14

142 12 5
                                    

Selamllaaarr
...

Adayla ikimizde birbirimizden fazla şok olmuştuk.

"İnanamıyorum" dedim ve ellerimi saçlarımın arasına götürdüm.

"Bende çok şok oldum. Acaba demir bey bunu neden saklıyordu?" Dedi.

Bir süre boş boş durduktan sonra "bunu öğrenmemin tek bir yolu var ada. O da demirle konuşmak" dedim.

Ve kararlıydım da bunu demirle konuşacaktım. Yani en azından merakımı gidermek için.

"Offff bu şirkette daha neler öğreneceğiz acaba?" Dedikten sonra ada ile çaylarımızı bitirdik.

"Yarın birşey öğrenirsen bana da anlat bu çok gizemli bir konu" dedi.

Söylemese bile ilk ona haber verecektim zaten.

Ada kendi evine geçince bende artık dinlenmeye karar verdim. Odama çekilip erkenden uyudum.

🌊🌊🌊🌊

Sabah uyanır uyanmaz şirkete geçtim. Normalde hiç bu kadar erken şirkete gitmezdim ama bu sefer meraktan erkenden gittim. Benimde şansıma demir bugün işe geç gelecekmiş.

Onu beklerken bari biraz mail cevapliyim, metin falan çevireyim dedim.

İşlerimi yaparken baktım demir şirkete giriyo. İşlerimi bırakıp biraz süre geçmesini bekledim. Yani gelir gelmez soru sorsam biraz garip olurdu herhalde.

Tam olarak yarım saat sonra masamdan ayrılıp yanına gittim.

"Seninle konuşmam gerekiyor" diyerek açılışı yaptım.

"Dinliyorum"

Derin bir nefes alarak "ben herşeyi biliyorum demir" dedim.

Yani böyle söyleyince pek açıklayıcı olmamıştı tabii.

"Anlamadım neyi biliyorsun?"

Tekrardan derin bir nefes aldım "söylesene gerçekten sen eskiden çok ünlü bir basketbolcumuydun?"

Bunu duyunca afallamıştı. Yüzünün rengi bile değişmişti

"Sen bunu nerden biliyorsun!?" Dedi ayağa kalkarak. Sesi de biraz sinirli gibiydi.

"Yani şey istemeden öğrendim"

Tabi efendim.

Eminim istemeden öğrenmişsindir.

Sinirle gülmeye başladı "istemeden öğrendiğinden emin misin?"

"Evet ve neden oradaki kupaları doruğun aldığını söyledin bana?"

Demir masasında duran sudan içerek "sana hesap vermek zorunda değilim dora!" Dedi.

"Ben sana yaptığım herşeyin hesabını veriyorsam sende vermek zorundasın!"

Demir iyice sinirleniyordu "sana hiçbirşey açıklamak zorunda değilim yeterince açık değil mi?!"

Gözlerinde ki öfke bariz bir şekilde kendini belli ediyordu.

"Demir-" diyecekken lafımı böldü ve "demir BEY" diye  düzeltti.

"Konuşacağım şeylere bile karar verirken bana bir açıklama dahi yapmıyorsun!?"

Demir üzerindeki ceketi çıkartıp gömleğinin bir düğmesini açtı. Daralmış gibi duruyordu.

"Basit bir çalışana açıklama yapmak zorunda DEĞİLİM DORA ANLIYOR MUSUN?!" Artık bağırıyordu ve şimdide basit bir çalışan olmuştuk ve tabi bu kadarla da kalmadı sinirle gülerek "SEN KİMSİN DE SANA AÇIKLAMA YAPMAM GEREKİYORMUŞ BENİM?!"

Aşk MeşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin