9. Bölüm

567 39 11
                                    

Merhaba sevgili okurlarım kitabı eğlence amaçlı yazıyorum.

Elfin Defne Aslan (Karahanlı)

"Zaten Karhanlıyı tanıyorsunuz bilmeniz gereken şey kendisinin öz be öz abim olduğudur..."

Dediğim şey masaya bir bomba etkisi yaratmıştı. Herkes şaşkınlık ile birbirine bakıyordu.

"Şimdi siz kafanızda bir şeyler türetmeden ben anlatayım. Babam Murat Aslan ve eşinin Mert Aslan'dan sonra çocukları olmadığı için beni evlat ediniyorlar. Olayın esası ve derini bana kalsın. Neyse bundan 2 gün önce ben öz ailem olan Karahanlı'lar ile tanıştım. Mert abim ise yaklaşık 1 ay kadar önce tesadüfen tanışmış."

"Hakkında hayırlısı olsun Elfin'im." dedi Emirhan ve bana göz kırptı. Eli masanın üzerinde duran Mirza'ya baktığımda elinin yumruk olmuş bir şekilde Emirhan baktığını gördüm.

Elimi Mirza'nın yumruk yaptığı elinin üzerine koyarak bana bakmasını sağladım. Kafasını bana çevirince göz kırptım ve önüme döndüm.

Masada yoğun bir sohbet havası oluşmuştu. Mirza'da sohbete katılıyordu ve bu beni oldukça mutlu ediyordu.

İçinde bulunduğumuz odadın kocaman kapıları bir anda açıldı kafamı çevirip ne olduğuna baktığımda Sedat'ın bana silah doğrulttuğunu gördüm.

Yerimden hızla kalktım ve tam karşısında durdum Mirza önüme geçmeye çalışınca elim ile durmasını işaret ettim ve "Ne oldu Sedat benim mekanıma nasıl böyle girersin?" diye sordum.

"Elfin sen nasıl benim seferlerimi askere söylersin?" diye bağırdı. Gözü dönmüştü.

Derin bir nefes aldım ve sabır dileyerek "Bu masaya otururken benim askerler ile bağlantılı olduğumu biliyordunuz. Sadece benim değil babam ve dedem de bağlantılıydı bunları bilerek geldiniz bu masaya." dediğimde kahkaha attı.

"Elfin ben kimse miyim? O sefer benim için ne kadar önemliydi bilmiyor musun?" diye sordu. Gözlerinde ki hüznü görebiliyordum.

"Bak Sedat, vatan dost, arkadaş dinlemez. Eğer benim masamdan biri vatanıma silah doğrultuyorsa benim için bitmiştir ki bu senin üçüncü girişimin." dediğimde silahı tam kalbime doğrultu.

Bende aynı saniye silahımı ona doğrultum ve bana ateş etmeden eline ateş ederek silahın düşmesini sağladım, ardından güvenliğini kapatarak geri belime koydum. "Çocuklar Sedat abinizi babasına postalayın ve Bela'nın selamı var diyin." dedim ve put gibi kalmış olan Mirza'ya döndüm.

Yanına vardığımda beni kocaman kollarının arasına aldı ve sıkıca sarıldı. "Korktum abim. Hiç bir şeyden korkmayan ben sana bir şey olmasından deli gibi korktum." dediğinde daha sıkı sarıldı.

"İyiyim Mirza, sakin ol." dedim ve ellerimi ensesine atarak saçlarını okşadım.

Bir kaç saniye sonra Mirza'da ayrıldım ve arkamı döndüğümde kollarını iki yana açmış beni bekleyen Emirhan'a sarıldım.

"Sana silah doğrultan elini onun götüne sokacağım güzelim." dedi ve saçlarıma öpücükler bıraktı.

Emirhan ile sarılmamız bitince ondan uzaklaşarak etrafıma baktım "Toplantımız bitmiştir dağılabilirsiniz." dediğimde hepsi geçmiş olsun ve iyi dileklerini sunarak dağıldı. Son kalan kişi Gökhan abiydi.

"Geçmiş olsun güzelim. Yarın sana atacağım konuma saat 8 gibi gel güzel bir yemek yiyelim." dedi ve saçlarıma öpücük bıraktıktan sonra göz kırparak odadan çıktı.

Oda boşalınca Mirza'nın elinden tutarak bende odadan çıktım ve asansöre doğru ilerledim.

Ona katları gezdirecektim. Şuan olduğumuz katta sadece bu oda olduğu için direkt bir alt kata bastım.

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin