In your house of memories

82 11 6
                                    

Askerler giderken onları pencereden izleyen Minho'ya adımladı, endişeyle dışarıya bakıyordu. Pelerini yere düşmüştü, geceliği yırtıldığı için sırtının yarısı açıktaydı. Arkasından sarıldı aniden, bu Minho'yu korkutmuştu. Omzuna uzun bir öpücük bıraktığında "Gri Vadi'den doktorları çağırdım,  gelirler birazdan" dedi.

Minho önüne döndüğünde sinirli görünüyordu. "Beni neden gönderdin Gri Vadi'ye? Ben de buranın Kralıyım, Lorduyum, en önemlisi senin eşinim. Niye yanında olmama izin vermedin?"

Chan dudaklarını araladı bir şey söylemek için ama omegasının o bir şey demeden hemen önce kaşları gevşemiş, dudakları titremiş ve bir anda ağlamaya başlamıştı.
(🎀)

Şaşırdı Chan Minho'nun ağlamasına, ona kızacağını, bağıracağını sanıyordu ancak daha bir şey söylemeden ağlamaya başlamıştı. "Şşşşt" dedi alnına dudaklarını bastırıp sarıldı, feromonlarını yaydı. "Neden ağlıyorsun?" Diye sordu yumuşak bir ses tonuyla.

"Bilmiyorum" hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, açılan sırtından içeriye Chan'ın eli girmiş, özlediği tenini okşamıştı. "Karnım çok acıyor, seni özledim, omegam deliriyor, her taraf yıkık dökük, kendimi bitkin hissediyorum üstüne vücudum değişiyor, çok yoruldum!"

Chan tarafından kucağına alındığında yüzünü boynuna gömmüş, rahatlamak için feromonlarını içine çekmişti. Yavaşça yatak odalarına çıkarken gözyaşları tenine süzülmüş, Chan tarafından yatağa bırakılmıştı.

Canı çok yanıyordu, kasıkları sızlıyordu. Chan üstüne kendi kazaklarından birini getirdiğinde Minho kendisini çıplak bir şekilde görmesini istememişti. "Ben..." diye mırıldandı. "Banyoda giyineyim"

Ayağa kalkmaya çalıştığında Chan onu durdurmuş, tek kaşını kaldırmıştı. "Doktor gelene kadar kıpırdama bari." Geceliğin eteklerinden tutup çıkardığında kenara doğru atmış eşinin çıplak vücuduna bakmıştı inceleyen gözlerle. Karnına baktı ilk önce, hafif bir şişlik vardı. Bebekleri kendisini belli etmeye başlıyordu. Gözleri beyaz teninden hafifçe yukarıya doğru kaydığında vücudundaki değişikliği şimdi farketmişti asıl, göğüsleri büyüyordu. Onu daha fazla utandırmamak için kazağını giydirmişti yavaşça. Altına ise rahat bir pijama geçirmiş, pantolon giymesini istememişti.

Gülümseyerek üstüne çıktı. Karnına ufak bir öpücük bıraktığında Minho'nun kızarmış yüzü biraz olsun geçmişti. Chan kazağı sıvayıp tenine dudaklarını bastırdığında Minho'nun boğazından bir hıçkırık kopmuş, kendi bilr farkında olmadan feromonlarını yaymıştı. 

Aslında bunu babasını hisseden bebek yapıyordu.

Kapı çalınınca "Bir saniye!" Dedi, eşinin dudaklarına yaklaşıp tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı. "Doktorlar gidince sözüm olsun, doya doya öpeceğim seni"

Geriye çekildiğinde yutkunarak başını sallamıştı Minho, doktorlar içeriye girmişti bu sırada. Geriye çekilen Chan, doktorların beta olduğunu bildiğinden omegasını rahatlatmak için feromonlarını yayıyordu. Doktor hafif hafif karnına bastırırken Minho'nun acı çeken suratı ile kalbi acımıştı. Kendisi olduğu için acısını belli etmemeye çalışıyordu.

"Güzelim," dedi gülümsemeye çalışarak. "Kendini serbest bırak canın acıyorsa göstermekten çekinme, benden çekiniyorsan dışarı çıkabilirim"

"Ha..hayır kal burada" kesik kesik konuşmuştu, doktor karnının alt kısmına yani gergin kısmmına baskı yaptığında yatak çarşafın sıkmıştı. Doktor sonunda yanından kalktığında "Bebek tutunamıyor olabilir," demişti. Bu Minho'nun gözünden bir yaş daha düşürürken Chan'a bakmış, Chan da dolu gözlerini saklamak adına arkasına dönmüştü.

House of memories |minchan,banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin