44

47 7 1
                                    

Selamlaar
...

Dün erkenden eve geçip uyduk.

Sabahta yine şirkete geri döndük.

Ofisimde çalışırken arya yanıma geldi. Canı sıkılmış biraz sohbet etmek istediğini söyledi.

"Dora, senin bu abinle hayat çok zor. Sen nasıl oldu da 24 yıl buna dayandın ya!?"

Birden boşluğuma geldi ve kahkaha attım.

"Biraz zordur abim ama aslında çok tatlı çok iyi niyetli biri. Ben hariç kimseye bir zararı olmaz"

Ben konuşurken aryanın yüzünün yumuaşadığını farkettim.

"Öyle tabi öyle, çok güzel sever ama aynı zamanda çok sinirimi de bozuyor!" Son cümlesini söylerken ellerini sıkıyordu.

"Tamam tamam sen sakin ol" dedim "gerekirse ben onunla konuşurum"

Gözlerinin içi parladı.

"Sahi mi?"

"Tabi konuşurum arya. Ne olacak"

Masamda duran kahveden bir yudum aldıktan sonra bilgisayar ekranına odaklandım. O esnada arya "Bende şey düşündüm hep birlikte bireylere mi gitsek..." konuşmanın devamını dinleyememiştim çünkü aklım tamamen az önce odamın önünden geçip giden Ilgaz beydeydi.

Arya da bunu farketmiş olacak ki "ya sen nereye bakıyorsun öyle?"

Gözlerimi aryaya çevirdim ama aklım hala Ilgaz beydeydi.

"Hiiç ya birisini gördüm de o kadar önemli değil" diyerek geçiştirdim.

Aslında geçiştirmek istemiyordum ama gereksiz yere gerginlik olmasını da istemiyorum. Belki de Ilgaz bey ve demir kavga etmeyecekti. Kim bilebilir?

"İyi" dedi o da "neyse dora ben kalkıyorum. Rüzgarın yanına uğrayacağım. Çok öptüm seni" diyerek havadan öpücük gönderdikten sonra odadan ayrıldı.

Çevirmem gereken bir iki metin vardı, bütün dikkatimi ona verdim. Daha doğrusu vermeye çalıştım.

Aklım ikidebir Ilgaz beye gidiyordu. Yani buraya niye gelmişti ki?

Yaklaşık olarak bir saat sonra Ilgaz beyin demirin odasından ayrıldığını farkettim.

Tabikide koşa koşa demirin odasına gittim.

"Ya ne oldu anlatsana!"

Ben onu sıkboğaz ederken o ise bilgisayarında birşeylerle uğraşıyordu.

En sonunda kahverengi gözlerini bana doğru dikip "birşey olmadı dora. Sadece özür dilemeye falan gelmiş. Çokta dinlemedim" dedi.

En azından kavga etmedikleri için sevinmiştim.

"İyi iyi"

İçimden derin bir oh çekip önüme döndüm.

"Ne oldu sen niye oh çektin?" Dedi gülerek.

Ne yani ben dışımdan mı oh çekmiştim?!

"Hiiç ya öylesine"

Bu inandırıcı yanıtım karşısında demir hiçbirşey söylememişti.

"Ve bu arada" dedi "akşam iş yemeğine katılmam gerekiyor yani eve geç gelicem"

Tabiki üzülmüştüm.

"Pekii, artık bende adayı çağırırım onunla birlikte otururuz"

"Aynenn"

💐💐💐💐

Aşk MeşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin