ÖZEL BÖLÜM

152 19 2
                                    

Giray, Merve'ye yazmadan önce.

Giray'dan..

Gecenin bu saatinde beni arayıp uykumun bir yerlerine koyan şahıs her kimse, telefonu açana kadar benden bir ton küfür yemişti. Hak ediyordu. "Efendim?" Başımı yastığa yaslayıp gözlerimi kapattım. Muhtemelen ne dediğini dinlemeyecektim ve tamam diyip anlamış gibi kapatacaktım telefonu. Ve sonra tekrar uykuma dönebilirdim.

"Giray," Ezgi'nin sesini duyunca telefonu kulağımdan çekip saate baktım. 1 mi! Gecenin 1'inde ne bok yemeye arıyorsun acaba Ezgi. "Buraya gelsene." Arkadan gülüşme sesleri geldi. Sesi de pek iyi gelmiyordu. "Neredesin?"

"Ya," Sonra durdu ve kahkaha attı. Sarhoş muydu bu geri zekalı? "Biz bara geldik de... Gidemiyoruz." Ve yanındaki her kimse ikisi birlikte güldüler. "Tamam orda sabahlayın o zaman." Dedim ve telefonu kapattım.

Uykuma kaldığım yerden devam edecekken bir kez daha çaldı telefon. "Ne var Ezgi?"

"Ya gelip bizi alsana burdan." Sizin ebenizi... Seveyim.

"Ne bok yemeye gittiniz bara?" Kahkaha attı. Bunda gülünecek ne var şimdi. "Bilmiyoruz." Ve sonra bir gülüş daha. Gözlerimi devirdim. "Konum at geri zekalı, konum." Karşı taraftan ses çıkmayınca kafamı yastığa vurdum. "Konum atamayacak kadar kendimde değilim deme."

"Hmm.. Sanırım öyleyim."

"Şimdi ben sana söyleyeceğim sen benim dediklerimi yapacaksın tamam mı? Telefonu hoparlöre al."

"Hoparlör mü? O nasıl oluyor?" Gece gece bu salakların derdini çekmek zorunda kalan Giray Taşkın için bir dakikalık saygı duruşu rica ediyorum. Lütfen.

"Geri zekalı hani sesi dışarı aktarıyorsun falan."

"Hah tamam." On beş dakikalık uğraşın sonucunda sinir hastası olmama ramak kala Ezgi konumu gönderdiğinde, "Allah cezanızı versin." diyip telefonu kapattım. Allah'ın ergenleri. Sanki ben bilmiyorum ilk kez gidişiniz olduğunu. Oturun evinizde dizi izleyin, kitap okuyun, dedikodu yapın. Bir sürü uçkuruna düşkün insanın arasında ne işiniz var? Aptallar.

Gecenin bu saatinde bile Youtube'den O Ses Türkiye komik vtr'lerini izleyen anneme Ezgi'yi almaya gittiğimi haber verip babamın arabasının anahtarını alarak evden çıktım. Apartmandan çıktığımda telefonumdan Ezgi'nin şu an ki sevgilisi Serhat'ın numarasını bulmaya çalışıyordum. Ben bu saatte kalkıp gidiyorsam o da uyansın işi ne gevşeğin?

Bara geçmeden önce Serhat'ı da evinden alıp yola devam etmedim. Gavat arabaya biner binmez uyumuştu. Sanki benim sevgilim anasını satayım. Barın önüne gelince arabanın anahtarının ucuyla dürttüm. "Kalk lan geldik."

"Beş dakika daha." Daha sert dürttüm. "Kalk lan şurdan." Homurdana homurdana arabadan indi. Bu çocuk bu geceden sonra Ezgi'den ayrılmazsa ben de bir şey bilmiyorum. Çünkü ben olsam sevgilim dediğim kız beni uykumdan uyandırsa direkt ayrılırdım. Uykumdan daha önemli bir kız türünün dünya üzerinde var olduğunu düşünmüyordum. Ki zaten bu sevgililik işleri falan bana hep saçma gelmişti. Birini seviyorsun, ona açılıyorsun birkaç hafta belki de birkaç ay çıkıyorsunuz ve bir taraf terk edip gidiyor. Geriye gereksiz dramlar, depresyonlar kalıyor. O yüzden en iyi aşk test kitapları! Sizi asla terk etmezler.

Birlikte içeri girince, hemen karşıdaki koltukta Ezgi'yi ve arkadaşını birbirine sarılmış uyuklar hâlde bulduk. Gözlerimi devirdim. Bahse girerim bu ilk içişleridir. Allah bilir ne kadar içmişlerdi. Ben diyorum benim kuzenim geri zekâlı diye, kimse bana inanmıyor. Geri zekâli işte.

Serhat, Ezgi'yi koltuktan kaldırıp belini sardı ve güçlükle çıkışa doğru ilerlemeye başladılar. Birkaç saniye ne yapacağımı bilemeyerek dikildim orada. Sonrasında kızı buradan çıkarmam gerektiği aklıma gelince, onun yanında buldum kendimi. Kolundan hafifçe sarstım ve ayağa kaldırdım. Hafiften sırıttı ve bir şeyler mırıldandı. Müzik sesi yüzünden duyamamıştım.

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin