⭐️İyi okumalar.⭐️
⭐️⭐️⭐️
Eren'in odasında Eren'e anlatmaya karar vermiştim. Çünkü bunu henüz kavrayamayacak kadar küçüktü sonuçta.
"Azıcık acıttılar bebeğim. Ama çok zaman geçti, sen yanımdaydın ya iyileştim ben o yüzden. Artık hiç acımıyor." Dediğimde Furkan çatık kaşlarla bana bakıyordu.
"O zaman ben seni korurum artık. Onlar gelirse ben seni koruyacağım." Dediğinde gülümsedim ona sıkıca sarılırken. Furkan düşünceli bir şekilde bakıyordu şu an.
"Hadi eşyalarını yerleştirelim. Hem baak, Furkan abin sana bir sürü yeni kıyafetler aldı. Onlara da bak bakalım sen, ben şimdi geliyorum." Dediğimde Furkan ayaklanmış, beni bileğimden tutarak sürüklemişti odamıza.
"Ne yaptılar sana? Neden daha önce anlatmadın? Ne kadar yaktılar canını? Eylül, ölmemişler, ailenin ölmemesine sevinemiyordun bile. Korkuyorsun, görüyorum. Korkma güzelim, ben varken ne sana ne de Eren'e dokunamazlar." Dediğinde kollarımı beline sarıp başımı göğsüne yasladım.
"Söylemedim çünkü gerek yoktu. Çok dövdüler, çok canım yandı, hep çalıştım, eve para getirdim ama hiç sevilmedim. Çünkü kız olmuştum. Eren doğduğunda çok sevinmişlerdi ve beni artık görmezden geliyorlardı, çok sevinmiştim bu duruma." Dedikten sonra dolu gözlerimle delirmiş gibi güldüm.
"İnsan hiç ailesinin onu görmezden gelmesine sevinir mi? Ben seviniyordum. Sonra öldüler, yani öldüklerini sandım. Rahatladım, kötü bir insanım belki de ama mutluyduk biz Eren'le. Sonra ölmemişler maalesef ve hayatımızın içine etmeye geldiler işte!" Diyerek gözyaşlarıma engel olamazken Eren koşarak gelmiş ve bacağıma sarılmıştı.
"Ablaa, hani çok acımamıştı?" Diyerek o da ağlamaya başladığında kendimi Eren için sakinleştirmeye çalıştım. Eren'i koruyacaktım, ne pahasına olursa olsun, onu onlara vermeyecektim. Kucağıma aldım ve bizim yatağa oturdum.
"Ablacığım bak işte ağlıyorsun. Ağlama diye öyle dedim. Ama bak şimdi hiç acımıyor, bu gerçek." Dediğimde minik eliyle gözyaşlarımı sildi. Bu hareketi ilaç gibiydi, beni her zaman güldürebiliyordu. O da bunun farkındaydı belli ki.
"Gerçekten mi?" Dediğinde hemen onaylamıştım başımla. O da gülümsemişti tavşan dişleri görünecek şekilde. Sevimli yanaklarını acıtmayacak şekilde ısırdığımda çırpınmış ve elimden kurtulup Furkan'a gitmişti.
Hemen yakalayıp gıdıklamaya başladığımda gülmekten nefesi kesilecek gibi olunca bırakmıştım. Minik Eren'im hemen odasına kaçınca peşinden gidecektim ama Furkan durdurdu kolumdan.
"Daha iyi misin? Eylül korkma tamam mı? Ben ikinizi de koruyacağım ama şimdi biz okula giderken Eren'i birine bırakmak gerekecek." Dediğinde aklıma ilk Yiğit gelmişti.
Bir işi yoktu, babasının şirketinde çalışıyordu ama şirkete gitmesine gerek de yoktu. O da zaten gitmiyor, etrafta boş boş geziyordu. Ondan rica edebilirdik ve o da seve seve bakardı Eren'e. En iyi güvenebileceğim insan Yiğit'di. Ayşe teyze de vardı ama ona da artık yük oluyorduk.
"Yiğit'e bırakırız. Buraya gelir, ya da gezerler. Yiğit koruyabilir." Dediğimde onaylamıştı. Sonra da Eren'in yanına gitmiştik. Eşyalarını yerleştirip bavulları ortadan kaldırdıktan sonra birlikte biraz film izlemiştik. Eren koltukta ortamızda uyuyakalınca gülümseyerek kucağıma almıştım onu sakince.
Yatağına yatırdıktan sonra yanına oturmuş ve saçlarını okşamıştım. Alnına öpücük kondurup yatağının kenarına uzanıp bir süre onu izlemiştim. Furkan yanıma geldiğinde yataktan sessizce kalkıp odadan çıkmıştık.
"Mesaj geldi telefonuna." Diyerek fısıldadığında elindeki telefonumu almıştım. Ekranı açtığımda gördüğüm mesajla kalbim hızlanmış, yüreğim sıkışmıştı.
"Eren benim oğlum. Onu sana bırakmayacağım sevgili kızım! Endişelenme kardeşin anne babasına kavuşacak çok yakında." Kalbim korkuyla atarken endişeli bakışlarımı telefondan kaldırıp Furkan'ın yüzüne çevirdim. Ekranı ona döndürdüğümde anbean sinirlenişine şahit olmuştum.
"Korkma, o iş bende. Sakın cevap yazma, tamam mı? Suçlu durumuna düşersen Eren tehlikeye girer." Dediğinde ağladım ağlayacağım bir halde onayladım yutkunurken. Eren'i bırakmayacaktım, asla onların Eren'imin hayatını mahvetmesine izin vermeyecektim. Asla.
⭐️⭐️⭐️
⭐️Yorumlarınızı bekliyorum.⭐️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Kokusu ⭐️
Teen Fiction"Ölmek için doğmuştur insan, o yüzden bayılır yağmur sonrası toprak kokusuna..."