Selamlaaar.
...Sabah uyandığımda ada mutfakta birşeyler hazırlıyordu. Yani sabah sabah kahvaltı muhtemelen!
Üzerimdeki yorganı çekip kalktıktan sonra lavoboya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Lavobodan çıkıp direkt olarak yemek masasına oturdum. Hala tam uyanamamıştım.
"Günaydın uykucu hanım" ada elindeki omlet tavası ile masaya geldi.
"Günaydın" diye mırıldandıktan sonra masaya getirdiği omletten biraz yemeğe başladım.
"Daha iyi misin?" Diye sordu ada.
Bilmem daha iyi miydim?
"İyiyim evet sorduğun için teşekkür ederim" diyip kahvaltımı etmeye devam ettim.
Kahvaltımız bitince adanın masayı toplamasına yardım ettim.
Masadan sonra da birlikte yatağımı topladık. Ayrıca bugün izin günüm olduğundan evde bütün günümü ada ile geçirmeyi planlıyordum.
Evet yanlış duymadınız planlıyorDUM.
Böyle söyledim çünkü uyandığımdan beri bakmadığım telefonuma bakma kararı aldım. Aldığım her karar sanki çok doğruymuş gibi bunda da yanlışmıştım.
Seda: Dora hanım günaydın. Bugün son anda toplantı olacağı söylendi bende sizi haberdar etmek istedim.
Telefonu alıp koltuğa fırlattım. Ada da garip garip bana bakıyordu.
"Şimdi de beni şirkete çağırıyorlar!" Diye sitem ettim.
"VE YİNE İZİN GÜNÜMDE ADA!"
"Tamam hazırlan kalk git" dedi ada da
Gülmeye başladım ama sinirden "bugün izin günüm ada çalışacak halim yokya!"
Derken telefonum çaldı. Koltuğa fırlattığım telefonu tekrar elime alıp ekrana baktım. Tam tahmin ettiğim gibi o arıyordu.
Göz döndürdükten sonra açıp "ne var?" Dedim.
"Bugün şirkete gelmen lazım"
Derin bir nefes aldıktan sonra "demir bey bugün izinliyim" dedim.
"Şirket dışındayken 'bey' demene gerek yok dora"
Ben şok ben iptal. Demir bey yani demir level atlamış sanırım.
"Peki ama yinede bugün izin günüm yani gelemem" diye lafımı da söyledim.
"Sana gel çalış demedim sadece şirkete gel dedim. Ayrıca hala patronunum o yüzden şirkette görüşürüz" diyip telefonu suratıma kapattı.
"Ada galiba demir bipolar" dedim. Ada da gülmeye başladı "tabi tabi"
"Hadi git dolabımdan birşeyler giyin!"
Ada ile tarzlarımız benziyordu o yüzden kıyafet seçerken kesinlikle zorlanmadım.
Hazırlandıktan sonra evden ayrılmak için kapınıj oraya gittim. Adaya sarılırken "beni haberdar" et dedi.
Kafamı sallayıp aşağıya indim. Otobüsle hızlıca şirkete geldim.
İçeri girer girmez demirin odasına gittim.
"Hoşgeldin" dedi.
Bununda ilk defa diyordu. Bence bu aralar demir kesinlikle iyi değil.
"Evet geldim ne oldu?" Diye sordum.
Bir yandan da gözlerimle odayı inceliyordum. Ve camekan dolabın içinde duran kupalar dikkatimi çekmişti. Üzerlerinde demir dinçer yazıyordu.
Daha fazla dayanamayıp "bu kupalar da ney?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Meşk
Teen Fiction"Ben onunla evlenemem çünkü-" lafını yarıda kesip bir bana bir de babasına bakıyordu. Babası da "çünkü?" Diyip tek kaşını kaldırdı. "Çünkü ben" "Çünkü ben onunla ile nişanlandım" dedi ve eliyle beni işaret etti. //6. Bölümden bir kesit//