Toprak Kokusu ⭐️

23.Bölüm

⭐️İyi okumalar, yorumlarınızı bekliyorum.⭐️

⭐️⭐️⭐️

Eren ağlayarak bana sarılırken ben de ondan farksızdım. Bir süre sonra ağlamam durmuştu. Furkan onu geri alacağımızı söylüyordu. Ona güvendim.

Eren'in odasına gidip onun için bir bavul hazırladım ağlayarak. Geri gelecekti bu yüzden büyük bavul hazırlamamıştım.

Bavul'un yanına küçük bel çantasına kimliği gibi ufak eşyalar koymuştum. Eren ağlayarak tekrar bana koşunca dayanamayıp tekrar ağlamaya başlamıştım onu kucağıma alırken.

"Abla gitmek istemiyorum. Hem hani sen beni hiç bırakmayacaktın? Abla korkarım ben nolur bırakma beni nolur." Kadın artık dayanamayıp Eren'i almaya yeltenince ona bağırıp Eren'i geri çekmiştim.

"Korkma ablacığım, ablan seni bırakmayacak orada tamam mı? Birazcık geçecek sonra geleceğim. Ağlamak yok tamam mı ben yokken?" Dediğimde başını sallamıştı yukarı aşağı. Ama hala ağlıyordu.

"Ama o zaman sen de ağlama ki abla, yoksa ben de ağlarım." Tombiş yanaklarını öpüp saçlarını kokladım. Gözyaşlarımı sildikten sonra ise kucağımdan indirip kadına verdim onu. Mahkeme belgelerinin bir kopyası bizdeydi.

"Biz de geleceğiz, nerede nasıl bir yer olduğunu göreceğiz." Furkan'ın sesiyle hemen çantamı alıp Furkan'ın arabasına binmiştim.

Yiğit arka koltuktan bana destek olurken Furkan düşünceli duruyordu. Öndeki aracı takip ederken birden durunca Eren'in kalacağı yere geldiğimizi anlamıştım. Burası sıradan bir çocuk esirgeme kurumuydu.

"Gelin hadi." Furkan inince biz de inmiştik. Eren kadının elini tutarak içeriye giderken eli yüzüne gidince ağladığını anlamıştım. Minik bebeğim benim, nasıl dayanacaktım ben senin yokluğuna?

"Ağlamamaya çalış, seni ağlarken görürse daha çok ağlar. Eve dönünce konuşacağız." Furkan'ın sesiyle onu dinlemiş ve gözyaşlarımı silip sıkmıştım kendimi.

İçeriye girdiğimiz an Eren beni görünce hemen gözyaşlarını silip şakadan gülümsemişti kocaman. Ama dayanamamış olmalı ki tekrar ağlamıştı.

O yaşına göre fazla olgun bir çocuktu. Hangi 4 yaşındaki çocuk ailesinden ayrılırken böyle sakin kalmak için uğraşabilirdi ki?

Onu kalacağı odaya kadar hepimiz birlikte götürmüştük. Dolabını bile birlikte yerleştirmiştik. Yatağına oturup ona güven verici bir şekilde konuşmuştum.

"Ablacık ağlamasana ama, hem ben kocaman büyüsem de seni hep bekeyeceğim. Ama sen çabuk gel yine de tamam mı?" Dediğinde yutkunamadım. Düşünmek bile berbat bir şeydi. Eren'in benden ayrı büyüdüğünü düşünmek bile istemiyordum.

Onunla vedalaşıp yetimhane müdürüyle konuşmaya gitmiştik. Onu geri almamız için ne gerekiyorsa yapacaktım. Odaya girince yaşlı ve sevecen tipli bir adam gülümseyerek karşılamıştı bizi.

"Ben yeni gelen çocuğun, Eren'in ablasıyım. Onu geri almak için ne gerektiğini söyleyin bana." Furkan ani çıkışımla beni geri çekmiş ve benim yerime konuşmayı devralmak için adamın karşısına oturmuştu. Yiğit bizi arabada bekleyecekti.

"Kusura bakmayın, çok zor bir durum bu bizim için." Dediğinde adam bakışlarını bana dikmişti hafif bir tebessümle. Şu an gülen herkes sinirlendiriyordu beni.

"Yok sorun değil, anlıyorum." Dediğinde sinirden patlamak üzereydim. Neyi anlıyordu acaba?

"Evli misiniz?" Diyen adamla lafa atlayacakken Furkan durdurmuştu beni çaktırmadan. Adama bakıp gülümseyerek elimi tutmuştu.

"Evlilik hazırlığındayız. Evlendiğimizde Eren'i evlat edinebilir miyiz?" Dediğinde şaşkınca Furkan'a bakmak için başımı kaldıracakken Furkan beni göğsüne çekmişti.

"Evlat edinemezsiniz çünkü ablası annesi olamaz. Ama koruyucu aile olarak devlet tarafından siz büyütebilirsiniz." Dediğinde Furkan'dan ayrılıp adama baktım merakla.

"Nasıl yani? Koruyucu aile olunca onu bir daha alamayacak mısınız benden?" Dediğimde gülümsemiş ve biraz bize eğilerek dikleşmişti yerinde.

"Hayır siz tekrar yetimhaneye vermediğiniz sürece veya aksi bir sorun olmadıkça Eren'i siz büyüteceksiniz. 18 yaşına gelene kadar devlet size ona baktığınız için de maaş ödeyecek. Şu zamanda 1000 tl ödenecek." Dediğinde gözlerim dolmuş bir şekilde yere eğmiştim bakışımı.

Biz Furkan'la evli falan değildik, sorun buydu. Biz daha sevgili bile değildik ki.

⭐️⭐️⭐️

⭐️Arkadaşlar dediğim gibi para birimlerine takılmayın lütfen. Gerçekte böyle bir şey var mı onu bile bilmiyorum ama araştırabildiğim kadar araştırdım. Kitap 2020 yılında yazıldı onu da göz önünde bulundurun lütfen.⭐️