Şu anda içinde bulunduğunuz devasa balo salonunun küçük bir köşesinde, erkek arkadaşın ve arkadaşların tarafından tamamen unutulmuş, siyah deri bir koltukta oturuyordun. Partileri hiç sevmezdin ama erkek arkadaşın Dusan takımının son galibiyetini kutlamak için onunla gelmen için sana yalvarmıştı ve o bu kadar mutluyken bu teklifi reddedemezdin. Beklemediğin şey ise onu seninle vakit geçirmek yerine farklı kadınlarla konuşurken görmekti. Etrafında mankenler ve influencer kızlar fır dönüyordu içinde yavaş yavaş alevlene güvensizlik duygusuna engel olamadın. Sadece bütün gece seni tamamen görmezden geldiği için ona kızmakla kalmadın, aynı zamanda açıkça dikkatini çeken o kızları kıskanmaya başladın ve elinin altında milyonlarca model varken seninle ne işi olduğunu düşünmekten kendini alamadın.Onu o kızlarla görmekten yorulmuştun salondan çıkıp doğruca lavaboya gittin. Yabancılarla dolu bir odada ağlamak bu kadar güvensiz hissederken yaşamayı isteyeceğin en son şey bile değildi, bu yüzden kulübün kirli bir tuvaleti saklanmak için en iyi yerdi.
Saatin kaç olduğunu bilmiyordun ama Dusan'ın uzaktan sana seslendiğini duydun.
"Bebeğim? İçeride misin?" diye sordu ahşap kapıyı çalarak.
"Evet, bir saniye" dedin, sesin biraz titriyordu. Dusan'la banyonun dışında buluşmadan önce gözyaşlarını sildin ve makyajını düzeltmeye çalıştın.
"Hey... Ben de seni arıyordum, her şey yolunda mı?" diye sordu, makyajının gözlerinin altında yarı yarıya dağılmış olduğunu görünce yüzünde endişe dolu bir ifade belirdi.
"Evet... Sadece biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı" dedin, onun ısrarcı ve sorgular bakışlarını görmezden gelerek.
"Emin misin?" diye tekrar sordu.
"Evet, sana söyledim iyiyim" yalan söyledin 'Sadece yorgunum...' yine yalan söyledin.
"Tamam... o zaman eve gidelim" diye gülümsedi.
"Kalabilirsin ve eğlenebilirsin... Nasıl eğlendiğini gördüm... Taksi çağırabilirim, sorun değil" diye önerdin sesinde bariz bir alayla. Üzgündün. İncinmiştin. Kızgındın.
"Bebeğim... bana ne olduğunu anlatabilir misin?" diye tekrar sordu.
"Hiçbir şey..."
"Hiçbir şey deme. Seni rahatsız eden bir şey var ve ben sana yardım etmek istiyorum..." dedi dürüstçe.
"Neden ben?" diye sordun kafası karışmış görünüyordu "Neden ben? Neden beni seçtin? Dünyadaki bütün güzel kızlara sahip olabilirsin ve sen beni mi seçtin? Hepsinin nasıl ağzının içine düştükleri gördüm Dusan... Seni nasıl istediklerini gördüm... ve bu durumdan kurtulmak için nasıl hiçbir şey yapmadığını ne kadar memnun olduğunu gördüm... ah neredeyse tüm ilgiyi üzerine çekmeyi seviyor gibiydin ve benimle ne işin olduğunu merak etmekten kendimi alamıyorum?" diye sordun, tamamen yıkılmıştın.
"Ne... neden bahsediyorsun?" diye sordu, biraz kafası karışmıştı, 'seni neden seçtiğimi biliyorsun, seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun...' dedi, elleri çeneni yukarı kaldırdı ve parmakları gözyaşlarını sildi.
"O zaman neden bütün gece seninle flört etmelerine izin verdin? Hepsi senin için eriyordu... Onlara hiç benzemediğimi biliyorum..." dedin.
"Sen mükemmelden de ötesin bebeğim... Sadece kabalık etmek istemedim... Sen mükemmelsin, seni o kadar çok seviyorum ki tahmin bile edemezsin" dedi, ıslak yanaklarını öperek 'Kendinden şüphe etmene neden olduysam çok özür dilerim... Seni asla incitmek istemedim biliyorsun' dedi.
"Sadece... tüm bu olumsuz düşüncelerim... "diye açıklamaya çalıştın ama seni durdurdu.
"Aklından geçenleri temizlememe izin ver, tamam mı bebeğim?" dedi, elleriyle belini kavradı ve seni kendine yakınlaştırdı.
"Dusan..."
"Hadi evimize dönelim, olur mu? Sadece evimizde sen ve ben" diye kulağına fısıldadı ve tüylerini diken diken etti.
"Tamam..." diye fısıldadın ve gülümsedi.
Eve vardığınızda minik kelebek öpücükleri tam bir öpüşme seansına dönüştü ve sen daha ne olduğunu anlamadan kendini onun kaslı vücudunun altında çırılçıplak yatıyor halde buldun.
Bütün gece etrafında dolaşan tüm o mankenleri hatırladın ve vücudun hakkında güvensiz hissetmeye, kötü şeyler düşünmeye ve bir kez daha kendinden emin hissetmemeye başladın.
"Hey güzellik" diye seslendi sana güvensizliğini hissetmişti 'sana kendini iyi hissettirmeme izin ver tamam mı?' diye fısıldadı boynuna birkaç öpücük bırakarak 'benim için ne kadar özel olduğunu bilmeni istiyorum' dedi doğrudan gözlerinin içine bakarak.
"Tamam" diye başını salladın.
"Seni seviyorum" dedi ve sen gülümsedin.
"Ben de seni seviyorum" diye karşılık verdin, uzun bir gece olacağını bilerek kendini onun sana vereceği zevke bıraktın.