4.7

109 19 2
                                    

Alarmın sesiyle söylenmeler eşliğinde uyanırken, başımı yastığa bastırdım. "Kapat şu salak sesi Giray!" Birkaç gün tatil yapıyordum onda da, Giray'ın alarmı sağolsun rahat rahat uyutmuyordu. "Kolumu bırakırsan kapatacağım Merve." Sarıldığımı yeni fark ettiğim kolunu salarken, "Ha tamam." Diye mırıldandım ve ona arkamı döndüm. Ses sonunda kesilirken, Giray'ın yataktan kalkmasını fırsat bilip yastığına alıp sarıldım. Bu pozisyonu almadığımda iyi uyuyamıyordum.

Kaç saat geçtiğini bilmediğim bir süre sonunda bu sefer de çalan zil sesi beni uyandırırken, uyanmamda emeği geçen herkese söve söve yatakta doğruldum. Mal mal etrafa bakınmamla geçen birkaç saniye sonra, zil tekrar çalınca yataktan kalktım. Şu zili icat edenin taa ebesini... Neyse.

Birbirine karışan saçlarımı topuz yaptığımda kapının önüne gelmiştim. Kapıyı açar açmaz bir kız beni ittirerek içeri girdiğinde şaşkınlıkla arkasından bakakaldım. Babasının evi sanmıştı herhalde burayı?

"Giray nerede?"

"Sana ne?" Dedim ters ters. Yüzüne dikkatlice bakınca kızın kim olduğunu hatırlamıştım. Giray'ı seven ve onunla fotoğraf paylaşan Aleyna'ydı bu. Kıza zaten kıldım, beni ittirerek içeri girmesi -GİRAY'IN EVİNE- daha da sinirlendirmişti.

"İnsanca bir soru sordum değil mi?"

"Ben de seni ilgilendirmediği 'sana ne' diyerek belirttim değil mi?" Göz devirip telefonunu çıkardı, ve biraz uğraşıp kulağına götürdü. Arkasını dönüp mutfağa girdiğinde kapıyı sertçe örttüm ve peşine takıldım. Kendi evi gibi davranamazdı! "Açmadı. Kesin derstedir. Çıkar bir saate kadar." Mutfağa girince dolaplardan birini açıp kendine bardak çıkardı. "Ben de burada beklerim." Ben de izin verirdim zaten.

Başka bir dolabı açıp kahve kavanozunu aldığında dolabı kapatarak kahveyi elinden aldım. "Tatlım pardon, sevgilimin evinde ne aradığını sorabilir miyim?" Ayrıca evin içini benden iyi bilmesi sinirlerimi bozmuştu. Demek ki daha önce çok gidip gelmişti.

"Sevgilin mi?" Dedi şaşkınlıkla. Sırıtarak başımı salladım. Kudur pislik. "Giray'ın kriterlerinin bu kadar düşük olduğunu bilmiyordum." Dedi beni baştan aşağı süzerken. Üzerimde çizgi film karakterli pijamalarım diye böyle duruyor, yoksa çok güzel bir kızım ben tamam mı? Tabii ki de bunu diyip, gözünde iyice ilkokul çocuğu imajı çizmedim.

"Giray'ın kriterleri sana kalmamış canım. Defol şu evden." Ketıl'a su koyup, çalıştırdı. "Bebeğim Giray'ın sevgilisi isen şunu bilmen gerekiyor. Ben bu evin olmazlarsa olmazlarındanım. Evin anahtarının bir yedeğinin de bende olduğunu söylersem, durumu iyice kavrarsın. Sanırım yeni çıkmaya başladınız. Giray'ı benim tanıdığım kadar tanımadığın da kesin. Bu evde neyin nerde olduğunu Giray'dan bile iyi bilirim ben. Yani kısaca sevgilisisin diye benim üzerimde söz hakkın olabileceğini düşünme sakın."

Elimden kahveyi alıp bardağına birkaç kaşık koydu ve üzerine su ekledi.

"Allah Allah, nedense evin olmazsa olmazı senden Giray hiç bahsetmedi bana. Sen kendi kendine gelin güvey olduğun için çocuğun hiçbir şeyden haberi yok sanırım." Sinirle kollarımı birbirine bağladım. Sabah sabah uyku falan hiçbir şey bırakmamıştı insanda sinirden.

"Yalan söyleme Giray herkese benden bahseder." Özgüveni sinirimi bozmuştu!

