4.6

117 19 2
                                    

"Tamam açtım." Diye mırıldandım telefonumdaki açılan filme bakarak. Telefondaki görüntüyü televizyona aktardığımızda yanıma geçip oturdu. Film bildiğim kadarıyla hastalıkları yüzünden birbirlerinden en az bir metre uzakta yaşayabilen iki gencin aşkını anlatıyordu. Giray'ın izleyip beğendiği ve bir de benimle izlemek istediğini söylediği bir filmdi.

Üzerimizi örten battaniyeyi birazcık kendime çektiğimde, o da kendi tarafına çekti. "Bilerek dip dibe olalım diye küçük battaniye getirdin değil mi?" Diye homurdandım. Ona yakın olmaktan değil, battaniyenin bacağımın hepsini kapatmadığı için üşüdüğümden rahatsızdım. Başını bana çevirip birkaç saniye anlamsızca baktı. 'Ne oldu' dercesine başımı salladım.

Fakat bir şey söylemeden ayaklandığında, merakla arkasından baktım. Telefonu elime alıp filmi durdurdum. Yaklaşık bir dakika sonra elinde başka bir battaniye ile salona gelip koltuğun öteki ucuna oturdu. "Dip dibe olmamız seni rahatsız ediyorsa, artık değiliz." Dedi ve uzanıp telefonumu aldığı gibi filmi başlattı. O filmi izlemeye koyulurken ben ondan bakışlarımı ayıramamıştım henüz.

"Giray-"

"Hep böyle yapıyorsun Merve. Sürekli kendini benden uzak tutuyorsun. Sevmediğini bu kadar belli etme... Neyse filmi izle."

Alt dudağımı ısırırken bütün filmi izleme modum kaçtığı için başımı geriye yasladım ve gözlerimi kapattım. Şaka amaçlı söylediğim bir sözün onu bu kadar kıracağını tahmin edememiştim. Cidden dip dibe olmamızdan rahatsız değildim ama. Aksine ona yakın olmayı seviyordum. Onun uzak olarak gördüğü halim, aslında erkeklere olan en yakın halimdi. Ve sanırım bunu yanlış anlıyordu.

'Seni seviyorum' dedikten sonra doğruluğunu ispatlayacak herhangi bir şey söylemediğim için olsa gerek onu sevdiğime inanmıyordu. Oysa ben, onun yanındayken hızlanan kalbime, titremeye başlayan bedenime, heyecandan ne yaptığını bilmez tavırlarıma başka anlam veremiyordum.

Ayrıca kendisi demişti. 'O kişiyi gördüğünde içine huzur dolacak' diye. Onu gördüğüm heyecanlanmanın yanında kendimi huzurlu da hissediyordum. Güven de hissediyordum. Sanırım bunu ona ben belli edemiyordum.

Film boyunca biraz filmi izlemiş -daha çok ekrana boş boş bakmıştım- biraz gözlerimi kapatmış ve en son birazda uyuklamıştım. Gözlerim kapalıyken filmin bittiğini odayı dolduran ses ve aydınlık gittiğinde anlamıştım. Ama gözlerimi açamayacak kadar mayıştığım için, koltuğa biraz daha sindim. "Merve?"

"Hm?" Üzerimden battaniye çekildi ve çok değil, birkaç saniye sonra bacağımın altında ve belinde hissettiğim kollarla havalandım. Giray beni kucağında taşırken göğsüne iyice sindim. Hızlı olan kalp atışlarını kulağımın altında olması ve bunu dinleyebiliyor olmak bambaşka bir duyguydu. Hafifçe tebessüm ettim.

Rahatlığına bakılırsa beni kendi yatağına bıraktığını fark ettiğimde hızla doğruldum. Arkasını dönmüştü. "Giray dur."

Bana döndüğünde yataktan kalkıp önüne dikildim. "Uyumuyor muydun sen?"

"Uykum kaçtı."

"Tamam çıkıyorum ben uyursun o zaman."

Başımı yana eğerek, "Yanımda uyusan?" Dedim. Alayla güldü. "Dip dibe olmamızdan rahatsız oluyorsun sanıyordum."

Sözlerle bir şey anlatamayacağımı anladığımda, parmak uçlarımda yükselerek kollarımı boynuna doladım. Kollarını belime sarmamıştı. "Şaka yapmıyorum Giray. Seni seviyorum. Belli etmiyorum belki ama seviyorum." Ensesindeki saçlarıyla oynarken derin bir nefes aldım. "Şaka amaçlı söylediğim bir şeyin ciddiye almış olman, seninle yan yana olmaktan hoşlanmadığım anlamına gelmiyor. Bilmiyorum heyecanlanıyorum, saçma sapan şeyler yapıyorum." Kolları belimi sardığında, gözlerimi yumdum. "Dışarından seni istemediğim gibi bir görüntü oluşuyor sanırım, ama inan bana öyle değil."

Başımı hafifçe geri çekip güldüm. "Sanırım bu ilişkinin odun olması gereken tarafı senken, yanlışlıkla ben olmuşum."

O da güldüğünde derin bir nefes aldım. Bütün gece onu üzdüğüm için kendime öfkelenmiştim. "Filmi izlerken hayal ettiğim gibi güzel zamanlar geçiremedik ama bu dediklerin unutturdu." Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Yarın izleriz." Ben de izlememiştim doğru düzgün.

Başını sallarken, "Ve lütfen..." Dedi. "Ben dediklerini tam olarak idrak edip, heyecandan bayılmadan önce seni öptüğüm kısma geçebilir miyiz?" Dediğinde gülüp, ona fırsat tanımadan dudaklarına yapıştım.

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin