4.4

126 21 2
                                    

Giray'ın ağzından.

Duyduğum tanıdık sesle, hafifçe gözlerimi aralamaya çalıştığımda başarısız olmamla ellerimi yüzüme götürüp, yüzümü sıvazladım. "Giray! Sana diyorum, uyansana çocuk!" Aynı sesi tekrar duyduğumda ellerimi yüzümden çektim. Gözlerimi açıp, tepemde dikilen Merve'yi gördüğümde yayıldığım bankta dikleştim. Sırıtarak geri çekildi. "Evin yok mu senin burada uyumuşsun?" Dudaklarını büzdü. "Beni bankta yaşatmak için mi getirttin buraya?"

Uyku sersemliğini üzerimden atamadan, banktan kalktığımda biraz yalpalamıştım bu yüzden Merve'de koluma tutunmuştu. "İyi misin sen?" Diye sordu tedirgince. "Uykum var." Geri döndüğüm gece onu izlediğimden, ve bu gece de onu beklediğim için uyuyamadığımı var sayarsak uykum olması normaldi.

"Sabah seni buradan alırım mı demiştin?" Dedi etrafına bakınıp alayla. Evet, sabah seni buradan alırım dememin üzerinden daha dört saat geçmemişken, gecenin üçünde havalimanında beraberdik. Hava aydınlanmamıştı bile. "Çok konuşma da eve gidip uyuyalım hatun. Sabah sekizde dersim var."

"Hatun ne ya? Odun musun?"

"Dedi ona her güzel şey söylediğimde mal mal cevaplar veren kız." Haklılık payımdan olsa gerek önüne dönerek sustu. Gülümsedim. Kolumu omzuna atıp onu kendime çektikten sonra, saçlarına küçük bir öpücük kondurdum. Bir gün bile ancak olmuştu ama özlemiştim işte. "Nereye gidiyoruz?"

"Güzel bir bank arıyoruz. Seni konforlu yerlerde yaşatmamız gerek."

"Çok komik." Havalimanının çıkışındaki taksi durağına geldiğimizde, boş olanlardan birine yerleşip şöforü beklemeye başladık. Rahatsız bir şekilde kıpırdanıp, parmakları ile oynamaya başladığında elinin üzerine elimi koydum. "Ne söyleyeceksen söyle, kabız gibi kıvranıp durma."

Sıkıntıyla nefesini dışarı üfledi. Bakışlarım o üflediğinde gözünün önünde uçuşan saçlarına takıldı. "Annenle abini o adamla orada bıraktığım için huzursuz hissediyorum kendimi." Saçları önünden gitmediği için tekrar üflediğinde, boştaki elimi kaldırıp saçını kulağının arkasına ittim. Bu sırada şöforde binmişti arabaya.

"Nereye gidiyoruz?" Kısaca evin adresini verdikten sonra, tekrar Merve'ye döndüm.

"Onlarla konuştum merak etme. Seni evde bulamadığında çıkıp gitmiş zaten."

"Ama bulacak." Dedi korkuyla. "Bir şekilde bulacak."

"Peki sen hangisinden korkuyorsun? O eve dönmekten mi, sana işkence uygulamalarından mı?" Alayla güldü. "Bu ilk değildi Giray. Senin haberin olmadığı zamanlarda ben defalarca dövüldüm. Bundan değil, zorla evlendirmelerinden korkuyorum." Elim istemsizce beline gitti ve okşamaya başladım. "Acıyor mu?" Kıkırdayarak geri çekildi. "Belimin yanlarından gıdık alıyorum."

Gülüşüyle ben de güldüm. Bu kız, bu gülüşle tüm uykumu yerle bir ederdi benim.

Başımı omzuna gömüp, "Şurada uyusam birazcık?" Diye mırıldandım. Ses çıkartmadan rahat olmam için, daha sırtını iyice koltuğa yasladı. "Döndüğünden beri hiç mi uyumadın?"

"Hayır."

"Peki. Bundan sonra ne yapacağız?"

"Neyden sonra?"

"Yani birkaç gün burada kalacağım. Sonra?"

"Bana kalsa önümüzdeki bir ömür aynı evde kalmalıyız." Hafifçe omzuma vurdu.

"Sana ciddi bir soru soruyorum çocuk!"

"Bende ciddi ciddi cevap verdim zaten."

"Sen neden yurtta kalmıyorsun?" Diye sordu konuyu geçiştirmek için.

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin