Selamlar hepinize! Nasılsınız?
Umarım hepiniz çok iyisinizdir.
---
"Bu vatan için can veren tüm şehitlerimizin anısına. Saygı ve rahmetle anıyorum..."
---
☪☪☪
"Koray?" Herkes şok olmuştu. Herkes Koray'ı şehit oldu sanıyorken birden karşılarında görmeyi hiç biri beklemiyordu.
"Kardeşim." Diyerek ilk sarılan tabii ki Kürşad abi oldu. Onun ardından diğerleri de sarıldı Koray'a.
Baran, okkalı bir yumruğu Koray'ın çenesine geçirdi. "Hak ettim, değil mi?" Diye soran Koray'a herkes hak ettin temalı bakışını attı.
Onlar öyle kendi aralarında eğlenirken ben sessizce yanlarından ayrılıp arabaya doğru yürümeye başladım.
Arabanın kapısını açıp içeri girdiğimde başımı koltukların baş kısmına yaslayarak yan bir şekilde döndüm ve dizlerimi kendime doğru çektim. Dakikalar sonra arka kapım açıldı ve yanımdaki koltuk hafifçe aşağıya doğru çöktü.
Başımı hafif sola çevirip gelenin kim olduğuna baktım. Alpay. Dışarıdan bize bakan Kürşad abi ve diğerlerini gördüm. Muhtemelen onlar gelmek isteyince Alpay onları durdurup kendisi gelmişti.
"Ne yaptı sana o siktiğimin pezevengi?"
"Hiç." Diye soğuk bir sesle kısa bir cevap verdim. Elini kolumda hissedince irkildim. İrkildiğimi fark edince bakışları daha da derinleşti. Bakışlarında korku vardı. Hüzün vardı. Ama en çok nefret vardı.
"Asel, hayır de, lütfen. Lütfen bu düşündüğüm olmadı de." Dedi yalvarırcasına. Anlamıştı işte. Cevap vermek yerine sadece yutkunup dolan bakışlarımı hızla ondan kaçırdım.
"Öldüreceğim o piçi, geberteceğim! Ölmek için yalvartacağım o soysuz iti!" Doğrulup ona döndüm. "Lütfen, gidelim artık." Çaresizce omuzlarını düşürüp diğerlerini çağırdı.
Herkes arabadaki yerini aldığında araba yavaşça hareket etmeye başladı. Altı kişi olarak binip buraya geldiğimiz araba, şuan yedi kişi ile geri dönüyordu.
"Gizli görev demek ha." Diye alay ediyorlardı Koray'la bizimkiler. Koray surat asıp homurdandı. "Normalde dönmeyecektim henüz ama Asel'i duyunca kendime engel olamadım." Herkes bendeki garipliği fark etmişti ama hiç biri soru sormamıştı.
"Suna abla ve Özlem çok kötü oldu ama oğlum ya. Valla eve gidince ikisinden de sağlam dayak yiyeceksin benden söylemesi." Baran'a hak verdi herkes.
"Sorma kardeşim sorma. Şimdiden korkudan götümü bırakacağım buraya." Deyip güldü. "Asel?" Bakışlarım Kürşad abiye döndü. "hı?" Diye mırıldandığımda bir kolunu omzuma atıp beni göğsüne çekti ve saçlarımın tepesine bir öpücük kondurdu.
Huzursuz olsam da Kürşad abinin yanındayken kendimi güvende hissediyordum. Bir abinin sıcaklığı vardı onda. Ne kadar yara alırsam bile o bana sarıldığında yaralarım geçiyor gibi hissediyordum.
"Geçecek hepsi güzelim, geçecek." Diyerek kulağıma fısıldadı. Karargâha geldiğimizde hepimiz arabadan indik sırayla.
Gerekli görev raporlarını vermek için yetkililerin odasına ilerleyecektim ki Alpay beni durdurdu. "Sen dur, ben raporları veririm." Diyerek karargâha giriş yaptı.
YOU ARE READING
YÜREK SEVDA (DÜZENLENİYOR)
Romance"Yolun, ay yıldızlı bayrağımızla aydınlansın, kızılcığım." Son sözleriydi bunlar. Gözlerim ellerime doğru indi. Kan içindeydiler. Onların kanı... Annem ve babamın kanı... "Anne," kuru bir sesle mırıldandım. Babama döndüm. "Baba." Bu gerçek değildi...