Bölüm 21

3 1 0
                                    

Selamlar hepinize! Nasılsınız? 

Umarım hepiniz çok iyisinizdir.

---

"Vatan için can veren bütün şehitlerimize. Saygı ve minnetle anıyoruz..." 

----

☪☪☪

Alpay Yenilmez...

"Asel, öpsene beni?" Bunu dediğime ben bile inanamıyordum ama demiştim işte. 

Asel kalakaldı. Gerçek anlamda kalakaldı. Bakışlarının tamamında şaşkınlık duygusu yer ediniyordu. Bir kaç kez dudakları açılıp kapandı ama ne diyeceğini bilemediği için sanırım geri kapattı. 

"Ney?" Diyebildi en sonunda. Gayet makul bir soruydu. 

Hayvan gibi kıza beni öp dedin Alpay. 

İçimdeki sesi susturdum hemen. Ne vardı ki? Sonuçta her gün bir kadına gel beni öp demiyordum. Allah Allah! 

"Dedik ya hani, kazanan istediğini yaptırır diye... Öpsene beni?" Dedim bir kez daha. Kaşlarını çattı. Kollarını önünde birleştirdi. Yalandan bir kızgınlıkla öksürdü, boğazını temizledi. Bakışlarına o yalandan kızgınlığını ulaştırmaya çalışıyordu ama beceremiyordu.

"Ben senin komutanınınım, hatırlatırım." Dedi yeniden yalandan bir kızgınlıkla. Güldüm. Hem de sesli güldüm. "Şuan rütbede değiliz. Üzerimizde üniforma da yok. Şuan sadece Alpay ve Asel'iz." Dedim tane tane. 

Yutkundu. Yutkundum. Sonra derin bir nefes aldı. Yavaşça elini omzuma attı. Boyu benden kısa olduğu için parmak uçlarında yükseldi. 

Aniden kalbim depar atmaya başladı. Hızlı hızlı atıyordu. Çok hızlı atıyordu. Fazla hızlı atıyordu.  

Asel, parmak uçlarında bana doğru yükselirken bende yavaşça ona eğildim. Saniyeler sonra dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettim. 

Yumuşaktı. Dağlarda, görevlerde kurumuş ve kabuk tutmuştu üstü ama yumuşaktı. 

Sakince öptü beni. Bende aynı sakinlikle karşılık verdim. Öpüşü sakindi, acelesizdi. 

Bir kaç dakika sonra benden ayrıldı. Bende yavaşça ondan ayrılıp geri çekildim. Gözlerine baktım. Gözleri parlıyordu. Sonra bakışlarını benden kaçırdı. Beyaz teninde, yanaklarındaki kızarıklar ele verdi onu. 

Güldüm. Tekrardan. Eğilip yavaşça iki yanağına elimi koyarak yüzünü büyük ellerimin arasına aldım. Yuvarlak bir yüzü vardı ama çene yapısı keskindi. 

Saçlarındaki toka düşmüştü. Siyah, dalgalı saçları yüzüne dökülüyordu. Bir elimle alnına gelen saçlarını geri ittim. Alnını öptüm. 

"Benden rahatsız oldun mu?" Diye sorma ihtiyacı hissettim. Yeni, kötü bir olay yaşamıştı ve bu olabilecek bir durumdu. Sorduğum bu soruya anlam veremedi. Bir süre durdu, düşündü. 

Sonra yavaşça tekrardan dudağıma kısa ve hafif bir öpücük bıraktı. Bu sefer şaşırma sırası bendeydi. "Olmuş muyum?" Dedi masumca. 

Kocaman gülümsedim. Kendime çekip sarıldım. "Olmamışsın. Hiç olmamışsın hem de." Dedim eğlenen bir tınıyla. 

Başı göğsüme yaslıyken güldü. "Hadi gidelim artık." Tekrardan Asel'in elinden tutup arabaya yöneldim. O yolcu koltuğuna oturdu. Ben sürücü koltuğuna oturdum. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: 2 days ago ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YÜREK SEVDA (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now