Selamlar
...Begüm hanım çınarı gördüğüne baya şaşırmıştı.
"Çınar, oğlum sen ne zaman İstanbul'a döndün?" Diye sordu.
Çınar gülümseyerek "iki gün oldu Begüm teyze" diye cevap verdi.
"E yemeğe kalmaz mısın oğlum?"
Bu sorunun ardından demirin yüzü değişmişti. Nasıl anlatsam sinirli gibi olmuştu.
"Ama siz aile yemeğindesiniz rahatsızlık vermek istemem"
Bu sefer ılgaz bey lafa atlayarak "olur mu hiç öyle şey oğlum sende ailedensin geç otur. Öykü şimdi sana servis açar" dedi.
Çınar bu aileye bu kadar yakınmıydı ki ya?
Gözlerimi doruğa çevirdiğimde o da bana doğru bakıyordu.
Gözlerini eyvah dercesine pörtletmişti.
Çınarda "E iyi madem" diyerek sofrada boş kalan yere oturmadan oturmadan önce aryanın saçlarını kurcalayarak "fıstık ne kadar büyümüşsün sen" dedi.
Ancak aryanın rahatsız olduğu yüzünden belli oluyordu.
O oturunca babam "siz çok yakın olmalısınız herhalde" diye bir soru yöneltti.
Biraz yanlış zamanda sordu.
Demirde cevap olarak "basketbolda uzun süre aynı takımda oynadık savaş amca. Ordan arkadaşız" dedi.
Herkes yemeğine geri dönünce öykü de hemen çınara servis açıp tabaklarını koydu.
"Siz de doranın ailesi olmalısınız değil mi?" Çınar bu sefer annemle babama bakarak konuştu.
Annemde "aynen öyle" dedi.
"Bu arada ben dün sizi tebrik etmeyi unuttum o yüzden tebrikler. Gerçekten çok yakışıyorsunuz" sanırım bu laf bize gelmişti.
Demirden geri cevap gelmeyince gülümseyerek "teşekkürler" dedim.
Herkes yine yemeğine dönünce babam "demir, oğlum sen geçen günkü maçı beğendin mi?" Diye sordu.
"Sahi demir sen basketbol maçına gitmişsin oğlum çok sevindim" Begüm hanım konuşunca ona bakıp gülümsedim.
Ama bu gülümsemem iki saniye falan sürdü. Çünkü çınar o çenesini tutamayıp "Demir sen basketbol maçı izlemeye mi gittin? Ben sakatlığından sonra hayata komple küsmüşsündür diye düşündüm" dedi gülerek.
Demir bir elini masanın altına indirip yumruk haline getirmişti. Yani ne kadar öfkelendiğini anlayabilirsiniz.
Bende belki sakinleşir dite masanın altındaki elini tuttum. Sonra bakışlarını bana çevirdi. Ben ona gülümseyince babama dönerek "evet savaş amca gayet güzeldi başka maçlar olursa yine Dora ile birlikte izlemek isterim" dedi.
Ay benimle birlikte!
Eridim gittim.
"Özellikle benim maçıma gelin ama!" Bu çınar neyi amaçlıyordu acaba?
"Bu arada demir takımdan ayrılınca ben çok büyük bir sarsıntı olur sanıyordum ama beni kaptan yaptılar yani peki birşey değişmedi"
Doruk, çınara dönüp eliyle sus işareti yaptı.
Demir de farkında olmadan artık benim elimi sıkmaya başlamıştı. Bende bu durumu çözmek için oturduğum yerden kalkıp "ben su içicem de demir bana mutfağın yerini gösterir misin?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Meşk
Teen Fiction"Ben onunla evlenemem çünkü-" lafını yarıda kesip bir bana bir de babasına bakıyordu. Babası da "çünkü?" Diyip tek kaşını kaldırdı. "Çünkü ben" "Çünkü ben onunla ile nişanlandım" dedi ve eliyle beni işaret etti. //6. Bölümden bir kesit//