5. Bölüm

1K 53 1
                                    

Merhaba sevgili okurlarım bu kitabı eğlence amaçlı yazıyorum.

Elfin Defne Aslan (Karahanlı)

"Tamam o zaman hemen geliyorum." dedim ve kimseye bir şey demeden aşağıya indim.

Kimseye bir şey demeden koşar adım taş merdivenlerden inerek konağın ahşap kocaman kapısına ulaştım ve hızla açarak kendimi dışarıya attım.

Karşımda simsiyah giyinmiş ve arabasına yaslanmış Berat abiyi görünce hızla ona doğru ilerledim.

Beni görmesi ile elinde ki sigarayı atıp ayakkabısının ucuyla ezdi ve bana doğru bil adım attı ve beni sıkıca kollarının arasına aldı.

Benim kollarım onun boynunda onun kolları benim belimde olacak şekilde sıkı bir sarılmadan sonra Berat abi yüzümü avuç içine alarak anlımı öptü.

Kendisi benim bütün çocukluğumdu. Alnımı öptükten sonra saçlarımada öpücük kondurarak "Nasılsın güzelim?" diye sordu.

Boyu allah vergisi uzun olduğu için kafamı kaldırarak gözlerine baktım ve "İyiyim abi sen nasılsın?" diye sordum.

Karahanlı erkeklerinin arkamda olduğunu hissediyordum. Mirza benim duymayacağımı düşünerek sesiz bir şekilde huzursuzca homurdanıyordu.

Berat abim "Bende iyiyim prenses seni gördüm daha iyi oldum," dediğinde şımarıkça gülümsedim ardından etrafta bir boşluk, bir eksiklik olduğunu fark edip "Abi Ediz nerede o it niye gelmedi?" diye sordum.

Berat abim tam cevap verecekti ki "Ama ayıp güzelim it falan," diyen sese döndüğümde Ediz'i karşımda kollarını iki yana açmış bir şekilde buldum. Hızla kollarının arasına girdim ve beline sarıldım.

Ediz saçlarıma öpücükler bırakırken "Özlemişim seni küçük," diyerek daha sıkı sarıldı.

Ediz ile olan sarılma fatsından sonra Mirza'ya yaklaştım ve "Bu Berat abim doğduğumdan beri tanırım yanında ki de benden 2 yaş büyük kardeşi Ediz," dedikten sonra Berat abiye döndüm.

Derin bir nefes alarak "Biyolojik abilerim Mirza, Berzan, Deniz, Yiğit, Yavuz, Ateş ve Eymen şu küçükte kardeşim oluyormuş Dursun," dediğimde gerçekten nefes almakta zorluk çekmiştim.

Berat abi "Elfin sen boku yemişsin abim," dediğinde ortamda ki herkesten bir kıkırtı koptu.

Başımı sallayarak "Bence de abi," dedim.

Berat abim "Neyse güzelim müsait olunca bana yaz annemler seni görmek istiyorlar. Biz artık gidelim karakoldan beni bekliyorlar," dediğinde başımı salladım ve benim için açtığı kollarının arasına girdim.

"Geldiğin için teşekkür ederim ve en kısa zamanda Eylül teyzemin yanına geleceğimi ilet," dedim ve yanaklarını biraz öperek biraz mıncırarak bıraktım ve Ediz'e sarıldım.

Ondan da ayrıldıktan sonra onlar arabaya binip uzaklaşana kadar kapıda bekledim. Arkamı döndüğümde Karahanlı erkekleri hala buradaydı.

Hala bekliyor olmaları beni şaşırttığı için "Niye beklediniz ki?" diye sordum.

Mirza garip bir ifade ile "Seni bu denli kim heyecanlandırdı merak ettik." dedi.

Başımı anladım dercesine salladım ve "Dedim ya doğduğum andan beri birlikteyiz Mert abim ile Aytaç abim neyse Berat abim ile Ediz'de benim için öyle. Zamanla sen de seversin," dedim.

"Bir gün bana da böyle sarılırsan severim tabii," dedi Mirza kıskanç bir ses tonuyla.

"Size bağlı," dedim ve göz kırptım. Ardından içeriye doğru yürümeye başladım. Onlar da çirkin ördek yavrusu gibi beni takip ediyorlardı.

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin