Aşk Meşk

42

Selamlaar birkaç gündür bölüm gelmiyordu canlarım üzgünüm.
...

Sabah erkenden uyandım. Şu aralar çok uyumama rağmen bu sabah tam tersi oldu ve erken kalktım.

Daha doğrusu ben erken uyandığomı sanıyordum. Taki telefonu elime alana kadar. Saatin biri geçtiğini görünce yattığım yerden fırlayarak kalktım.

Önce yatağı toplayıp sonra içeriye geçtim. Tabi demir evde yoktu.

Çokta acele etmeden kahvaltımı ettim. Üzerime bol bir kazak altıma da etek giydikten sonra şirkete indim.

Öncelikle ofisime geçip oturdum. Gelen birkaç maili incelerken diğerlerinden daha farklı bir mail gördüm.

Gözlerimi kısarak ekrana doğru yaklaştım ve okuduğum şeyden emin olmaya çalıştım.

Okuduğum şeyden emin olunca demirin yanına gitmek için oturduğum yerden kalktım.

Onun odasına doğru ilerledikten sonra kapıyı çalmayı unutup direkt içeri daldım.

İçeri girdiğimde babamla demiri gülüşürken yakalayınca demire anlatacaklarımın hepsini unutup babama sarıldım.

Onu özlemiştim.

Babam saçımı okşarken "kızım nasılsın?" Diye sordu.

"Gayet iyi" diye cevap verdim.

Babamla biraz daha sarıldıktan sonra ondan ayrılıp koltuğa oturdum.

"Ee ben yokken ne konuşuyordunuz öyle kıkır kıkır?" Merakıma yenik düştüm.

Demir bana dönerek "havadan sudan" dedi.

Çok üstelemek istemediğimden bu konu hakkında başka bir soru sormadım.

"Ee" dedi babam "rüzgar nerede?"

Elim telefonuma giderken abim odaya girdi. Hissetti herhalde.

Babamı görünce yüzünün rengi değişti. Yani onun geleceğini beklemiyordu.

"Baba?" Diye sordu merakla "hoşgeldin hoşgeldin de hangi rüzgar attı seni buralara?"

Babam yine güldü.

"Halletmem gereken bir takım işler vardı o yüzden erkenden İstanbula geldim"

Bu yanıttan sonra abim pek ikna olmuş benzemiyordu. Ama bizde onu ikna etmeye çalışmıyorduk sonuç olarak.

"Ha bu arada Dora seni görmeye gelen biri var"

Kim niye beni görmeye gelsin?

Demire baktığımda o da merakla bana bakıyordu.

"Kim?" Diye sordum abime.

"Bilmiyorum ki bana da seda söyledi. Üzerine basa basa, dora hanımı görmek isteyen 'birisi' var dedi"

"Tamam o zaman ben bir gidip bakayım" diye odadan çıktım.

Önce sedayı bulup yanına gittim. Israrla gelen kişinin kim olduğunu söylemedi. Sadece beni odamda beklediğini söyledi.

Dediği gibi bende odama gittim. Odamın dış duvarlarının hepsi cam olduğu için içindekini rahatlıkla görebildim.

Beni görmeye gelen duruydu. Masamın karşısındaki koltuğa oturmuş yanındaki valizlerle stresli stresli etrafa bakınıyordu. Birden beni görünce ayağa kalktı.

Hızla odaya girdim.

"Duru!?" Dedim heyecanla

"Ne oldu?"