2.1

140 26 0
                                    

Evdeki Saat - Uzunlar

"Kankaların en mükosu, en tatlısı, en yakışıklısı, en fedakârı-" Kutay'a olan övgülerim bu şekilde uzayıp gidecekken bizzat kendisi tarafından bölünmüştü sözüm. "Ne istiyorsan hayır." Göz devirdim. Hemen de anla zaten bir şey isteyeceğimi. Normalde sınıfta Ezgi ve Kutay dışında pek muhattabım yoktu. Ben herkese yanaşan bir tip değildim zaten fakat Ezgi'nin şeytanlığı sayesinde, sınıftaki kimseyle doğru düzgün diyaloga dâhi geçemiyordum. Tek sadık Kutay çıkmıştı. O da beni sürekli terlese de kankası olarak sevdiğini biliyordum.

Ben sevilmeyecek kız mıyım be?

"Ya nereden çıkarıyorsun ki sen şimdi bir şey isteyeceğimi? Hem istesem bile belki önemli bir şey? Belki ölüm kalım meselesi?"

"Kanka boş yapıyorsun, yapma." Dudaklarımı büzdüm. "Senin önemli bir şey istemeyeceğini ikimizde çok iyi biliyoruz." Kaşlarımı çattım. "Niye ben insan değil miyim? Benim önemli sebeplerim olamaz mı?"

"Beynimi sikmeden rahat etmeyeceksin değil mi?" Şirince gülümseyerek kaşlarımı kaldırdım. Beni iyi tanıyordu. "Ne istiyorsun?"

"Birazcık telefonunu." Anında sıradan kalkarak benden olabildiğince uzağa kaçtı. Gözlerimi kısıp peşine takıldım. Sen kim köpek benim isteklerimi yerine getirmemek? Ben de Merve isem o telefonu ya alırım, ya da alırım. Başka kurtuluşu yok.

"Yaa kanka vallaha on dakikacık." Sınıftan çıkarken, aynı zamanda sınıfa giren Ezgi gereksizine çarptığımda bir şey demesine izin vermeden, hareket çekip Kutay'ın yanına koşturdum. Aynı sınıfta olduğumuz yetmiyormuş gibi sürekli bir yerlerden çıkıyordu.

"Ne yapacaksın sen benim telefonumla?" Koridorun ortasında duran Kutay'a bakarak zaferle sırıttım. Sebebini soruyorsa bil ki olmuştur bu iş. "Kötü şeyler yapmayacağım merak etme."

"Konu sen olunca pek emin olamıyorum açıkcası." Sinirle yumruğumu omzuna geçirdim. "Kes sesini!"

"Sadece, beni sevdiğini söyleyen bir çocuk var ve ben ona onu seven bir kızmış gibi yazacağım. Yani yavşıyor mu falan merak ettim." Giray'ı böyle test etmek aklıma nereden düşmüştü emin değildim ama başka kızlara vereceği cevapları falan merak ediyordum. İyi çocuk olduğunu biliyordum ancak bu her şey için yetmiyordu işte.

Yani açıkcası güvenemiyordum bokta çıkabilirdi.

Şüpheyle bakan gözlerini gördüğümde, "Ya bak çok güzel bir şey vesile olacaksın." Diye ekledim. İkna kabiliyetim çok yüksekti. Ama işime geldiğinde. Gelmezse tek kelime dâhi etmezdim. Cebinden telefonunu çıkarıp uzattı. "Al bakalım. On, en geç on beş dakikaya gelir alırım." Sevinçle yerimde zıplayarak telefonu aldım ve koşarak sınıfa girdim.

Sırama yerleşirken aynı zamanda telefonumdan Giray'ın numarasına açıyordum. Numarayı Kutay'ın telefonuna kaydettikten sonra WhatsApp'a girdim. Giray Bey Hazretleri aktifti. Kime aktifti?

Merve; Selam yakışıklı.

Merve; Hadi eşeğine bin de gel beni kaçır.

Merve; Kaçalım bu diyarlardan.

Telefonu masaya bırakıp merakla ne yazacağını beklemeye başladım. Acaba diğer kızlara da bana davrandığı gibi mi davranıyordu. Bana lakap bulduğu gibi onlara da bulmuş muydu? Bunları neden bu denli merak ettiğimle ilgili bir fikrim yoktu. Meraklı kişiliğimden dolayı olsa gerek.

Giray; Selam.

Selam?

Sadece selam mı?

Yani tamam başka kızlara bu şekilde net cevaplar veriyorsa iyi hoştu da. Bana atılınca bu mesajlar hiç hoş değildi. Her ne kadar ben olduğumu bilmese de.

Merve; Sadece selam mı?

Merve; O kadar şey yazdım...

Giray; Evet selam.

Merve; Pekâlâ.

Merve; Ben bir duyumlar aldım ama doğru mudur değil midir sizden teyit etmek istedim Giray Bey.

Giray; Vallahi karşı komşunun çocuğunun lolipopunu ben almadım.

Giray; Yani dışı mor ve içinde sakız olan lolipopu ne yapayım ben değil mi?

Merve; Hii lolipop hırsızı.

Merve; Seni dövdürürüm bak o çocuğa.

Giray; Hoşt.

Merve; Her neyse konumuza gelelim.

Merve; Birini seviyormuşsunuz, kalbinizde birisi varmış doğru mudur?

Giray; Hee doğru.

Merve; Kimdir peki, kimlerdendir?

Giray; Benim sevdiğim kızdan sana ne be?

Giray; Erkek merkek çıkarsın boşu boşuna katil olmaya gerek yok.

Giray; O kadar tıp kazanmışım sonra heba olacak okulum.

Giray; Bu arada bilmiyorsan eğer ben tıpçıyım.

Giray; Bize hasta olarak gelen çok ama biz bir kişiye hastayız.

Giray; Bilmem anlatabildim mi?

Merve; Seni seven ponçik bir kalbi kırdın.

Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Samimi sayılacak şekilde konuşuyordu ama yavşamıyordu.

Giray; Senin ponçik kalbin çok yanlış kişiyi sevmiş maalesef.

Giray; Benimkisi Merve Başkan'a ait.

Giray; Özledim gideyim de yazayım.

Çok geçmeden masanın üzerindeki telefonumun bildirim sesi sınıfta yankılandı.

Merve; İşdidmeidöcşrmşeöflf

Merve; Buyrunuz Merve Başkan benim.

Merve; Bana olan sevginiz gözlerimi yaşarttı Tıpçı Giray Bey.

Giray: Arada yaparım öyle çılgınlıklar.

Giray; Kimin numarası bu?

Merve; Best kankimin.

Giray; Kız, erkek?

Merve; Erkek.

Giray; Kendi numarana geç.

Giray; Sarmadı burası.

Merve; 👌🏻

(Görüldü.)

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin