Selamlar canolar
...
Dünden sonra ne kadar yorgun olsamda neşem hep yerindeydi. Çok güzel bir gün geçirmiştim.
Abimle de güzelce bir kahvaltı yaptıktan sonra giyinmek için dolabıma gittim. Her zamanki gibi çok sadece ama çok şık olmuştum.
Hafifte bir makyaj yapıp çantamı da kaptığım gibi işin yolunu tuttum.
Malum hala çalışmam gereken bir iş, oynamam gereken bir nişanlı rolü var.
Şirkete girer girmez İkra yanıma geldi ve bugünün planlarını falan anlatmaya başladı.
Gene gereksiz işler vardı.
İkra yanımdan ayrılınca masama doğru ilerledim.
Ama tabi masanın üzerine ki koca lale buketini görmeyi beklemiyordum.
Bu da durudan değildir inşallah!
Masada duran buketi alıp üzerindeki notu okumaya başladım
'bir sonraki sefere lale al demiştin bende Lale aldım'
Yazan not yüzümde koca bir gülümsemeye neden olmuştu.
Hemen laleleri alıp özenle eski vazoya koymuştum.
Vazo da hiç boş kalmıyor hee!
Demire teşekkür etmek için yanına gideceğim zamanı bekleyecektim.
O yüzden yerime oturup işlerimle ilgilendim. Çeviriler, mailler, dosyalar derken iki/ üç saat geçmişti.
O kadar işe dalmıştım ki beş defa çalan telefonu bile farketmemiştim.
Arayan da abimdi!
Onu geri aradığımda azarlayacağını iyi bildiğimden toplantıda olduğumu söyledim.
Allah'tan azarlamadı.
Abimle konuşmamız bittikten sonra kahve almak için ayağa kalktım. Ama kendime kahve almışken içimden demire de kahve koyup götürmek geldi.
O yüzden ona da bir bardak koyup odasına doğru ilerledim.
Kapıyı tıklattıktan sonra ayağımla hafif ittirerek kapıyı açtım. Elimdeki bardağı masasına bırakınca "teşekkür ederim" dedi.
Gülümseyerek koltuğa oturduum.
"Bende çiçekler için teşekkür ederim" dedim.
"Ne demek" dedi ve elindeki telefonu masaya bırakarak bana döndü.
"Bu arada annem bir an önce senin ailen ile tanışmak istiyor"
Allahım yine mi bir aile yemeği!?
"Şuan şehir dışındalar. Ben haber veririm müsait olduklarında gelirler" dedim.
O da kafasını sallayıp kahvesini içmeye başladı.
Tam ağızımı açıp konuşacağım esnada telefonum çaldı. Arayan babamdı.
"Kusura bakma babam arıyor bunu cevaplamalıyım" diyip odadan çıktım.
"Alo babaacım"
Babamın sesi de pek mutlu geliyordu "kızım nasılsın?"
"İyiyim baba senn"
Konuşurken aynı zamanda beni kimsenin duyamayacağı bir yer geçtim.
"Bende iyiyidim seni merak ettim de" dedi.
Onu da çok özlemiştim açıkçası. Ve o an aklıma demir için yapacağım sürpriz geldi.
"Baba şu yakınlarda hiç basketbol maçı var mı?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Meşk
Teen Fiction"Ben onunla evlenemem çünkü-" lafını yarıda kesip bir bana bir de babasına bakıyordu. Babası da "çünkü?" Diyip tek kaşını kaldırdı. "Çünkü ben" "Çünkü ben onunla ile nişanlandım" dedi ve eliyle beni işaret etti. //6. Bölümden bir kesit//
