2.6

142 26 3
                                    

ugurgungor; buraya bak lan giray taşkın

ugurgungor; soyada bak taşşak dermiş gibi

ugurgungor; sen benim kuzenime yavşamışsın hayırdır

giraytaskin; bana lanlu lunlu konuşma gelmeyeyim oraya

giraytaskin; evet yavşadım bir sorun mu var birader

ugurgungor; şey instasını kapatıyor da ben numarasını vereyim wp ye geçin diye yazdıydım ben

giraytaskin; ulan bu nasıl dönüştür yavşak

ugurgungor; pardon abi büyüksün

ugurgungor; patavatsızlık ettim abe

giraytaskin; soyadıma laf etmiş puşta bak

giraytaskin; nickinde ki g ve u lar çok güzelmiş kardeşim araya biraz n ve o karışmış ama olsun

ugurgungor; sşmxisşdğfkeilfşe

ugurgungor; sea merve başkan geldi

giraytaskin; başkalarının hesaplarından yazmak yerine kendinden yazsan da pp ni görüp görüp mutlu olsam

ugurgungor; hoşt yavşak

giraytaskin; ayıpsın

giraytaskin; benim işim bu

giraytaskin; sen de bana yavşa

giraytaskin; birlikte gül gibi geçinip gidelim

ugurgungor; yok ben almayayım yan etki yapıyor ben de

giraytaskin; zamanında tüm erkeklere sulan sulan, bize gelince yok

ugurgungor; sana da sulanmışım ya aq

ugurgungor; KASLARINI YALARIM NE DEMEK

ugurgungor; YA REZİLLİK

giraytaskin; yo bence hoştu

giraytaskin; istiyorsan eğer ben ve kaslarım her daim buradayız ağxöwşdmşwkf

ugurgungor; sen ne kadar sapık birisi çıktın ya

giraytaskin; tıpçı olmam sapık olmama engel değil

ugurgungor; ben de diyorum ki konu ne zaman girayın tıpçılığına gelecek

giraytaskin; tıpçıyım

giraytaskin; yakışıklıyım

giraytaskin; adem elmam var

giraytaskin; çene kemiğim var

giraytaskin; burnum da çoksel yandan bakınca

giraytaskin; saçlarım da hoş

giraytaskin; beyaz önlük nasıl yakışıyor hele uuooofff

giraytaskin; yani bana kız çok

giraytaskin; ama ben seni seçtim

giraytaskin; kıymetimi bil aq

ugurgungor; kurbanlık koyun mu seçiyorsun sen aq

ugurgungor; geri zekalı

giraytaskin; YA İLTİFAT EDİYORUM İLTİFAT

giraytaskin; bir kere de izin ver de rahat rahat yürüyeyim aq

giraytaskin; yol aç bana

ugurgungor; düzgün iltifat et

ugurgungor; ben sana gelip giray taşşak diyor muyum

giraytaskin; İYİ Kİ DEMİYORSUN

giraytaskin; desen ne olur kim bilir

ugurgungor; ya öf uzatma

ugurgungor; çıktım ben

ugurgungor; taşşak giray

Gülerek telefonu sahibine yani Uğur'a uzattığımda, dakikalardır telefonunu bekleyen Uğur hevesle telefona atılmıştı. Gözlerimi devirdim. Gözümün içine bakıyordu telefonunu vereyim diye. Nedense Giray'a kendi hesabım dışında bir hesaptan yazmak hoşuma gidiyordu. Çok tanıdığım olsa her gün bir hesaptan yazsam, çocuğu akıl hastası etsem ve bir daha tıpçıyım diye ortalıkta gezinmemesi sağlamak gibi masum düşünçelerim vardı. Masum ama (!).

İçeriden adımı seslenerek beni çağırdıklarında hızla odadan çıkıp, salonun kapısına geldim. Annem kapının ağzında beni görünce, yüzüne sahte bir gülümseme kondurdu ve "Çayları yeniler misin kızım?" Dedi. Dediği şey bir soruydu ama annemi biraz olsun tanıyorsam aslında bir emirdi bu.

Annemin bu kibarlığının sebebi teyzemlerin bizde olmasıydı. Teyzemler ayda yılda bir de olsa bize gelirlerdi. O sırada ise annem ve babam oscar adaylarına taş çıkaracak cinsten bir oyunculuk sergileyerek, bizi mükemmel (!) bir aile gibi gösterirlerdi. Sanki sorumlu birer bireymiş gibi, kızlarını çok seviyorlarmış gibi. Oysa hepsi yalandı.

Sehpalardaki dört bardağı kenarda duran tepsiye koyup, hızla mutfağa gittim. Onların samimiyetsiz ortamından ne kadar uzaksam o kadar iyiydi. Teyzemle annem arasındaki ilişkiyi hiç anlamamıştım. Dışarıya karşı birbirlerini savunurlardı ama kendi aralarında birbirlerini kıskanmaktan, kötülemekten başka bir şey yapmazlardı. Ayda yılda olan bu misafirlik ise birbirlerine hava atma çabalarıyla geçiyordu. Onların aksine Uğur ve benim daha samimi bir ilişkimiz vardı. Çok sık görüşmüyorduk belki fakat bir araya geldiğimizde acısını güzel çıkarıyorduk.

Çayları doldururken kulağıma zil sesi doluştu. Gidip kapıyı açmadım tabiiki de. Kıçını kaldırıp açsın bir zahmet. Zaten çok geçmeden kapının açılıp kapanma sesinden birinin açtığını anlamıştım. Tüm çayları doldurup, tepsiye yerleştirdikten sonra mutfaktan çıktım. Arkası dönük bir adamın salona girdiğini gördüğümde kaşlarımı çattım. Bizim eve teyzemlerden başka birisi gelmezdi. Kaldı ki annemle babamın arkadaşları bile olduğunu sanmıyordum. Soğuk nevalenin tekiydiler.

Salonun girişinde kolumdan tutarak beni yakalayan annem kenara çekerek, kulağıma yaklaştı. "Bu adama çok iyi davran. Onunla evleneceksin. Eğer davranmazsan ne yapacağımı çok iyi biliyorsun."

Bir adım çekilerek gözlerine baktım. O kötülükten yosun tutmuş gözlere... Güçlükle yutkundum. Bakışları bir süre yüzümde dolandıktan sonra arkasını döndü ve hiç umursamadan koltuklardan birisine oturdu..

ARIZA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin