Yüzyüzeyken Konuşuruz - Kazılı Kuyum
"Ya ama çocuk çok hoş değil miydi şimdi?" Derken heyecanla Ezgi'nin koluna giriyordum. Ben ona bilmem kaçıncı hoşlandığım çocuktan bahsederken, arada bir oflamak ve göz devirmekten başka bir şey yapmıyordu. Benim ağız tadıyla çocuk kesebileceğim bir arkadaşa ihtiyacım vardı! "Hiç ciddi bir ilişki düşündün mü?"
Gözlerimi devirerek bakışlarımı ayağıma diktim. Okulun banklarından birine kurulmuştuk fakat garip yanı sırt yaslama yerine oturuyor, oturma kısmını da ayaklarımızı koyuyorduk. "Hayır. Ciddi ilişkiler benim işim değil."
"Ama neden?"
"Nedeni olması mı gerekiyor?" Diye sordum bakışlarımı Ezgi'ye çevirerek. Yavaşça kafasını salladı.
"E yani. Ciddi ilişki istemediğini söylüyorsun ama sürekli birilerini beğeniyorsun. Hayır çirkin birisi de değilsin, herhangi birisine gidip konuşmaya çalışsan red bile yemezsin ama ısrarla bu şekilde takılıyorsun. Ben de bunun altında sebep ararım açıkcası." Alayla gülümsedim.
Elimle bahçedeki güzel kızları gösterdim. "Baksana hepsi dehşet şekilde güzeller. Kimisi sarışın, kimisi kumral, kimisi kızıl... Çok güzel vücutları var. Benimse... Normal kahverengi saçlarım, ortalarda boyum var. Tek dikkat çekecek özelliğim gözlerimin mavi yeşil arası bir şey olması. Sen söyle, o kadar kız arasından erkekler beni mi tercih eder?"
"Sen kendi güzelliğinin farkında değilsin. Asıl dehşet derecede güzel olan sensin, onların hiçbiri değil." Dudak büzerek omuz silktim. Bu gerçekleri değiştirmiyordu. "Bir kere senin kalbin çok güzel. Görmüyor musun onları? Hepsi erkeklerin kölesi olmuş, güzelliklerini daha güzel şeylere harcamak yerine erkek tavlamak için kullanan çirkin kalplilerden başkaları değiller. Güzel olan sen ve kalbin. Onlar değil!"
Gözlerimi devirdim. Ezgi'nin başka kızlar hakkında bu şekilde konuşması beni biraz rahatsız etmişti. "Kimseyi dış görünüşüne göre yargılama, kalplerinde iyilik mi kötülük mü olduğunu bilemezsin."
"Çoğunu tanıyorum." Dedi omuz silkerek. "Konumuz bu değil ayrıca, konumuz senin bu garip özgüvensizliğin."
Somurtarak homurdandım. "Senin için sorun yok, çünkü sen çok güzelsin. İstesende anlayamazsın beni."
"Merve! Sana şuradan bir çarparım..." Korkmuş gibi yaparak ellerimi teslim olurcasına kaldırdım. "Tamam üstad büyüksün." Gülüştüğümüz sırada telefonunu çıkarınca ofladım. İki dakika o telefonu eline almasa olmuyordu. Sıkılıyordum yahu! "Hem seni hiçbir erkek tercih etmese bile, o etmiş." Dedi ve önüme telefonunu önüme uzattı. Giray denilen çocuğun İnstagram hesabından bir gönderi açıktı.
Birkaç saniye fotoğrafa boş boş bakıp, telefonu önümden çekmesi için gözlerine baktım. "Sorun da o zaten. Çocuk çok feci şekilde yakışıklı ve yüzümü gördüğünde emin ol beni kendine yakıştırmayacaktır." Sinirle telefonu önümden çekti. Ne derse desin beni güzel olduğuma inandıramayacaktı işte. "Giray öyle bir çocuk değil."
Omuz silktim. "Öyle ya da değil ne fark eder?"
"Kızım biraz özgüvenli ol. Aynanın karşısına geç, kendine bak. Hayır anlamıyorum ne bu tavırlar? Annen baban seni güzel kızım diye sevmiyorlar mı? Seviyorlardır. Onlar da mı yalan söyleyecek sana?" Güldü. Önüme dönerek buruk bir tebessüm ettim. Dememişlerdi.
Yüzümü eski haline döndürürken güldüm.
"Sen benim kankamsın çirkin olamazsın. Çıkart aklından bu düşünceyi." Başımı sallayarak onu onayladım. "Ee..." Dedim heyecanla. "Giray denilen çocuktan bahsetsene." Omuz silkti. "Nasıl bahsedeyim? Konuşarak tanı işte." Kısa ve net...
O sırada bildirim geldiğinde telefonumu çıkardım. Kilit ekranından bildirime baktım ve gülerek Ezgi'ye döndüm.
"Hissetti galiba."
"Ne yazmış?"
Yakışıklı Tıpçı; kuşlar bana benim dedikodumu yaptığınızı fısıldadı
Merve; o kuş ezgi olmasın
Yakışıklı Tıpçı; olabilir dlcndpfmdpöe
Gözlerimi kısarak Ezgi'ye baktım. Şirince sırıtıp telefonuna döndü.
Yakışıklı Tıpçı; ee ne yapıyorsunuz
Merve; teneffüsteyiz oturuyoruz ezgiyle.
Yakışıklı Tıpçı; sorduğun için teşekkürler bende kampüsteyim dersin başlamasını bekliyorum
Merve; ne demek xmcşdödic
Merve; sen şimdi ankara da mısın
Yakışıklı Tıpçı; ankara tıpta okuduğuma göre erzincanda olmalıyım
Yakışıklı Tıpçı;
Merve; MDŞCĞDLWŞDĞCKROGKGÖDF
Merve; tamam fark ettim saçmaydı
Yakışıklı Tıpçı; o değil de,
Yakışıklı Tıpçı; bugün deney de kurbağıyı felç edecekmişiz
Yakışıklı Tıpçı; yazık hayvana
Yakışıklı Tıpçı; sizi felç etseler hoşunuza gider mi
Merve; tıp seçtiysen katlanacaksın kardeş
Yakışıklı Tıpçı; kardeş deme lazım olur
Merve; bak...
Merve; anlamıyorum...
Yakışıklı Tıpçı; neyi?
Merve; senin bu zekayla nasıl tıpı kazandığını
Yakışıklı Tıpçı; kıskandın mı gülüm ;)
Yakışıklı Tıpçı; seni de bekleriz ankara tıp yollarına
Yakışıklı Tıpçı; bu arada ben oranın öğrencisiyim
Yakışıklı Tıpçı; ben ben
Yakışıklı Tıpçı; başkası değil ben
Yakışıklı Tıpçı; allah kahretmesin çok zekiyim
Yakışıklı Tıpçı kişisini engellediniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZA | Texting
Teen Fiction05***; Sesin çok güzel 05***; Zaten sana dair bildiğim tek şey sesin