5.4

111 22 1
                                    

"Ailenin seni evlendirmek için para verdiği kişi."

Yer altımdan kayarmış gibi olup, başım döndüğünde hemen yanımdaki duvara elimi yaslayıp destek almaya çalıştım. Para verdiği derken?

"Ailemin sizden para aldığını sanıyordum." Diye mırıldandım. Adamın bize geldiği akşamı hatırlıyordum, yüzüne bile doğru düzgün bakmamıştım. Zaten şuan beni ilgilendiren adamın yüzü değil, ailem(!) denilen insanların bana söylediği yalandı. Para aldıklarını ve başlarının belaya gireceğini söylediklerinde onlara üzülüp hemen istedikleri adamla evleneceğimi mi düşünmüşlerdi? Eğer öyleyse büyük yanılmışlardı.

Adam gözlerini devirdi. "Kendimden yaşça küçük bir kızla evlenmek için para mı verecektim bir de?"

"Madem öyle, parayı da almasaydınız."

"O an öyle gerekti. Merak etme senin derdinde değilim. Ailen ya para ya da evleneceksin diyerek üzerime tehditler savuruyor."

"Umrumda değil. Bu sizin sorununuz, benim o insanlarla alakam kalmadı."

Sinirle dudaklarını yaladı ve alayla güldü. "İnan bana, ailen ya da sen de benim umurumda değilsiniz. Benim tek derdim kendi güvenliğim. Hem..." Dedi ve bir adım atarak yaklaştı. "Duyduğuma göre yakın zamanda on sekizine giriyormuşsun, engelde kalmıyor."

"Evet," Dedim bir adım geriye atıp, adamdan uzaklaşarak. "Yakın zamanda kendi kararlarını kendi verebilen reşit bir birey olacağım. Bu yüzden, pardon da siz bana isteğim dışında hiçbir şey yaptıramazsınız." Karşımdaki adam sinirlenirken, ben tam tersine çok sakindim.

Adamın konuşacağını anladığımda, konuşmasına fırsat vermeden tekrar konuştum. "Ve bundan sonra ailemle de bir ilişkim kalmadığına göre, kendi sorununuzu ailem demeye utandığım insanlarla halledin."

"Bir sorun mu var?" Biraz ileriden gelen Yağız'ı gördüğümde dudaklarımı birbirine bastırdım. Tam vaktiydi Yağız, cidden bak(!). "Yok." Diye mırıldandım. Tam yanımıza geldiğinde şüpheli bakışlarını benim ve adamın üzerinde gezdirdi. "Büyük bir sorun var." Dedi adam da bana sert bakışlar atarken.

"Benim sorunum değil sonuçta." Yağız'a döndüm. "Okula girelim mi?" Başını sallayarak beni onayladığında, birlikte adamın olduğu yerden uzaklaşmaya başlamıştık ki duraksayarak arkamı döndüm. "Bir daha siz veya ailemden herhangi birisi karşıma çıkarsa, uzun zaman önce yapmam gereken ama yapmadığım şeyi yapar sizi de onları da polise şikayet ederim. Emin olun polis, on sekiz yaşından küçük birisiyle evlenmek için para almanızı hiç hoş karşılamaz. Aileme de iletirseniz sevinirim."

Önüme dönüp hızlı adımlarla okula ilerlemeye başladığımda Yağız'da hemen yanımdaki yerini aldı. Bir şeyler soracağını anladığımda ondan önce davranarak konuştum. "Hiçbir şey sorma lütfen." Cevabını sessiz kalarak verdi.

Okuldan girdiğimizde Yağız'dan ayrılıp, bir köşeye geçtim ve telefonumu cebimden çıkardım.

Merve; vazgeçtim

Merve; avukat olacağım

Bu kararı az önce adamla konuşurken almıştım.

Çok geçmeden cevap geldi.

Yakışıklı Tıpçı; fikrini değiştiren ne

Merve; öyle boşver

Merve; ama hep haklı davaları alacağım, iyinin yanında olacağım

Merve; en çokta on sekiz yaşından küçük çocukların haklarını savunacağım

Yakışıklı Tıpçı; düşüncesini sevdiğim

Merve; ama bu sene girmeyeceğim sınava

Yakışıklı Tıpçı; hayatımda gördüğüm en salak insansın

Merve; ne kadar güzel iltifatlar bunlar böyle

Yakışıklı Tıpçı; saçmalama

Yakışıklı Tıpçı; bir yıl boşa mı gidecek

Merve; bu sene de sınava girdiğimde zaten bir şey yapamayacağım

Merve; en iyisi bu

Merve; ben böyle karar verdim ve sen bunu değiştiremezsin

Yakışıklı Tıpçı; aptalsın

Yakışıklı Tıpçı; mal

Yakışıklı Tıpçı; geri zekalı

Merve; ben de seni seviyorum giray ♡

(Görüldü.)

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin