⭐️İyi okumalar.⭐️
⭐️⭐️⭐️
"Vaay! Abla baksana demek ki Furkan abinin kocaman bir evi varmış!" Demişti heyecanla etrafta koştururken. Ev bomboştu, eşyasızdı ve sanki yeni alınmış gibiydi.
"Ben şey, evlenince birlikte daha iyi bir eve geçmeliyiz diye düşündüm. Eren'i rutubetli evde büyütmemize izin vermezlerdi. H-hem okula da yakın, eve de yakın." Dediğinde bakışlarımı evde gezdirmeye başlamıştım.
"Ama bu ev çok büyük, yani bu kadar büyüğüne gerek var mıydı?" Dediğimde şaşkınlıkla bakmıştı ve de heyecanla.
"Yani yeni bir eve çıkmamızı kabul ediyor musun?" Dediğinde gülümsemiştim. Yanımda olduğu için sessizce söyledim.
"Eren için en iyisini düşünmüşsün, ev rutubetli olduğu için vermezlerdi. Ama Yiğit?" Dediğimde kaşları çatılmıştı.
"O da eski evinizde kalsa? Hem kendi evi de olmuş olur." Dediğinde düşünmüştüm biraz.
"Ben biraz onunla konuşayım, sen Eren'le ilgilen." Dediğimde gülümseyerek onaylamıştı. Yiğit bir eve geldiğimizi görünce içeriye gelmemiş dışarıda biriyle mesajlaşmaya başlamıştı. Zaten son zamanlarda tuhaf davranıyordu.
"Yiğit, aniden söylüyorum hazır ol." Demiş ve kaşlarını çatıp heyecan ve gerginlikle bana odaklanmıştı.
"Bu evi Furkan evlenince oturalım diye tutmuş, biliyorsun bizim ev az da olsa rutubetli ve Eren'i o evde büyütmemize izin vermezler. Yani sen o evde kalmak istersen kalırsın istersen yeni bir eve de çıkabilirsin." Dediğimde bir an kalakalmış sonra sırıtmıştı.
"Ev benim olacak yani değil mi? Eve kız getirmeme falan karışmak yok." Dediğinde şaşkınca suratına bakmıştım. "Yoksa tekrar mı-" Diye söze girdiğimde yanağımı sıkmış ve çekiştirmişti. Acıtmıştı pislik çocuk!
"Sence ben o kadar gurursuz biri miyim yavrum? Yeni biri var, şeker gibi bir kız." Dedikten sonra telefonun ekranını bana göstermişti.
Kız kumraldı ve beyaz tenliydi. Saçları kısa ve dalgalıydı. Gözleri ela mı kahverengi mi pek anlamamıştım. Ayrıca aşırı güzeldi, ben de bu kadar güzel olsaydım keşke.
"Sen de çok güzelsin, şunu bir kabullen." Dediğinde sesli düşündüğümü fark edince gülmüştüm.
Sonra evi ona vermiş olmuştum. Sadece ev sahibiyle konuşacaktık ve zengin olmasına rağmen salak arkadaşım o rutubetli evde kalmayı tercih etmişti.
İçeri girdiğimizde evi gezmiştik. Ev dubleksti ve bahçeli, havuzlu bir evdi. Çok güzeldi ve bütün yerler duvarlar beyazlı tonlardaydı. İçine yerleştirilen eşyalar sayesinde renklenecekti.
"Abla, evlenme." Demişti birden yüzü düşen Eren. Şaşkınlıkla bakmıştım gözlerine. Sonra da Furkan'a çevirmiştim bakışlarımı. O da şaşkın ve üzgündü.
"Neden ablacığım? Neden istemiyorsun?" Dediğimde üzgün suratı dayanabileceğim bir şey değildi asla.
"Çünkü yeni bir arkadaşımın annesi babası evlenmiş sonra kavga edip küsmüşler. Onu oraya bırakmışlar ve bir daha da gelmemişler. Siz de evlenirseniz beni bırakırsınız. Ben sensiz uyuyamıyorum ki." Demişti ağlamaya başlarken. Minik bebeğim, nasıl da etkilenmişti.
"Ablacığım, biz senin anne baban değiliz ki. Hem herkes öyle olmuyor ve biz seni almak için evleniyoruz. Evlenmezsek seni bana geri vermeyeceklermiş." Dediğimde Eren minik ellerini yumruk yapıp gözyaşlarını silmişti.
"O zaman siz onun annesiyle babası gibi değil misiniz?" Dediğinde tombul yanaklarını öptüm ve ellerini tutup onayladım onu.
"Tabii ki değiliz. Ama şey Eren, oradakilere seni almak için evlendiğimizi sakın söyleme tamam mı?" Dediğimde şaşkınca bakmıştı.
"Niye ki?" Dediğinde gülümsemiştim ve hemen cevaplamıştım.
"Çünkü söylersen seni yine vermezler. Sana soran olursa ablamla Furkan abi birbirini seviyor ve uzun zamandır evlenmek istiyorlar demen lazım. Başka bir şey demene gerek yok. Sana sorarlar belki istiyor musun evlenmelerini diye. O zaman da istiyorum demen lazım." Dediğimde işaret parmağını alnına yaslamıştı düşünür gibi.
"Tamam, sen hiç merak etme ablacığım. Beni kurtarmanıza izin vereceğim!" Demişti heyecanlı bir şekilde. Bu tavırlarını o kadar çok özlemiştim ki...
⭐️⭐️⭐️
⭐️Yorumlarınızı bekliyorum.⭐️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Kokusu ⭐️
Novela Juvenil"Ölmek için doğmuştur insan, o yüzden bayılır yağmur sonrası toprak kokusuna..."