"Defol git bu evden, elimde kalacaksın yoksa!" Onu ittire ittire koridora kadar çıkardığımda, durdu. "Tamam gideceğim. Ama önce şu odadaki eşyalarımı almam gerek." Hafifçe yaklaştı. "Tişörtüm, iç çamaşırlarım falan o odanın banyosunda. Almam gerek." Deyip odaya girdi. Tek kişilik yatak ve bir komodinin olduğu, misafir odası olarak dizayn edilen küçük bir odaydı. İç çamaşır mı dedi o?

"Senin kıyafetlerinin bu evde ne işi var?!"

"Anlarsın ya?" Derken kucağında birkaç parça eşya ile odadan çıkmıştı. Göz kırptı. Elim benden bağımsız koluna giderken, onu sürükleye sürükleye kapıya kadar götürdü. Kapıyı açar açmaz Aleyna'yı dışarı attım. "Git az ötede kudur." Kapıyı yüzüne kapattığım gibi Giray'ın odasına gidip, yastığın altındaki telefonumu elime aldım. Onu arayıp açmasını beklerken, meşgule atınca tekrar aradım. Uzunca bir çalıştan sonra telefonu açtı.

"Dersteyim Merve ne arayıp duruyorsun? Dersten çıktım senin yüzünden." Dersteyken Aleyna aradığında açmayıp, ben aradığımda dışarı çıkması da bir şeydi.

"Beş dakika bana hesap ver sonra geri girersin dersine."

"Ne hesabı?" Konuşmama fırsat vermeden tekrar konuştu. "Geçen ay lolipopunu elinden aldığım çocuğun annesi mi geldi yoksa?" Gülmemek için yanaklarımı içten dişledim. İki dakika ciddi ol be çocuk.

"Hayır! Bil bakalım eve kim geldi? Aleyna! Ve ne öğrendim biliyor musun? Senin evinin anahtarı onda da varmış!"

"Benim evimin anahtarının onda ne işi varmış?" Bilmiyor muydu?

"Hah ben de tam olarak bunu soruyorum Giray? Ne işi var o kızda o anahtar!"

"Benim bile haberim yok anasını satayım ne bileyim ben? Tamam gelince çilingirci getiririm değiştirir anahtarı."

"Peki. Bundan haberin yoktu diyelim. Bu kızın kıyafetlerinin senin misafir odandaki banyoda ne işi var? Bu kız senin evinde ne bok yiyordu Giray? Evi, kendi eviymiş gibi iyi bilmesinden bahsetmiyorum bile!" Sinirden kendi saçlarımı parmağıma doluyor ve çekiştiriyordum. Sinirimi atabileceğim başka bir yöntem yoktu çünkü!

"İki hafta önce falan benim evimde kalmıştı, belki o sırada unutmuştur. O odaya girmiyorum bile ne bileyim ben!" Neyseki girip, kızın iç çamaşırlarına kadar görmemişti. Psikolojisi bozulurdu çocuğun.

"Ne demek sende kaldı ya? Bir de aynı yatakta yattık de de tam olsun!"

"Yok onu sadece seninle yapıyorum." Dedi alayla. Sinirle gözlerimi yumdum.

"İki dakika ciddi ol!"

"Kızın annesi babası ayrı, abisiyle birlikte kalıyorlar. Abisi ile kavga etmiş galiba eve gitmek istemedi. Sende kalabilir miyim deyince hayır diyemedim bende. Zaten o gece eve bile uğramadım, kütüphanede ders çalışıp sabahladım. Aynı evde kalmadık yani." Giray evde yokken ve o kız bu evde tekken yapabileceği şeyleri düşünürken istemsizce kaşlarım çatıldı. Giray'ın yatağında bile yatmış olabilirdi!

"O kız bu eve bir daha gelmesin."

"Tamam sen nasıl istersen." Memnuniyetle gülümsedim. Hanımcılık kazanacak!

"İyi tamam. İyi dersler sana."

"Sen ne yapacaksın?"

Sırıttım. "Evi köşe bucak temizleyip o kızdan arındıracağım."

Gülüş sesini duydum. İyice duyabilmek için nefesimi tuttum. "Dikkat et de temizlik malzemeleri ile kendi kokundan da arındırma evi. Sen gittikten sonra ihtiyacım olacak." Başımı yana eğerek güldüm. O sürekli böyle güzel şeyler söylüyordu, ben ise ona o şekilde karşılık veremiyordum işte.

"Seni seviyorum." Deyip telefonu yüzüne kapattım. Evet, en fazla bu kadar romantik olabiliyordum...

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin