11. Tek Çarem Jisung

45 8 22
                                    

Malikanenin iki sokak ötesine kadar arabalarla gelmiştik. Dikkat çekmemek adına kaçış arabalarımız planın sonuna doğru gelecekti. Sadece Seungmin ve Felix'in olduğu araç malikaneye yaklaşacaktı. Kameraları kontrol edebilmeleri ve bizimle iletişimde kalabilmeleri için yakın olmaları şarttı.

Son kez saatimi kontrol ettim. Jake de ben de kulaklıklarımızı taktık. Çok uzun süre olmuştu ve bu benim biraz da olsa gerilmeme sebep oluyordu. Jake elini omzuma koydu.

"Boşuna gerildiğinin farkındasın değil mi? Plan çok iyi yapıldı ve sen Bay Bae'nin en iyi askerlerinden birisin."

"Diğerlerinin de göreve dahil olması gerilmeme sebep oluyor. Sadece ben olsam sıkıntı olmazdı."

Jake sesli bir kahkaha attı.

"Bizim canımız senin için hiç önemli değil di mi, Know? Önemli olanlar sadece senin küçük ailen."

Aileme sonradan dahil olan Changbin haricinde hiçbir mafya üyesi umurumda değildi. Kimsenin canından sorumlu değildim. Herkes bunu çok iyi biliyordu.

"Mümkün olduğunca hızlı halledeceğim ama olur da bir teslik olursa beni değil Chan ile Changbini koru Jake. Bu bir emirdir."

Ona verebileceğim en iyi cevabı vermiştim. Jake de gülümseyerek göz kırptıktan sonra arabadan inmişti. Derin bir nefes aldıktan sonra yüzüme o eskide kalan karanlık gülümsememi yerleştirip indim. Kulaklığımı aktife ettim.

"Kimse unutmasın biz kızı alana kadar sessiz olacaksınız. Kızı aldıktan sonra atış serbest. Başlayın."

Kulağımızdaki kulaklıklardan hem birbirimizi hem de Seungmin'in sesini duyabilecektik. Bu planı Seungmin ve ben yönetecektik. Chan ve Changbin de yanıma geldiğinde gizlice ön kapıya yaklaştık.

"Herkes sesimi duyuyorsa benim komutum ile iki dakikamız başlayacak. Tekrar hatırlatıyorum. Önceliğiniz sessizlik ve gizlilik kimse bu iki kelimeyi aklından çıkarmasın."

Kulaklarımıza Seungmin'in sesi dolarken kapının iki kenarına geçerek karşımdaki ikiliyle göz kontağına girdim. Şu an sadece Seungmin'den gelecek komutu bekliyorduk. Hafif eğilip içeriyi kontrol ettim. Görüş açımızda toplamda 10 koruma vardı ve hepsi silahlıydı. Seungmin'in de söylediği gibi kapıda iki kişi vardı.

Sokağın karşında duran Jake'in adamlarına baktım. Benim işaretimle yolun karşısına geçeceklerdi. Gece görüşünü sağlayan gözlüğü tek gözüme indirip beklemeye başladım.

"Başlayın!" Seungmin'in neşeli sesi kulaklarımızda bize ulaşmıştı.

Bir anda karanlığa gömülen sokakla birlikte yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı. Arka cebimden çıkardığım çakmağı çakarak karşıdakilere işaret verdikten sonra tek hamleyle duvarın üzerinden atlayıp bahçeye yumuşak bir iniş yaptım. Yüzümü sola çevirdiğimde Chan ve Changbin de içeri girmişti. İşaret parmağımı yüzüme çıkarıp karşımdaki adamı işaret edip gülümsedim. Chan'ın bana göz kırpmasıyla eş zamanlı olarak arkadan korumaların boynuna sarılmıştık.

Adam çırpınmaya başladığında silahını çıkarmak için eli beline gitmişti ama ben çok daha hızlıydım. Bacağımda kılıfında bekleyen güzelimi elime alıp silahına uzanmaya çalışan eline temiz bir kesik attım. Acıyla inlemek istese de boğazındaki kuvvetimden kaynaklı sesi çıkmamıştı. Kollarımın arasındaki vücut çırpınmayı bırakıp ağırlaştığında bayıldığına emin olup bıraktım.

İlerlemeye başladığımızda konuşan korumalar haricinde hiç ses yoktu. Bundan sonrası daha çok koruma ve daha büyük bir hız gerektiriyordu. Cebimden çıkardığım uyuşturucu şırıngaları elime aldım. Seungmin plan için gerekli olacak her türlü mühimmatı incelikle düşünmüştü.

Kurt ve Kuzu / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin