D-3

29K 1.2K 30
                                    

Anıl tam karşımda durmuş koyu kahverengi gözlerle bana bakıyordu. O da beni gördüğüne şaşırmış olacak ki bir an gözleri şaşkınlıkla irileşse de sonra alaycı tavrı geri geldi. Yakıcı bakışlarından kurtulmak için arkamı dönerek biraz önce tanımadığım çocukla konuştuğum yere doğru ilerledim. Açıklık alana geldiğimde hayal kırıklığına uğradım çünkü burada değildi, gitmişti. Bana istediğim zaman gelip onunla konuşabileceğimi buralarda olucağını söylemişti. ama şimdi yoktu. Ya ben şimdi konuşmak istiyorsam ? Off ne cehennemdeydi bu çocuk. Hayır konuşmak istediğimden değil şu Anıl denen piçten kurtulmak için geri gelmesini istiyordum. Tamam belki biraz da konuşmak istiyordum. Arkamda duyduğum ayak sesleriyle büyük bir umutla arkama döndüm ve diğer hayal kırıklığımı yaşadım. Karşımda o sevecen, parıltılarla bakan çikolata rengi gözler değil, alay ve öfkeyle bakan kahverengi gözler duruyordu. ''Oo kimleri görüyorum. Küçük  sürtüğümüz kendini arabaların önüne atmaktan vazgeçmiş şimdi de izcilik kampına başlamış.'' Yine o kelimeyi kullanmıştı. Hayır anlamıyorum sürtüğe benzer bir yanım mı vardı arkadaşım oramı buramı açtığım yok, kimseyle görülmüşlüğüm yok, güzel bile değilim ! ''Bana sürtük demen senin kendini beğenmiş, ukala bir orospu çocuğu olduğunu değiştitmiyor Anıl'' dedim. 

'' A-aa bakın siz şu işe. Küçük sürtük benim adımı da biliyormuş. Yoksa sen de zamanında yüz vermediğim şu ezik çirkinlerden biri misin ? Gerçi sormam bile hata. Çirkin ve ezik olduğunu ikimiz de biliyoruz.'' Hayır ne bu özgüven anlamadım ki. Tamam yani yakışıklısın,kaslısın, kusursuz bir fiziğin var,popülersin ve zamanında sana aşık olmuş olabilirim de bu egoistlikle bırakın 1 saati, dakikada kendini soğuttu çocuk benden. ''Ettiğim küfür değil de adını bilmem seni şaşırttıysa demek ki kimlere sürtük denileceğini iyi biliyorsun. '' Söylediklerimi ilk başta kavrayamasa da sonra ettiğim hakareti anlayınca yüzündeki alaycılık kaybolup yerini ürkütücü bir öfkeye bırakmıştı. Tamam kabul ediyorum annesine laf ederek biraz ileriye kaçmış olabilirim ama o da bana çirkin ve sürtük demişti ki buna hiç hakkı yoktu. Bakışları o kadar derindi ki sanki içime işliyordu ve kendimi rahatsız hissederek kıpırdandım. Tam yönümü değiştirip oradan uzaklaşıcaktım ki söylediği sözler kanımı dondurdu. '' Haklısın. Belki de sana sürtük dememeliyim. Sonuçta insan zevk almak için bile sana para ödemez. Buna değmezsin. O kadar iğrençsin ki nefes aldığını bilmek bile beni tiksindiriyor. Belki de tek masumiyetin bakire olmandır. O da kimse sana elini bile dokunmayacak kadar iğrenç olduğundandır. '' Bu kadarı bana bile fazlaydı. 3-5 cümleyle bir insanın kalbi nasıl paramparça olursa işte şu an o durumdaydım. Yerin altımda kaydığını hissettim. Dengemi sağlayabilmek için sağ elimi bir ağaca yaslamıştım. Kalbim daha önce hiç olmadığı kadar acıyor, başım dönüyor ve duyduğum lafların acısıyla öfkeden gözlerim yanıyordu. Alaycı bir sırıtışla '' Ne o ? Yoksa söylediklerim çok mu ağırdı ? Bence bunları duymaya alışsan iyi edersin ezik çünkü bundan sonra farklı şeyler duyacağını sanmıyorum'' dedi. Tek kelime etmeden ona omuz atarak yanından geçtim ve okul yoluna doğru ilerlemeye başladım. Hayır Allah'ım ben sana ne yaptım da başıma bu çocuğu sardın. Beni bu kadar sarsacak, canımı acıtacak ne kadar kötü bir şey yapmış olabilirim ki. Sinirden ve utançtan gözyaşlarımı tutamadım ve tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ormanın çıkışında kalan yola çıktığımda ağlamaktan etrafımı bulanık görüyordum ve tekrar yer ayağımın altında kaymaya başladı. Bu sefer tutunacak bir ağacım yoktu ve bir kaç saniye sonra asfaltın sıcaklığını sırtımda hissederek karanlığın içine düştüm.  

Arkadaşlar biliyorum daha ilk başlarda olduğumuz için konu ağır ve biraz sıkıcı gidiyor ama emin olun gelecek bölümlerde şaşırtıcı şeyler olucak. Desteklerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum :) Okuyan okumayan herkese teşekkürler =)) Ayrıca multimedia'daki şarkıya da bakarsanız seviniriim çok sevdiğim bir şarkıdır =)

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin