_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*Jisung hava alanına varınca rahat bir nefes aldı. Tamam hava alanındayım. Seul' deyim. Ohh buraya kadar geldiysem devamında hallede bilirim, sanırım. Şeklinde kendisini avutuyordu.
Uçaktan inip ilk iş olarak telefonunu uçak modundan aldı. Kimin ne zaman arayacağım belli olmaz, ve cevap veremeyip kimseyi endişelendirmek istemiyordu.
Şimdi ise bavulunu alması lazım, sonra bir taksi tutup kalacağı yurda gitmesi. Bu aşamaların hepsini Busan' dayken tavşan ve papatya ile bolca tekrar etmişti. Bu sayede en azından o kadar hazırlıksız değildi.
Okulların açılmasına bir hafta vardı, annesi bu süre içinde Jisung' un yurdu tanıması ve yoğun bir şekilde 'sosyalleşmesi' gerektiğini söylemişti. Bu onun için zor değil, ama kolayda değil.
^^
Hyunjin sabah telefonundan gelen sinir bozucu bir sese maruz kaldı. Kim sabahın köründe onu arar ki ?! Aramayı cevaplamak ya da kapatmak gibi bir hamlede bulunmayınca, sinir olduğu sesinden belli olan seungmin bağırdı.
"Siktiğimin telefonunu sustur Hyunjin! "
Hyunjin ise hâlâ telefonu duymamazlıktan gelmeye devam ediyordu. Jeongin ise bıkkın bir şekilde kafasının altındaki yastığı çekti, sonra başını yan yatırıp yastığı yüzünün üstüne koydu. Ardından iki ucunuda yatağa bastırıp, sesin kulaklarına daha az ulaşmasını sağladı.
"Biriniz susturun şunu !" Seungmin sinirli ve bıkkın bir şekilde tekrar konuştu, "O telefon şimdi susmazsa, kırarım." Bu küçük tehditi üzerine Hyunjin bir elini komidinin üstündeki telefona attı. Hâlâ ısrar ile çalan telefonu önüne getirdi ve tek gözünü açarak kimin aradığına baktı. Telefonda kocaman harflerle yazılmış,
Bay Beahyun
İle kendisine geldi. Yurt müdürü onları sabahın köründe niye arıyordu ki ? Hyunjin kafasını biraz toplayıp, telefonuna bakmayı sürdürdü. Seungmin' den gelen derin nefes alış verişini iştir işitmez telefonu sessize aldı.
Telefon çalmaya bitirir bitirmez bir mesaj geldi.
Bay Beahyun:
Hyunjin evladım uyandığında bana dönüş yap.Hyunjin iyice meraklanıp mesaja hemen karşılık vermeyi düşündüm ama, adam daha biraz önce aramıştı ve üstünden üç dakika bile geçmeden mesaj atmak pek saygılı bir davranış gibi gözükmüyordu. Onun yerine bunu yarım saat sonraya erteleyip, biraz daha kestirmenin hiç fena olmayacağına karakıldı. Yatmadan önce saati kontrol etti. Yedi buçuk olamak üzereydi ve hiç kimsenin okul dışında bu kadar erken kalkacağını düşünmüyordu. En erken saat dokuzda mesaja karşılık verirdi.
^^
Hyunjin uyandığında saat neredeyse on olmuştu. Okul tatil olunca en fazla bir ayını ailesi ile geçirmiş, sonra oda arkadaşları gibi yurda geri dönmüştü ve okul açılana kadar yatma kararı almıştı.
Son bir haftalık tatilinde aynı şekilde deliksiz bir uyku ile geçirçekti, ama sabahın yedisinde yurd müdürü tarafından aranması ile bu uyku bölünmüştü ve tekrar dalması en az altı dakikasını almıştı.
Şimdi ise sırt üstü yatmış, suratsız bir şekilde tavanı izliyordu. Yataktan kalması gerektiğini fark etmesine rağmen, tavanı izlemek ona daha cazip geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısasa Kısas |Minsung✓✓
FanfictionJisung lise için Busan' dan Seul' e annesinin ısrarları ile gider. Oraya gittiğinde kalacağı yurdun iki bloğu vardır. Her iki blok da birbirleri ile anlaşamazlar. Ve Jisung sanki bunu gidermek için gelmiştir. O anlaşmazlıkları hiç fark etmez çünkü h...