Ece'nin bakış açısıyla;
Ali'nin doğum günü yaklaştığında ona özel bir şey yapmak istedim. Onun ne kadar duygularını saklayan ve soğukkanlı biri olduğunu biliyordum ama bu kez onu şaşırtmak istiyordum. Bunun için bir plan yapmam gerekiyordu ve planımın kusursuz olması için Ali'nin en yakın arkadaşlarıyla iş birliği yaptım. Mert, Deniz ve Ümit ile hızlıca organize olduk. Benim arkadaşlarım Demet ve Gül de yardım etmek için heyecanla dahil oldular. Ali'nin hiçbir şeyden haberi olmaması gerekiyordu ve bu yüzden kutlamayı kendi evimizde yapmaya karar verdik.
O sabah Ali işteyken herkes evimize geldi. Evin her köşesini süslemeye başladık; balonlar, ışıklar, pasta... Her şeyin yerli yerinde olmasını sağlıyordum. İçimde garip bir heyecan vardı. Ali'yi şaşırtmak kadar, onun yanında olmak ve bu günü onun için özel kılmak istiyordum. Bir yandan da ona olan duygularımı saklamakta ne kadar başarılı olabileceğimi bilmiyordum.
Akşam olduğunda herkes evdeydi. Ali'nin arkadaşları, benim arkadaşlarım, hepimiz gizlenmiş bir şekilde onun gelmesini bekliyorduk. Ali anahtarıyla kapıyı açtı ve o an herkes bir anda ortaya çıkıp "Sürpriiiz!" diye bağırdı.
Ali'nin yüzündeki şaşkınlık ve hafif gülümseme her şeye değerdi. Genelde sakin ve kontrolcü olan Ali'nin, şaşkınlıkla etrafına bakıp durması beni çok mutlu etti.
"Bu da ne böyle?" dedi gülerek.
Gözleri önce arkadaşlarına sonra bana döndü.
"Bu senin başının altından çıktı değil mi?"
Gülümsedim ve ona yaklaşıp hafifçe omzuna dokundum.
"Tabii ki. Doğum günün kutlu olsun."
Ali, şaşkınlığını yavaşça üzerinden attı ve odadaki herkesle şakalaşıp sohbet etmeye başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde herkes keyifliydi. Ali'nin arkadaşları ve benim arkadaşlarım bir araya gelip oyunlar oynadı, şarkılar söylendi, gülüp eğlendik. Evin her köşesi kahkahalarla dolmuştu.
Günün sonunda misafirler birer birer evden ayrılmaya başladılar. Yorgun ama mutlu bir şekilde salonu toparlıyordum. Ali ise mutfağa geçmiş, boş bardakları toplamaya başlamıştı. Son kişi de evden çıktıktan sonra evde ikimiz baş başa kaldık. Yorgunluktan bitmiş olsam da, içimde tarif edemediğim bir rahatlama vardı. Her şey çok güzel geçmişti.
Ali, elinde iki bardak suyla salona geri döndü ve birini bana uzattı.
"Sürpriz için teşekkür ederim Ece. Çok mutlu oldum."
Bardağı alıp gülümsedim.
"Rica ederim. Mutlu olana sevindim."
"Biliyor musun en son ne zaman doğum günümü kutladım hatırlamıyorum."
"Neden kutlamıyordun ki?"
"Babam ve ailesi ile pek bir araya gelmeyiz. Doğum günümü bildiklerinden bile emin değilim. Arkadaşlarımda ben sevmiyorum diye hiç girişmezdi. Bende kutlamayı sevmiyorum diye biliyordum ama sen böyle sürpriz hazırlayınca garip bir şekilde çok mutlu oldum."
"Seni mutlu edebildiğime sevindim."
Ali bir süre sessiz kaldı ve gözleri benimkilerle buluştu. Sanki söyleyeceği bir şey vardı ama bunu nasıl dile getireceğini bilemiyordu. Her zamanki gibi sakin ama bir o kadar da karışık bir ifade vardı yüzünde. Sonunda derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
"Ece,. dedi sesi her zamankinden daha yumuşaktı.
"Bugün sürpriz ve her şey gerçekten harikaydı. Ama sana başka bir şey söylemem lazım."
Kalbim bir an durdu. Onun bu kadar ciddi bir şekilde konuşması içimde tuhaf bir heyecan yaratmıştı. "Ne söyleyeceksin?" dedim.
Sanki ne gelecek diye merak ediyordum ama aynı zamanda biliyordum. Ali bir adım bana doğru yaklaştı.
"Bir süredir içimde tuttuğum bir şey var. Başta her şey sadece bir anlaşmaydı ama şimdi her şey değişti. Seni düşündüğümde, aklımda sadece bir anlaşma ya da formalite kalmıyor. Bu süreçte seni tanıdıkça sana karşı hislerim gelişti."
Gözlerim büyüdü, nefesimi tutarak ona bakıyordum. Ali devam etti. Gözlerini benden ayırmadan, "Senden hoşlanıyorum, Ece. Hem de düşündüğümden daha fazla. Bu duygularımı daha fazla saklamak istemiyorum."
Kalbim hızla atıyordu. Ali'nin bu sözleri bir süredir içimde taşıdığım duygulara cevap olmuştu. Ama o an bir şey diyemedim. Sadece ona bakarak ne yapacağımı bilemeden duruyordum. Ali, sessizliğimi görünce hafifçe gülümsedi.
"Senden bir cevap beklemiyorum. Bir şey söylemen gerekmiyor. Sadece bilmeni istedim."
Sonunda cesaretimi topladım.
"Ali." dedim yavaşça.
"Ben de bir süredir aynı şeyleri hissediyorum. Ama bu duygular çok yeni ve çok karmaşık. Bir şeylerin değiştiğini fark ettim ama nasıl davranmam gerektiğini bilemedim."
Ali, gözlerindeki o sertlik ve mesafeden eser kalmadan bana bakıyordu.
"Önemli olan tek şey ne hissediyorsak onu açıkça söyleyebilmemiz. Beni tanıdın. Duygularımı pek açmam. Ama seninle olduğumda bu değişiyor."
Bir süre sessiz kaldık ama bu sessizlik rahatsız edici değildi. Artık aramızda saklayacak bir şey kalmamıştı. Ali'nin bana karşı hissettiklerini bilmek ve bunları paylaşmak içimde tuhaf bir huzur bıraktı. O an anladım ki aramızdaki bu şey çok daha derin bir hal almıştı. Artık bir anlaşmadan fazlasıydı.
-----------------------------------------------------------------------------------
Bu güzellikleri neler bekliyorum bakalım.
![](https://img.wattpad.com/cover/375508429-288-k426420.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıttan Evlilik
RomanceEce, 28 yaşında, yaratıcı ve hayal gücü geniş bir kadındır. Ünlü bir yayınevinde hayalet yazar olarak çalışan Ece, iç dünyasındaki derin duyguları yazılarına yansıtan, zekası ve keskin kalemiyle tanınan bir yazar olmasına rağmen, kendi kitabını yayı...