11. Bölüm

381 38 7
                                    

Merhaba sevgili okurlarım kitabı eğlence amaçlı yazıyorum.

Elfin Defne Aslan (Karahanlı)

Mirza kara gözleri ile bana baktı ve "Demesinler." dedi sertçe "Onlar benim kardeşlerim."

"Diğerleri demeye bilir ben alınmam veya saygısızlık olarak anlamam ama ben Elfin'in abisiyim ister kabul et ister etme gram umurumda değil. Elfin benim kardeşim."

Mirza sinirden kıpkırmızı olmuş bir şekilde baktı abime. Araya girme gereksinimi duyarak "Mirza, gereksiz yere sinirlenme lütfen, onlar abime 'abi' dedikleri için senin kardeşin olmaktan çıkmıyorlar." dedim.

Mirza kısa bir an gözlerini bana değdirdi ve başını eğerek önüne döndü.

Mert abim histerik bir gülüş ile "Ben gerçekten şaşırıyorum." dedi.

Berzan ona ters bir ifade ile baktı ve "Neye?" diye sordu.

Mert abim kara gözlerini ona çevridi ve "İstanbul'da bana neler anlattınız. Şimdi ise ben neler görüyorum. Benim kardeşim yanınızda mutlu olmayacaksa ben elimden geleni ardıma koymaz onu sizden alırım." dedi net bir sesle.

Agah bey "Çocuklar sakin olun. Mert oğlum evet haklısın ama onlarda birbirlerine alışmaya çalışıyorlar." dedi.

"Bakın Agah bey size saygımdan sessiz kalıyorum ama benim kardeşim bu evde üzülmeyecek. Beni umarım ki anlamışsınızdır." dedi Aytaç abim tehditkâr bir ses tonuyla.

Ortam fazla gergindi ve bu durum hem beni hemde Dursun'u fazlası ile geriyordu.

"Abim, tamam canım onlar anlayacaklarını anlamışlardır hem ben, koskoca Aytaç Aslan'ın kardeşi kendini ezdirir mi hiç?" dediğimde abim gülümsedi ve beni kolunun altına çekti.

Saçlarıma öpücük kondurup "Aferin benim kızıma." dediğinde Agah beyin gözleri kıskançlık ile doldu.

Berzan bu durumu fark edince "Nasıl oluyormuş baba?" diye sordu.

Agah bey çocuk gibi omuz silkince hepimiz güldük.

Mert abim derin bir nefes aldı ve "Bakın, sizi anlıyorum siz de bizi anlayın. Kardeşinizi, kızınızı yıllar sonra buldunuz evet ama biz de yıllardır yeri geldiğinde annelik yeri geldiğinde babalık yeri geldiğinde ise abilik yaptığımız kardeşimizi 17 yıl sonra kaybediyoruz. Bu bizim için çok zor Elfin bizim neşemiz, mutluluğumuzdu o gittiğinden beri mahalleli bile gülmüyor. Siz bir de bizi düşünün." dedi ve "Bakın bizim annemiz babamız öleli henüz 17 gün oldu. Bizim esas ailemiz Elfin iken şuan o da yok. Elfin bize hem annemizin varlığında hemde yokluğunda annelik yaptı. Kız kardeşimiz öz annemizden çok annelik yaptı bize, biz de ona öz babamızdan çok babalık yaptık. Sizin söylemleriniz ya da tavırlarınız bizim aramızı açamaz." diye ekledi.

Elif hanım dolu gözleri ile ayağa kalktı ve Mert abime sarılıp "Sen de benim oğlum yaşındasın. Ben sana da kız kardeşine de abinede anne olurum ki." dedi.

Buna sadece ben değil herkes şaşırmıştı. Elif hanım abimin saçlarından öptü. İlk defa bir anne abimin saçlarından öptü. Abim bu hareket ile dona kalırken Elif hanım Aytaç abime sarıldı ve saçlarını okşadı.

"Benim 9 tane çocuğum vardı artık 11 oldunuz." diyerek abimin sırtını sıvazladı. Tam o anda abimin omuzları çöktü.

İlk defa bir anneden destek gören abimin omuzlarında ki yükler bir bir kalktı, güçlü durmaktan vazgeçti kollarını Elif hanıma doladı.

Saniyeler sonra Elif hanım abimden ayrıldı ve bana döndü, ona minnettar bir bakış atıp sıkıca sarıldım "Teşekkür ederim anne, abilerime ilaç olduğun için çok teşekkür ederim." dediğimde Elif hanım dondu.

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin