5.0

127 21 1
                                    

Kaan Boşnak - Seni Buldum Ya

"Burası güzel bence." Giray'a bulunduğum noktayı işaret ederken, Giray benim tam tersimde bir köşeye göz dikti. "Burası daha güzel bence." Benim gösterdiğim yer gölgeydi, onunki ise... "Ya Giray güneş orası güneş! Beyin kanaması geçirip ölmemizi mi istiyorsun?"

"Aptal mısın Merve? Burası bu ayda en fazla yirmileri buluyor, ne beyin kanaması?" Sofra bezini kendi gösterdiği yere serip, kenara koyduğu sepeti de üzerine koydu. "Ayrıca hava buz gibi lan! Gölgede iyice götümüz mü donsun?" O, sepetin içindekileri tek tek çıkarırken göz devirip, yere çökerek tam karşısına sofra bezinin üzerine oturdum.

Dün gece bir anda kafamıza piknik yapmak esmişti. Saçma olan piknik yapmamız değil, pikniği çocuk parkında yapmamızdı. Biz çok üşengeçtik ve çocuk parkı hemen apartmanın önündeydi. Ki bu üşengeçliğimiz, sepetteki yiyecekleri kendimiz değilde yukarıdaki teyzeye hazırlatmamızdan belliydi. Kadının hiç ısrar etmeden hazırlaması bende, bu kadın enayi mi yoksa fazla mı yardımsever çelişkisini uyandırıyordu. İki türlü de enayiydi bence.

"Sandviçler neden bu kadar küçük lan?" Kadının poşetlere sardığı sandviçi alıp, enine boyuna kadar inceledikten sonra geri bıraktım. "Bim'in sandviç ekmeklerini kullanmış da ondan."

Söylene söylene diğer içindekileri çıkarmaya başladı. İki tane meyve suyu. Evet onlar da bim malı. Bir tane kaşar. Peki bu neden bütündü? İki tane domates, marul, mayonez ve bıçak çıktığında Giray hayretle sofranın üzerindekilere baktı. "Bunlar ne lan?" Sepete bir kez daha baktığında içinden küçük bir kağıt çıkardı.

"Sen beni salak mı sandın çocuğum? Kendi sandviçinizi kendiniz yapın, alın size malzemeler." Diye notu sesli okuduğunda kahkaha attım.

Homurdanarak notu buruşturdu ve kenara attı. Yüzündeki o ifade görülmeye değerdi! "Bak şimdi teyzeye nasıl pikniğimizi hazırlatıyorum, demiştin değil mi?" Bir kez daha güldüm. "Gülme, millet görüyor. Millet neyse de içinde erkeklerde var. Bana özel gül."

"Niye sen kendini erkekten saymıyor musun?" Dedim en sonunda gülüşümü durdurarak.

Bana öyle baktı ki, o an yerin dibine giresim geldi. "Giray aç kaldık." Dedim konuyu değiştirerek. İkimizinde üşengeç olduğunu var sayarsak, ikimizde sandviç hazırlama işine girişmeyecektik belliydi. Örtünün üzerinde duran iki tane meyve suyunu aldı ve tekini bana uzattı. "Biz de bununla yetiniriz ne yapalım?" Meyve suyunun üzerine bakıp yüzümü buruşturdum. "Bu şeftalili. Ben sevmiyorum şeftali."

"Tamam o zaman ikiside benim." Deyip birini içmeye başladı. Gözlerimi devirdim.

"İlk pikniğim, boka döndü." Diye mırıldandım. Başta çocuk parkında olmamızdan kaybediyorduk. Hemen birazcık ötemizde çocuklar, oyuncaklar arasında cirit atıyordu. Banklarda oturan birkaç yaşlı bize değişik değişik bakıyordu. Ne var yani, hiç mi çocuk parkının kumlarında piknik yapan görmediniz?

"Başka maçlara bakarız be Merve Başkan." Dedi Giray, bir çocuk gibi meyve suyunu içerken. Sonuna geldiğinde hüpürdettiğinde koluna vurdum. "Yapma şunu! Çok sinir bozucu." Benim inadıma daha fazla yaparken, gözleri gözlerimdeydi. Örtünün üzerine evindeymiş gibi yayılmasını saymıyorum bile.

"Yemin ederim soğuma sebebisin Giray." Diye söylenerek, örtünün üzerinden kalktım. Canım salıncakta sallanmak istemişti birden. Salıncakların oraya gelip, sallanan iki kızın inmesini beklemek için sırtımı demire yasladım. Sırtım ve belim artık çok fazla acımıyordu. İzi hâlâ vardı ama aniden çok sert darbeler almadıkça acımıyordu.

Aradan beş dakika geçmesine rağmen kızlar hâlâ inmediğinde, sinirle ayağımla ritim tutmaya başladım. Küçükler diye sesimi çıkarmak istemiyordum ama burada sırada bekleyen birisi vardı ve inmesi gerekiyordu. "Hayırdır salıncağa binememiş gibisin?" Diyen Giray ne ara topladığını bilmediğim sepetle yanıma geldi. Sepeti kenara koyup yanımda dikilmeye başladı. "İnmiyor, sinir kız. Zorla indireceğim o olacak."

Salıncaklara iyice yaklaşıp, biraz daha büyükler için olan salıncağın zincirlerinden tutarak durdurdu. "Sen çok sallandın in artık. Sıra benim güzelim de." Kız Giray'a kötü kötü bakıp, salıncaktan indiğinde sevinçle kızın yerine kuruldum. Kızı yerinden ettiğim için hiçte pişman değildim.

"Tıpçı Giray uçuş şirketi eşliğinde uçuşa hazır mısınız, Merve Hanım?" İyice yerleşip zincirleri sıkıca kavradım. "Hazırım."

Hafifçe bir iki sallamadan sonra güçlü bir şekilde salıncağı ittiğinde, istemsizce çığlık attım. "Az yavaş abansana şu salıncağa!" Bu sefer daha güçlü bir şekilde ittiğinde, havadayken ayaklarımı ileri geri salladım. "Vazgeçtim hazır değilmişim, inmek istiyorum! İndir beni Giray!"

"Sen hiç uçağa bindiğinde havadayken durdururum ineceğim diyebiliyor musun Merve?"

"Ya ne alaka şimdi!" Diye bağırdım salıncak iyice havadayken.

"Tıpçı Giray uçuş şirketi de aynı mantıkta yürüyor."

Giray, fizik kurallarına meydan okurcasına salıncağı iyice yukarılara çıkarırken, bacaklarımı ve zincirleri sallamaya devam ediyordum. "Giray! Korkuyorum." Birazdan havada bin beş yüz tane takla atarak Giray'ın camından evine giriş yapabilirdim.

"Benimle evlenmeyi kabul edersen indiririm seni oradan." Dedi ukala bir tavırla. Zinciri hareket çekmek için bıraktığım birkaç salisede düşecek gibi olduğumda hızla zincire asıldım. "Ben belki hayatım boyunca hiç evlenmeyeceğim? Ne istiyorsun sen benden ya!" Tabii ki aklımda hiç evlenmemek gibi düşünceler yoktu.

"Niye? Bence ülkenin tip seviyesini arttırmamız için, evlenip çocuk yapmamız lazım."

"Giray!" Diye çığlık attım, bir kez daha tüm gücüyle ittirdiğimde. Tüm park benim çığlıklarımla inliyordu. "İndir beni!"

"Tamam evleneceğiz de, indireyim." Sen ne inatçı bir çocuksun Giray...

"Tamam, büyüyünce!"

"Ne büyüyünce?"

"Öf! Evleniriz işte!"

"Büyüyünce evlenmeyeni ne yapsınlar?" İlla garanti mi vermem gerekiyordu bu çocuğa? Zaten ileride evlenecek olsam ilk seçeneğim oydu... "Salıncakta sallasınlar!" Diye bağırdım bıkkınlıkla.

"Tamam o zaman." Dedi memnuniyetle. Zorla salıncağı durdurabildiğinde başımı zincire yaslayıp gözlerimi yumdum. Ne biçim sallamıştı hayvanat!

"O sözü aldım artık evlenene kadar rahat bırakmayacağım seni."

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin