Aile tanışmasından sonra Ece'nin ailesi bu evlilik konusuna ikna olmuşlardı. Ali'yi beğenmişlerdi. Ece'nin ailesinin küçük ama sıcak yuvası, yıllardır görmediği kadar kalabalık ve heyecan doluydu. Aslı Hanım, sabahın erken saatlerinden itibaren mutfağa girmiş en güzel yemeklerini hazırlamaya başlamıştı. Mahallenin sevilen dükkanı olan ev yemekleri işyerini bugünlük açmamış ve tüm enerjisini kızının bu özel günü için harcamıştı. Mis gibi kokular, mutfağın dışına taşmış ve evin her köşesini sarmıştı. Ece, Demet ve Gül'ün yardımlarıyla bu kokular eşliğinde odasında hazırlanırken içindeki heyecanı ve tedirginliği bir arada yaşıyordu. Arkadaşlarıyla seçtiği kadife zümrüt yeşili dizlerinin biraz üzerine uzanan ve üzerine tam oturan elbisesini giymişti. Gül maharetiyle uzun saçlarını hafif dalgalı bir model yapmıştı. Aynadaki görüntüsüne bakarken kendini çok beğenmişti.
Ali'nin ailesi ve arkadaşları olan Mert, Deniz ve Ümit de gelmişti. Tam da belirlenen saatte Ece'nin ailesinin yaşadığı mahallenin dar sokaklarına giriş yaptı. Halil Bey'in ciddi yüz ifadesi, Huriye Hanım'ın tatlı heyecanı ve Nihal Hanım'ın sevecen gülümsemesi sokağa adımlarını attıkları anda dikkat çekti. Bu sakin ve mütevazı mahallede Ece'nin ailesinin evi hemen fark ediliyordu. Kapıda onları karşılayan Ece her zamanki sıcaklığı ve içtenliğiyle misafirlerini karşıladı.
"Hoş geldiniz." diyerek onları içeri davet etti.
Herkes bir araya geldiğinde ortam sıcak bir atmosferle doluydu. Ali, salona adım attığında gözleri hemen Ece'yi aradı. Ece, babasının yanında duruyordu. Bakışları yerdeydi ama yanaklarındaki hafif pembelik heyecanını ele veriyordu. Ali, onun bu masum duruşuna bakarken içinde tarif edemediği bir huzur hissetti. Ece annesinin başıyla kahveleri getir manasına gelen imalı hareketiyle koşar adım mutfağa gitti. Kahveleri hazırlamaya başladı.
"Ece, damadın kahvesine tuz atmayı unutmuyorsun." Gül bunu söylerken hınzırca gülüyordu.
"Ya Gül saçmalama gerek yok öyle şeylere."
"Olmaz. Adettendir."
"Evet ya. Kız eviyiz biz kızım öyle yok filan diyemezsin."
"Gerçekten size inanamıyorum. Daha 1 hafta önce evliliğimizi sorguluyordunuz şimdi benden heveslisiniz bakıyorum."
"Yani bu acelenizi anlamasak bile sonuçta arkadaşımızsın. Hata yapsan yanındayız."
"Hiç bizi oyalamaya çalışma. Göreceğim tuzu koyduğunu." dedi Demet.
"Of tamam alın rahatladınız mı?"
İkisi de kahkaha attığında Ece yalandan bir sinirle onlara baktı. Sonrasında kahveler sunulup kızlar yerlerine oturduklarında kısa bir hoşbeşin ardından gözler Huriye Hanıma döndü. Huriye Hanım, bu gibi durumlarda sözü en iyi yöneten kişiydi. Hafifçe gülümsedi ardından Ahmet Beye dönerek;
"Ahmet Bey, Allahın emri ve Peygamberin kavliyle oğlumuz Ali'ye kızınız Ece'yi istiyoruz." dedi.
Ahmet Bey, bu sözler karşısında hafifçe başını eğdi ardından kızına baktı. Ece'nin gözleri babasıyla buluştu. İçindeki heyecanı saklamaya çalışsa da bu anın hayatındaki en önemli anlardan biri olduğunu hissediyordu. Ahmet Bey, kızının gözlerinde gördüğü huzur ve onayı aldıktan sonra sakin ve derin bir sesle,
"Kızım Ece ile oğlunuz Ali'nin bir yuva kurmasına izin veriyorum." dedi.
Bu sözler salonda bir anlık sessizlik yaratmıştı. Huriye Hanım yaşı gereği biraz eski kafalı biriydi ama bu cümleyi duyduğunda babasının Ece'ye ne kadar değer verip aynı zamanda saygı duyduğunu anladı. Ardından Huriye Hanımın "Hayırlısı olsun." demesiyle birlikte herkesin yüzünde bir gülümseme belirdi. Aslı Hanım, gözleri dolu dolu kızına sarıldı.
"Benim güzel kızım," diyerek onun alnından öptü.
Nihal Hanım da Ece'ye doğru eğildi ve elini tutarak
"Kızım ailemize hoş geldin." dedi.
Ali, bu anın duygusallığından etkilendiğini fark etti. Ece'ye bakarken, onunla bu yolda birlikte yürüyecek olmalarının gerçekliği üzerine bir kez daha düşündü. Onun yanına yaklaşarak, yavaşça "Ece," dedi.
Ece, Ali'nin sesini duyunca başını kaldırdı ve Ali'nin ona doğru uzanan elini tuttu.
"Birlikte başaracağız." dedi Ali, gözlerinin derinliğinde bir kararlılık ve şefkat vardı.
Huriye Hanım Ece ve Ali'nin yüzüklerini taktı ve kurdelesini kesti. Daha sonrasında aile arasında çay eşliğinde sohbetler edildi. Aslı Hanım, ikramlarını sunarken Ali'nin ailesine mahallenin hikayelerini anlattı, sıcak bir sohbet ortamı kurdu. Ahmet Bey, misafirperverliğini göstermek için elinden geleni yaptı. Ali'nin babası Halil Bey de Ahmet Bey ile sohbet ederken bir yandan da oğlunun bu önemli kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İsteme merasimi sona erdiğinde Ali ve Ece, her ikisi de bu akşamın hayatlarında bir dönüm noktası olduğunu biliyordu. Eve döndüklerinde, Ece'nin aklında annesinin ona sarıldığı an, Ali'nin ise babasının omzuna dokunduğu o kısa ama anlamlı an vardı. Artık ikisi de yeni bir hayatın eşiğindeydiler ve bu yolda birlikte yürüyeceklerdi.
------------------------------------------------------------------------------------
Bu bölümleri Ece ve Ali'nin arkadaşları, ailesi gibi kısımları bir tanıtım gibi görüyorum. İlerledikçe hem ana karakterleri hem yan karakterlere daha çok değineceğim.
Umarım iyi ilerliyordur.
![](https://img.wattpad.com/cover/375508429-288-k426420.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıttan Evlilik
RomanceEce, 28 yaşında, yaratıcı ve hayal gücü geniş bir kadındır. Ünlü bir yayınevinde hayalet yazar olarak çalışan Ece, iç dünyasındaki derin duyguları yazılarına yansıtan, zekası ve keskin kalemiyle tanınan bir yazar olmasına rağmen, kendi kitabını yayı...