⭐️İyi okumalar.⭐️
⭐️⭐️⭐️
Kahvaltıdan sonra hazırlanmış ve evden çıkmıştık. Okul iznimiz bitmişti ama zaten yarın haftasonu olduğu için bugün de gitmiyorduk. Önce nüfus dairesindeki işleri halletmiştik.
Sonra Eren'in kaldığı yurda gidip gerekli belgeleri vermiştik. Öğleden sonra pedagog gelecek ve evi gezecekti sanırım. Şu an Eren'le konuşuyorlardı ve biz de kameradan izliyorduk.
"Eren'ciğim, ablan ve eşinin evlenmesi senin için güzel bir şey mi?" Dediğinde Eren neşeyle onaylamış ve düğün günü ne kadar eğlendiğini anlatmıştı.
"Peki, ne kadar zamandır tanıyorsun Furkan abini?" Dediğinde Eren düşünmüş ve sonra kocaman gülümseyerek cevap vermişti.
"Çoook kocaman gün oldu. Bizi çarpışan arabalara götürdü! Kocaman sepetlere bindik! Furkan abimi çook seviyorum ki ben." Dediğinde onu şu an yanında olsam ısırabilirdim. Birçok soru daha sormuşlardı ve son soruya geçmişlerdi. Şu an çok iyi gidiyordu.
"Peki ablan ve abinin seni çocukları gibi büyütmesini ister misin?" Dediğinde Eren bir süre düşünmüştü. Kalbim çok fena sıkışmıştı şu an.
"Ben anne baba istemiyorum. Ablamı ve Furkan abimi istiyorum. Anne baba büyütmesin beni ablam büyütsün. Anne baba yoktu, ablam vardı hep." Dediğinde padagog kadın gülümsemişti.
Sonra Eren'le birlikte çıkmışlardı. Yanımıza geldiğinde Eren hemen kucağıma atlamıştı. Pedagog Eren'in bavullarını ve küçük çantasını getiren adama bir şeyler söylemişti. Bavullarını getirdiklerine göre alabiliyor muyduk?
"Eren'in verdiği cevaplar onu isteyen aileye vermektense size vermeyi daha uygun hale getirdi gözümüzde." Dediğinde heyecanla beklemiştim.
"Şikayet eden kişi anne ve babanız. Öldüğünü sandığınız anne babanız. Çocuğu almak için dava bile açacaklardı ama Eren'le konuşmamız başka türlü sonuçlansaydı açacaklardı." Dediğinde başımın döndüğünü hissettim. Ne demek anne baba? Saçmalıyordu şu an. Kesinlikle saçmalıyordu.
"Eren'i büyütecek aile siz olduğunuz için soyadı da değişecek. Bunun için işlem yaptık ve sizinle aynı soyadını taşımasını sağladık. Kimliği akşam olmadan adresinize gelecek." Dediğinde Eren'i aldığımız için çok mutlu, ama onlar ortaya çıktığı için de ağlayacak gibiydim.
Ölmemişlerdi ve şimdi Eren'i benden ayırmaya çalışıyorlardı. 4 yıl ben büyütmüştüm onu, benden almaya nasıl kalkışırlardı?
"Şimdi Eren'i alabilir miyiz?" Dediğimde gülümsemiş ve onaylamıştı. Eren'in belgeleriyle birlikte bavullarını da alıp kadına teşekkür ederek evimize gitmiştik.
"Abla, anne baba nerede?" Diyen Eren'i odasına doğru götürüyordum elinden tutarak. Ona her şeyi anlatmanın zamanı gelmişti de geçiyordu bile.
"Anne baba öldü sanıyordum ben. Ama ölmemişler bebeğim. Bizi terk-" Birden sustum. Ona anne babasını kötülemek yanlış bir hareketti. Olgunca anlatmalıydım.
"Anne ve babayla mı kalmak istersin benimle ve Furkan abinle mi?" Diye sorduğumda elimi sıkıca tutup koluma sarılmıştı.
"Anne baba istemiyorum abla. Nolur verme beni, ben seni istiyorum sadece." Dediğinde gözleri doluyordu. Furkan bavulları odaya sokarken ben de Eren'i kucağıma aldım.
"O zaman sen benimle yaşamak istediğin sürece seni kimse ayıramaz benden. Anne baba da ayıramaz, kimse de ayıramaz. Korkma tamam mı?" Dediğimde elini izci sözü şekline getirmişti.
"O zaman tamam! O zaman bana anlatsana Yiğit abinin kızıp sana anlattıklarını." Dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Neyi anlatmamı istiyordu ki?
"Neyi bebeğim?" Dediğimde üzgünce bakmıştı yüzüme. Minik eliyle yanağımı sevmişti. Diğer eli saçımı tutarken elini çekmiş acıdığını düşünmüş olacak ki orayı da okşamıştı.
"Hani anne baba seni dövmüş ya. Seni acıtmış hep. Yiğit abi kötü söz söyledi onlara duydum ben." Dediğinde ne diyeceğimi şaşırmıştım. Bunu duyması iyi olmamıştı hiç.
"Ne?" Furkan'ın sesiyle başımı ona çevirdiğimde hangi birine açıklama yapacağımı şaşırmıştım. Eren'e ayrı anlatmalıydım, yumuşatılmış haliyle. Furkan'a da olduğu gibi her şeyi anlatabilirdim. Sadece kimseyi üzmek istemiyordum.
⭐️⭐️⭐️
⭐️Yorumlarınızı bekliyorum.⭐️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak Kokusu ⭐️
Teen Fiction"Ölmek için doğmuştur insan, o yüzden bayılır yağmur sonrası toprak kokusuna..."