Kulağına fısıldanan ezgiler ve kasılan kaslarının gevşemesi ile ne olduğunu anlayamadı Chan. Ölüyordu, bunun farkındaydı. Yavaş bi sıcaklık hissi benliğini kaplamaya başlarken korkuyla göğsü inip kalkmıştı.
Şuan ölüyorsa Minho az önce son nefesini vermiş demekti.
Gözlerini araladı. Gördüğü manzara gözlerini iyice açmasına sebep olmuştu. Minho kucağındaki kızlarını emziriyor, dört dönüyordu odanın içinde ağlamaması ve uyuması için. "Lütfen" diyordu bebeğine. "Baban donuyor, ölüyor yanında olmam lazım lütfen uyu ve sakinleş yalvarırım güzelim"
Ağlamaklı konuşmasıyla Chan ayaktaki eşinin bacaklarına doğru bakmıştı. Süzülmüş ve kurumuş kan lekeleri beyaz bacaklarını kirletmişti, yarasının derin olduğu belliydi. Yataktan kalkmaması gerekirken şuan kızlarına ayakta bakması endişelendirmişti Chan'ı.
Doğrulmak istedi, Minho'ya da seslenmek. Ancak yapamıyordu vücudu buz kütlesinden farksızdı. "Hadi bebeğim," diyordu Minho. "Lütfen doyman ve uyuman lazım artık baban ölüyor"
Hıçkırmasıyla Chan'ın da gözünden bi yaş düştü, gözlerini geri kapattı. Minho uyanmıştı ancak karnının artık boş olması ona tarif edilemeyen bir acı yaşatıyordu. Bu acıdan dolayı Chan'ın uyanamadığını biliyordu.
Odadaki minik beşiğe koydu kızını. Uyandığında daha adını bırak cinsiyetini bile bilmediği bebeklerini neredeyse ölüyor olduğunu görmüştü. Eli ayağı dolanmış minik bedenin kalp atışlarının yavaşladığını hissedince hıçkıra hıçkıra ağlamış Chan'ı uyandırmaya çalışmıştı ancak moraran dudaklarını gördüğünde gücü tükenmiş ve feryat koparmıştı sarayın içerisinde. Eşini ve daha cinsiyetini bile bilmediği bebeğini kaybettiğini sanmıştı. Tüm saray gözyaşlarıyla dolmuştu. Şuan kızarık gözleri kuruduğu için yanıyor ve beşikteki bebeğine bakıyordu kıyamadan.
"Hadi benim güzel kızım" dedi güç toplamak istercesine. "Karnın doydu, biraz olsun uyu nolur"
Feromonlarını yaydı, kızının mayıştığını farkettiğinde kucağında uyutmak istedi ancak bunu Chan'la yapmak istiyordu. Chan olmadan bebeklerinin anılarını doldurmak istemiyordu.
"Chan" dedi kısık sesle mırıldanarak. Canı çok yandığından eli kasığının üstündeydi. Dizlerinin üzerinde yatağa çıkıp hafifçe eğildi, soğuk dudaklarını öptü. "Ateş Lordu çok soğuksun, korkuyorum" dedi vurulduğu zamanki gibi. "Chan tenin buz gibi, Ateş lordusun sen lütfen" dudakları titredi, kendini tutamadı. "Kızımızı beraber uyutmalıyız Chan, kızımız babasının o sıcak göğsünde uyumayı hakediyor" yanına uzandı. Soğuk olması içini titretiyordu. "Canım yanıyor Chan" dedi acıyla.
Bacakları arasında hissettiği sıcaklıkla tekrar kanaması olduğunu farkedince yüzünü buruşturdu. "Özür dilerim" dedi bir anda ağlamaya başlarken. "Ben yara aldıkça senin uyanman zorlaşıyor özür dilerim"
Dudaklarını öptü, boynuna dudaklarını bastırdı, avuç içlerini öptü. "Uyan Chan," dedi yalvarır bi sesle. "Lütfen uyan"
Ağladı, kendini yırttı ancak sonunda zar zor sakinleşebildi. Kulağına tiz bi ağlama sesi dolarken gözleri dolmuştu. Yataktan kalkarken bacağından süzülen kanı umursamamaya çalışıyordu. Titreyen elleriyle aldı kucağına bebeğini, hafifçe sallayarak susmasını diledi. "Lütfen," diye mırıldandı tekrardan. Büyük adım atmamaya çalışarak odadan çıktığında sadece bir örtüye sarılı olan kızının artık üşüdüğünde düşünüyordu.
Bebek odasına girdiğinde bir taş oturdu göğsünün üzerine sanki. Kucağındaki kızı beşiğe bırakırken bir tane bez ve zıbın almış, üstüne kışa girdikleri için kalın olacak bir uzun kollu almıştı. Acemice de olsa üstünü giydirebildiği gurur duymuştu kendisiyle, daha doya doya sevemediği yavrusunu göğsüne bastırmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/362116785-288-k665703.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of memories |minchan,banginho
FanfictionOmegaların da özgürlükleri için savaş çıkaran baş omega Lee Minho, ve onun düşmanı Bang Christopher Chan. !!!Erkek hamileliği içerir İlk on bölüm anlatımı biraz kötü kusura bakmayın Leebit #1 「16.09.24」 Wolfchan#1 「28.07.24」 Bangchristopher#1 「28.07...