House of memories |minchan,banginho

Soft hearts, electric souls

"Hey!" Diye bağırdı omegayı kovalarken. Sarayın içinde ordan oraya koşuşturuyor, Alfanın onu yakalayamamasının keyfini çıkarıyordu.

"Bırak peşimi ya!" Hava elementini kullanarak hızlanıyor, sarayda özgürce koşabildiği için kahkaha atıyordu. Hizmetçiler ve periler gülerek bakıyorlardı.

"Bırakmayacağım" bir anda yatak odasına dalmış, balkona doğru ilerlemişti.

Ama alfanın onu bir anda yatağa tutup çekmesiyle ufak bir çığlık atmış, kahkahalarla gülmeye başlamıştı.

"Akşam akşam tüm sarayı ayağa niye kaldırıyorsun bitanem?"

Boynunu öptüğünde Minho huylanmış, kasılan karnı ile bacaklarını birbirine bastırmıştı. "Bu aralar feromonlarını çok yayıyorsun Chan. Alfalar bile etkilenir senden kendini tut zahmet olmazsa"

"Kıskandın mı?"

"Hayır"

"Kıskandın kıskandın" sırıtmış, mühür yerini öpmüştü bir anda. Minho mühür yerinin öpülmesiyle sıçramış, yanaklarının kızardığını hissetmişti.

"Feromonlarını nasıl da kontrol edememekten başladın bak" gülümsedi. "Sen de dakika başı beni öptüğün için yayıyorum feromonlarımı. Tutamıyorum kendimi"

Minho başını 'anladım' anlamında sallamış, alfanın kolları arasından sıyrılmıştı. "Duşa gireceğim, sen yat istersen. Duştan sonra çalışma odasına çıkarım büyük ihtimal"

"Yorgunum ama...beklerim seni yani en azından beklemeye çalışırım"

Minhonun dudağı hafifçe kıvrılmış, uzanan Chanın alnını öpmüştü. "Yat sen, araştıracağım konular var"

Chanı yatırıp banyoya gitmiş, suyu açtığı an sıcak olmasıyla yüzünü buruşturmuş daha soğuğa ayarlamıştı. Chanın sıcak sevgisi onu öldürecekti.

Duştan bornozuyla çıktığında çoktan uykuya dalmış olan sevgilisine bakmıştı gülerek. Üstüne saten geceliğini giymişti sadece.

Çalışma odasına çıkıp camdan tavana bakmış, yıldızların güzelliğini seyretmişti.

2 ay önce kurdukları bu Krallıktan dolayı yıldızlar bu Krallığa armağan edilmiş, Minho yıldızların güzelliklerini izlemeye doyamamıştı bir türlü.

Saray sade renklerden oluşmasına karşın renk tonlamalarından dolayı sanki bir galaksiyi anımsatıyor gibiydi. Göz yormuyordu, geceleri koyulaşarak kamufle oluyordu.

Odadaki işini bitirip yatak odasına giderken odanın hemen yanındaki boş odaya kaymıştı gözleri. Chana bu odaya ne yapacaklarını sorduğunda Chan cevapsız bırakmış, bir şey söylememişti. Bu yüzden Minho hiç bir şey anlamamıştı.

Bebek odası.

Odaya bakıp iç çekmiş, sonrasında yatak odasına gitmişti. Balkonun kapısının açık olması onu bir anda titretirken chanın yanına adımlamıştı.

Yatağın içine girmesiyle chanın vücuduna sarılmış, Chan Minhonun geldiğini hissettiği için farkında olmadan feromonlarını serbest bırakmıştı.

'Çok çabuk etkileniyor bu aralar'

Gözlerini kapatıp uykuya dalmaya çalıştı. Bir süre uyuyamamış sonradan uykuya dalmıştı.

⚝⚝⚝

"Minhoooooo" Küçük perinin örtüyü çekiştirmesiyle Minho kaşlarını çatmış, bir anda avuç içine almıştı. "Noldu ya sabahtan beri başımda Minho diye dolaşıyorsun Kelvin?"