Berceste

15. Bölüm

Merhaba sevgili okurlarım bu kitabı eğlence amaçlı yazıyorum.

İlahi bakış açısı;

"İyi işte ne güzel yapmış benim abim."

Aile fertleri Defne'nin bir anda gelmesini henüz sindirmeden Defne onlara bir şok daha yaşattı ve Mirza için 'abim' kelimesini kullandı.

Defne ise arkasında ki kimseye bakmıyordu gözleri doğruca Serhat Kanlı'nın üzerindeydi.

Aytaç ise olaya bilerek müdahale etmiyordu. Ne kadar istemese de o masa Defne'nin yönetimindeydi ve masanın üyesi ile onun ilgilenmesi gerekirdi.

Deniz, Aytaç'ın kolunu dürttü ve "Aytaç abi bir şey yapacak mısın yoksa böyle izleyecek miyiz?" diye sordu.

Aytaç bir Deniz'e birde oldukça cesur duran kardeşine baktı "Sence ben şuan engel olursam Defne beni rahat bırakır mı, o silahtan bir kurşun çıkacağına bu kurşun sayısı iki olur," dediğinde Deniz, Defne'nin Aytaç'ı vuracağını düşünmediğinden "Neden ki?" diye sordu.

Aytaç gülümsedi ve "Birini Serhat'a birini bana sıkar. Elfin'in işine karışmak akıl karı değil," dedi.

Kardeşinden bahsederken bile gözlerinin parlaması çok garip bir şeydi. Hem deli gibi seviyor hemde ondan çekiniyordu.

Defne hem yeni uyanmanın verdiği huysuzluk hemde aç olmasının siniri ile "Bak Serhat şuan fazlası ile açım ve yeni uyandım. Sen şimdi buradan ben senin ebeni sikmeden gidiyorsun ve sonra hesaplaşıyoruz ha ne dersin?" diye sordu.

Ev halkı bir şok dalgasına daha maruz kaldı. Defne hem küfür etmişti hemde karşısında ki adam ile ufaktan uzlaşmak istemişti.

Serhat, Defne'nin ne kadar manyak olduğunu bilidiğinden ve tabii çocukluktan birlikte geçtiği için gözünün ne kadar kara olduğunu biliyordu. Elinde ki silahı belime koydu ve "Siktir manyak karı. Seni açken ve yeni uyanmışken çekemem ama tekrardan karşı karşıya gelelim," dedi ve adamlarına işaret vererek eve girdikleri gibi çıktılar.

Defne, Serhat'ın çıkışı ile ellerini ve yüzünü havaya kaldırarak "Allah'ım akıllısı beni bulmaz delisi götümden ayrılmaz yarabbim," dedi.

Ardından ev ahalisine dönüp "Yemek var mı?" diye sordu. Mert ve Aytaç şaşırmazken ev halkı bir şok dalgasına daha maruz kaldı.

Aytaç kardeşini kolunun altına altı ve buraya gelmeden önce söz verdiği gibi "Ciğerciye gideceğiz ama sen ağzına bir iki lokma bir şey at abim açken sen sen değilsin," dedi.

Defne ciğer kelimesini duyduğu an gözlerinde oluşan ışıklar ile abisine sarıldı.

Ardında koşarak mutfağa doğru ilerledi. Ev halkı akıllanmaz gibi tekrardan şaşırmışlardı.

Mert etrafındakilere baktı ve "Elfin ciğeri çok sever. Ondan böyle mutlu oldu," diye açıklamada bulundu.

Herkes anladım der gibi başını sallarken Elif hanım Aytaç'a doğru ilerledi ve "Oğlum dün akşam kızıma bakmışsın gözünü bile kırpmamışsın neredeyse. Sana ne kadar teşekkür etsek az," diyerek boynuna sarıldı.

Aytaç yanında küçük kalan kadına sarıldı ve "Elfin sizden önce benim kardeşim, benim kızımdı. Bu tarz şeylerin teşekkürü olmaz ama illa teşekkür edeceğim diyorsanız, teşekkür mahiyetinde bana bir söz verebilirsiniz," dedi.

Elif hanım hemen başını salladı "Söz oğlum. Kızım için her şeyi yaparım."

"Elfin bu evde mutlu olacak. Eğer mutsuz olursa inanın ki başınıza bela olurum. Evet şu 2 günde size fazlasıyla alıştım ve değer vermeye başladım ama kardeşim için gerekirse dünyayı yakarım. O benim en kıymetlim, gözünden akacak bir damla yaşa sizin hayatınızı cehenneme çeviririm. Şimdi bana söz verim kardeşim burada olduğu sürece gözüm arkada kalmayacak."