17. BÖLÜM

8 0 0
                                    


Bölüm Şarkısı: Chase Atlantic - Friends

Bundan sonra bölümleri yazar bakış açısıyla yazmaya devam edicem arkadaşlar bu şekilde her karakterin hislerine ve olaylarına daha kolay odaklanabiliriz çünkü. Bir de bu şekilde benim için yazmak daha kolay diğer türlü hep bir tıkanma oluyor. Bu bölümde böyleydi. Ama yarın akşam ki bölüm bombaaa ne olaylar olacak bilemezsiniz o yüzden beklemede kalın sizleri seviyorum bir de hikâyemi tanıdıklarınıza önerebilirsiniz, hikâye kitlesinin büyümesi için çok güzel olur. Sizleri seviyorum bu arada kitabın kapağı bile çoktan hazır demiş miydim. İyi geceler. 🦢🪽🤍

Korkulara bazen esir ya da teslim olmamazın arasında ki ince köprüyü, korkunun altında duran derinliği ve korkunun ne kadar yüksekte olduğu belirlerdi. Tıpkı bir uçurumun kıyısında durup altında ki boşluğun derinliğini görmek ya da manzarayı izlemek gibiydi. Manzaraya baktığında uçabileceğini bile hayal edebilirdi insan. Oysa ki; aynı manzaranın yükseldiği yer de o derinliklerden gelmiyor muydu? Neden uçurumdan aşağıya baktığımızda, yükselebileceğimiz nokta yerine, tamamen battığımız bir çukur görüyorduk. Düşmüyorken bile düşebilmenin ihtimali ve endişesi vardı bizi o uçurumun dibinde bekleyen.

Yükselmeyi hep arzulayan insanoğluna, en büyük korku düşmekti. Kuş olup özgürce uçmayı hayal edenlerin yine en büyük gerçeği toprağa ait olduğunu bilmekti. Göğe yükselen ruhların terk ettiği beden, bazen uçurumlarında dibi olan topraklara aitti. Belki uzandığımız yerden göğü izlemek daha az zarar vericidir. Bizler hiçbir zaman göklere ait değildik. Gökyüzüne ait olanlar; uçmaktan değil, uçurumdan korkmayanlardır.

Tüm korkuları ve aynı zaman da olduğu yerde duruyordu Selin. Başarmak istiyordu, ama aklında ya başaramazsam diye bir seçenek yoktu. Başarmalıydı sonuna kadar. Hayatında bildiği tek şey bale yapmaktı, gözlerini dünyaya açtığında, neyi istediğini bilip dile döküldüğü yaşında karşısında bale vardı. Dört yaşında bale yapmaya başladığında, geceleri yatağının başındaki bale pointleriyle uyuduğunu biliyordu. Sahneyi hayal ediyordu, büyük alkışlar aldığını ce dünyada ki sayılı iyi balerinlerden biri olarak kendini duyurmayı...hatta hem son dansının, hem de son nefesinin parmak uçlarında her köşesinde dans ettiği sahne de sonlanmasını istiyordu.

Selin yatağında uzanıp, elleri karnında birleşmiş bir pozisyonda tavanı izlerken yine geleceğini düşünüyordu. Daha fazla başarılı olabilmeyi Juilliard'ın seçkin akademi üyelerinden geçerlilik alabildiğini hayal ediyordu. Gökyüzünde ki parlak dolunay ışığı, karanlık odasının içine soğuk bir ışıkla dökülüyordu. Tıpkı çocukluğunda olduğu gibi, yatağının başında ilk giydiği pudra rengi, uzun kurdeleli saten bale ayakkabıları yatağının başında asılı olarak  duruyordu. Odasında ki her bir eşya değişmişti zamanla. Yaşı büyüdükçe yatağı ve dolabı büyümüştü, zevkleri duvara astığı posterleri zaman içinde hep değişmişti. Ancak minicik pointlerin yeri hiç değişmemişti. Onlar daima oradaydı. Her dolunay çıktığında, ışığı da o minik saten pointlerin üzerinde gezinir yansımasını bırakırdı.

İnce uzun parmaklarıyla, uzandığı yerden minik pointleri kavradı. "Bu kız çocuğunun hayali gerçek olmalı"  diye geçirdi içinden. Herkesin imkânsız gördüğü hayali de yaşamalıydı. Tüm bunları düşünürken diğer yandan avucunun içinde küçücük kalan pointlerine bakıp kendiyle gurur duydu. Daha minicik yaşında okuma yazma bilmezken bile, ne olmak istediğini keşfedip peşine düşmüştü. Hayata erken atılanlardan değil,  başında başlayanlardandı.

Telefonuna bir mesaj bildirimi geldiğinde, boş adının içini tuhaf bir ses doldurmuş, Selin'i derin düşüncelerinden sıyırıp almıştı.
Ekranı açtığında, Beste'nin; yarın okul sonrası tekrar bir şeyler yapıp, yapamayacaklarını merak eden cümlelerini okudu.
Aslında hiçbir işi yoktu, ama nedense son zamanlar da kendi başına kalmayı fazlasıyla istiyordu. Bu yüzden ona olumsuz bir cevap vermişti.

Kısa bir süre sonra Beste'den ilk önce ısrarcı başlayıp sonra alaycı giden bir mesaj aldı.

* 1 Yeni Mesaj; Bestem ♡

"Neden? Bana gidelim birlikte evde bir şeyler yaparız.Yoksa başka bir planın mı var? ;)"

Selin mesajı okuduğunda aklında hiçbir şey olmadığı gibi, aklına hiçbir şeyde gelmemişti. Beste'nin ne demek istediğini bir türlü kestiremiyordu. Ona açıkça sormaya niyetlendi.

*Alıcı: Bestem ♡

"Ne alâkası var?"

Mesajı gönderdikten sonra telefonu göğüsüne kapattı. Tekrar oradan titreşimli bir ses geldiğinde kaldırıp ekrana baktı.

1 Yeni Mesaj: Bestem ♡

"Uzun boylu, uzaktan seçebildiğim kadarıyla yakışıklı, kumral, bebek yüzlü, kaslı, ha bir de motorlu olmasıyla bir alâkası olabilir mesela? ;)"

Selin mesajı görür görmez yanakları karıncalandı. Hemen yatakta doğrulup sırtını yatak başlığına yaslamıştı. Olabildiğince hızlı cevap yazarken, klavyesinden gelen seri sesler, odasının içinde ufak dalgalarla yükseliyordu.

*Alıcı: Beste ♡

"Yoo hiç ilgisi yok. Nereden çıkardın, ayrıca o benim sadece eğitmen hocam, sansığın gibi başka bir şey yok."

Selin mesajı attıktan birkaç saniye sonra tekrar bildirim sesi seri bir şekilde gelmişti. Selin bu konu da Beste'nin hızına yetişemiyordu.

* 1 Yeni Mesaj:

"O zaman bana ayarlasana. 🫠"

Selin'in gözleri mesajı görür görmez kocaman açılmıştı peşine sinirleri bozulduğu için gülüşüne en olamadı.

*Alıcı: Bestem ♡

"Yürü git manyak."

Son mesajını yazıp, telefonu yatağının başında ki komidine bırakıp gözlerini kapattı.





ARGOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin