Stres
Kylian'ın şu an ki ruh halini sadece bu kelime açıklıyordu.
Uçakta, kişisel eşyalarını koyduğu küçük el çantasını kaybettiğini fark etti. Özel bir uçuşta bile olsa, kişisel eşyalarını kaybetmeyi başarmıştı.
"Kylian, lütfen sakin olur musun? Her şey yoluna girecek. Evin kilitlerini çoktan değiştirdik, kredi kartlarını dondurduk. Eminim çanta, bi kaç gün içinde bulunacaktır." Omuzlarına masaj yaparak onu rahatlatmaya çalıştın.
"Sakin olamıyorum, tüm kimliğim bu çantadaydı. Artık hiçbir şeyim yok."
Babası da kimlik hırsızlığından muzdarip olduğu için endişeliydi.
"Hayır, her şeyini kaybetmedin."
"Ne?"
"Ben burdayım." Ona arkadan sarıldın. "Belki çok fazla değil, ama her şeyini geri almanı sağlayacağım Kylian. Gerekirse uçağı tek başıma didik didik ararım."
Aynadaki yansımasına bakıp gülümsedi.
"Sen fazlasıyla yeterlisin."
Kısa bir sohbetten sonra, ikiniz de onun doğum günü yemeği için hazırlanmaya başladınız. Tatil yaptığınız yerden her şeyi organize etmek zor olmuştu, ama başarmıştın.
Ailesi gelmeye başladığında, herkesi selamladın ve rahat etmelerini sağladın.
"Tatlım, senin banyoyu kullanabilir miyim? Buradakiler dolu."
Wilfrid sordu.
"Evet, üst kattaki banyolardan birini kullanabilirsin. Sormana gerek yok, lütfen kullan."
Wilfrid üst kattaki oğlunun banyosuna giderken, Ethan'ın sizin odanızdan çıktığını gördü. "Yakaladım seni," diye şaka yaptı.
"Tanrım, alt kattaki banyo hâlâ dolu mu?"
"Evet, öyle. Neden buradayım sanıyorsun?"
"Ben aşağıdayım, el yıkarken dikkatli ol, Liz makyajını orada yaptı ve hiçbir şeyi mahvetmek istemeyiz."
"Dikkatli olacağım."
Wilfrid, Ethan'ın dediği gibi dikkatli bir şekilde elini yıkadı, makyaj malzemelerine özen göstererek hareket etti.
"Ah, merde," ellerini kurulayacak bir havlu bulamadı ve bir şeyleri mahvetme korkusuyla ellerini sallamak istemedi.
Etrafına bakındıktan sonra bir seyahat çantasının üzerinde duran lacivert el havlusunu fark etti. Muhtemelen Kylian'ındı.
"Ah, Ethan, her zaman çok dağınıksın."
Havluyu aldı ve ellerini kurulayarak gitmek üzereyken seyahat çantasının içindekileri fark etti.
Kylian'ın kayıp el çantası oradaydı.
Onu alıp içini kontrol etti. Her şey yerli yerindeydi: cüzdanı, anahtarları, belgeleri. Bu, onu rahatlatmıştı.
Hemen haberi paylaşmak için dönüp gidecekken başka bir şey fark etti.
Seyahat çantası oğluna ait değildi. İçinde sadece bazı kişisel eşyalar vardı.
"Ne?" Bu çantanın neden sende olduğuna anlam veremedi.
Dürüst olmak gerekirse, Wilfrid seni pek sevmiyordu. Seninle ilgili her zaman onu rahatsız eden bir hisse kapılırdı. Bu konuda Kylian'la defalarca tartışmışlardı.