_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_
Bir hafta sonra...
Minho sabah uyandığında, Jisung yanında değildi. Ondan geç kalkan küçük bedenin şimdi yanında olmaması kaşlarının çatışmasına neden olmuştu ama duyduğu sesle bu hemen düzeldi.
"Bak sana süprizim var!" Jisung yumruğunu yukarı sallayıp içinde bir şey olduğunu belli ederken, Minho kendini dikleştirdi. Sincap çocuğun pıtı pıtı adımlar ile örümceğinin içinde bulunduğu fanusa ilerleyişini izledi.
Jisung örümceğinin önünde durmuş, boş olan eli ile kapağını açmıştı. Elini havaya kaldırıp mutlu bir şekilde bağırmıştı, "hamam böceği!"
"Nam nam Örümcekcik," elindeki böceği yavaşça fanusun içine bırakcakken siyah beyaz çizgili talanturası elinden kapmıştı bile.
"Bence de, çekirgeden daha güzel." O gözünden kalpler fışkırarak örümceğine bakarken, Minho sıra dışı şeylere bayılan Jisung' a kıkırdadı.
Hamam böceğiniden eser bırakmayan örümceğini izledi Jisung, sevinç ile cıvıldadı, "ağh çok beğendin!" Örümcek hızlı adımlar ile onun yüzüne doğru ilerleyip, cam fanusa bir kaç bacağını koydu.
"Bende seni seviyorum!" Kollarını kare fanusa dolamaya çalışsada büyük fanusu tam çevreleyemedi. Ama bu küçüğün pek umrumda değildi .
Minho bacaklarını aşağı atıp, onun tatlığına güldü bu seferde. O an fark etti küçük olan onun uyanık olduğunu, "örümcekcik, Minho'yu uyandırdık." Örümceğine bakarak söylemişti.
"Bence seni öğün olarak görüyor." Fanusa ayaklarını vuran, ağzını açıp kapayan örümcek adına konuşmuştu Minho.
"Onu da nerden çıkardın?"
"Hamam böceği yiyen, sincapta yer." Bu Jisung'u güldürürken, fanus ile aynı boyda olmak için diz çöktüğü yerden kalktı.
"Elimi yıkamam lazım çünkü hamam böceği kokuyor." Sonra merakına yenik düşüp burnuna eline yaklaştırdı. Daha çok yaklaştırmamışken, öksürük krizine girmişti. Minho ona yüksek bir kahkaha atarken, Jisung kendine gelince konuştu, "bir daha hamam böceği koklamak yok." Koşar adımlar ile odasındaki lavoboya giderken, Minho'da pijamalarını çıkarmak için ayaklandı.
"Böceği nerden buldun?"
"Bilmiyorum, Hyung kavunzun içine koymuştu görünce aldım." Minho onu kafasını sallayarak onayladı.
"Saat?" Jisung'un üstünde hâlâ pijama olduğunu daha yeni fark etmişti. Küçük olan kendini yatağa bıraktı, "yedi bucuk galiba." Yazın erken kalmak normaldi ve bunun sebebi sıcaktı. Ama bu Jisung'a etki etmediği için tekrar uyumak onun için zor değildi.
"Hadi aşağı inelim." Gözlerine kapatan çocuğun yanına oturdu. Onun küçük mızmızlanmalarını dinledi. "Erken, yat yat yat." Minho'nun kolundan çekip onu tekrar yatağa yatırdı. Kalkması için sıkıca sarılırken Minho güldü onun çabalarına.
Onun kollarından kurtulup üstünde doğruldu, parmakları küçüğün bel oyuntusunu gıdıklamaya başlayınca, Jisung kahkahaları ile onun elini itmeye çalıştı.
Minho bir haftada onun bedenini çözmüştü.
"Dur! Dur!" Sonunda onun iki elinide yakalamış kendinden uzaklaştırmıştı. Derin derin solurken zar zor konuştu, "yete... yeter. Ayh..." Hâlâ gülerken, ellerini kurtarmaya çalışan Minho'nun parmaklarını daha sıkı tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısasa Kısas |Minsung✓✓
FanfictionJisung lise için Busan' dan Seul' e annesinin ısrarları ile gider. Oraya gittiğinde kalacağı yurdun iki bloğu vardır. Her iki blok da birbirleri ile anlaşamazlar. Ve Jisung sanki bunu gidermek için gelmiştir. O anlaşmazlıkları hiç fark etmez çünkü h...