Bölüm 18

6 1 0
                                    

Selamlar hepinize! Nasılsınız?

Umarım hepiniz çok iyisinizdir.

---

"Vatan için can veren bütün kahramanlar için. Saygı ve minnetle anıyoruz." 

---

☪☪☪

Alpay Yenilmez...

"Neler oluyor lan orada?"  Diye silahımın dürbününden bakarken mırıldandım huzursuzca. Şuan hepimiz dağın arkasında saklanarak düşman içine sızan Asel'i gözetliyorduk. Çakır kod adlı terörist Asel ile konuşuyordu. Telsiz takmadığı için ne konuştuklarını duyamıyorduk.

Gözlerimi dürbünden ayırmadan Asel'in hareketlerini izliyordum. Çakır kod adlı terörist, dikkatle çevresine bakıyor, ardından Asel'e bir şeyler söylüyordu. Gerginliğim artıyordu. Telsiz kullanmaması işleri daha da zorlaştırıyordu. Ekibin geri kalanı da sessizdi; herkes pür dikkat bekliyordu.

"Komutan, ne yapalım?" diye fısıldadı Baran, yanıma sokularak. Gözlerimi dürbünden ayırmadan cevap verdim:

"Beklemede kalın. Yüzbaşı Asel'e güveneceğiz ama gözünüzü dört açın. En ufak bir hareketlilikte müdahale etmeye hazır olun."

O sırada Asel'in yüz ifadesi değişti. Çakır'ın söylediklerine kısa bir an duraksayarak karşılık verdi. Ellerini hafifçe kaldırdı, sanki sakinleştirici bir jest yapıyordu. Ancak omuzlarının gerginliği gözden kaçmıyordu.

"Bir şeyler ters gidiyor gibi," dedim kendi kendime. Gözüm dürbünden ayrılmadan telsize fısıldadım, "Uras, kuzey yönünü kontrol et. Kürşad, sağ kanattan durumu gözetle. Koruma pozisyonunda kalın, ama kimse ateş açmasın, yerimizi belli etmeyeceğiz."

Uras'ın kısa ve net bir yanıtı geldi: "Anlaşıldı, komutan."

O an, Çakır'ın arkasında bir hareketlenme oldu. İki silahlı adam daha, sessizce onların yanına yaklaşıyordu.

"Lan, ne yapıyorlar orada? Takviye mi geliyor?" diye mırıldandım sinirle.

Asel'in eli, ince bir hareketle cebine gitti. Muhtemelen gizli bir işaret cihazı ya da silahını kontrol ediyordu. Ancak, hareketi Çakır'ın dikkatini çekti. Adam, kaşlarını çattı ve bir adım geri çekildi.

"Komutan, bu iş patlayacak gibi," dedi Kürşad telsizden.

"Sabırlı olun," dedim. "Asel bunu kontrol edebilir. Ama hazırda bekleyin. Eğer işler sarpa sararsa, müdahaleye geçiyoruz."

Nefesimi tutmuş, Asel'in bir sonraki hamlesini bekliyordum. Sadece bir sinyal... Sadece bir işaret...

Dürbünden gözümü ayırmadan, elimdeki tüfeği daha sıkı kavradım. Çakır, elindeki küçük bir poşeti gösteriyor, alaycı bir ifadeyle Asel'e doğru sallıyordu. Asel ise ifadesizdi, ama omuzlarının gerginliği her şeyi ele veriyordu. Poşetin içinde ne olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yoktu.

"Siktir. O adamın ölüsü çıkacak buradan," diye homurdandım, içimdeki öfkeyi bastırmaya çalışarak.

"Komutanım, neler oluyor?" Kürşad'ın telsizden gelen sesi kararlı ama sabırsızdı.

Derin bir nefes aldım. Sesim soğuk ama netti:

"Çakır, yeni gelen uyuşturucu nakliyatını Asel'de deneyecek. O pisliği burada bırakmayacağız."

YÜREK SEVDA (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now