler yapıyorlardı

Niran/ Berdel✔️(Ateş Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin