D-4

31.1K 1.2K 53
                                    

Gözlerimi yavaşça araladığımda beyaz bir tavana bakıyordum. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. En son ormanın çıkışındaki yolda bayılmıştım. O zaman şimdi neredeydim ? Yavaşça yerimde doğruldum fakat başıma giren ağrıyla inledim. Çift kişilik bir yatakta yatıyordum. Çarşaflar kırmızı ve siyah takımdandı. Mor tonlarındaki duvarlara baktığımda çeşit çeşit posterler gördüm. Ben odayı incelerken içeriye kızıl saçlı bir kız girdi. 

'' Tanrım nihayet uyandın. Bayılan insanlar yarım saat falan baygın kalırlar sanıyordum ama tam bir buçuk saattir uyuyorsun. ''

Kız bunları anlatırken aynı zamanda elindeki Advil'i bana uzattı. Yeşil gözleri sevecenlikle parlıyordu. Başımın ağrısından hiç tereddüt etmeden hapı alıp ağzıma attım. Kız da yatakta ayak ucuma oturup konuşmaya başladı.

'' Sakın ' neredeyim ben, ne oldu ' gibi klasik sorular sorma tatlım. Şu an benim evimdesin. Arabayla orman yolundan geçiyordum ve bir de baktım yerde ölü gibi yatıyorsun. Ormanda tecavüze uğrayıp sonra öldürülerek yol kenrına atıldığını düşündüm ama yanına geldiğimde gayet rahat nefes alıyordun. İlk başta ne yapacağımı şaşırdım. Seni hastaneye götürmeyi düşündüm ama özel nedenlerden dolayı oraya adımımı bile atamazdım, üzgünüm. Dolayısıyla seni evime getirdim. Bu arada ben Azra. '' 

Konuşmasını bitirene kadar ağzımı bile açmadan onu dinlemiştim. Bitirdiğinde ise güvende olduğuma karar verip derin bir nefes aldım. Bana soru sormamı bekliyormuşçasına baktı.

'' Yardım ettiğin için çok teşekkürler. Belki de sen gelmeseydin şu tecavüz sahnesi gerçekleşebilirdi. ''

Ben bunu söyler söylemez bir kahkaha patlattı. Normalde sert görünen yüz hatları gülerken adeta bir çocuk misali sevimliliğe dönüşüyordu. Ben de elimde olmadan gülümsedim. 

'' Bu arada adım Asena. ''

'' Memnun oldum Asena. Sanırım seninle iyi anlaşacağız. Eee, anlat bakalım ormanda tek başına ne işin vardı ? ''

Sorusuyla aklıma Anıl geldi ve bir an kasıldım. Bunu o da fark etmiş olacak ki bana merakla bakmaya başladı. Bu bakışlar bana İlayda'yı hatırlatmıştı. Bir an onu kırdığım için pişman oldum. Ah, Asena o senin arkanda bile durmadı. Arkadaşlığı resmen sahteymiş. Yanımda İlayda da olmadığına göre artık yalnızdım ve nedense Azra bana bir güven veriyordu. Ona başımdan geçenleri anlattım. Anlattıklarımı soğukkanlılıkla dinledi. 

'' Bak sen şu piç kurusuna. Kendini ne sanıyor ki bu çocuk ? ''

Söylediklerine gülümsemekle yetindim. '' Artık ne yapacağımı bilmiyorum Azra ''   

Gözleri sanki aklına bir fikir gelmişçesine parladı. 

'' Hey baksana, aslında ben ne yapman gerektiğini gayet iyi biliyorum '' dedi ve bir şey söylememe fırsat bırakmadan , '' İlk önce alışverişle başlayacağız. Daha sonra kuaföre gideceğiz ve en son da..'' sözlerine muzipçe gülümseyerek devam etti '' Ve en son da o aptal piçe içindeki gerçek seni göstereceğiz..Ah, çok eğlenceli olacak '' 

Dediklerini idrak etmem bir kaç saniyemi aldı.

'' Azra yok hayır. Artık o çocuğu sevmiyorum bile. Cehenneme kadar yolu var. Gerçekten uğraşmaya değmez. ''

'' Yapma Asena..Çocuktan bahsederken bile gözlerinin nasıl parladığını gördüm. Hala onu seviyorsun. Amacımız sadece biraz eğlenmek ve o salağı söylediklerine ve yaptıklarına pişman etmek. İtiraz istemiyorum. ''

Daha yeni tanışmış olsak bile bu kızı çok sevmiştim. Sanki onca yaşadığım kötülükler sonucu başıma konan talih kuşu gibiydi. Nedense bana İlayda'nın hissettirmediklerini hissettiriyordu. Belki de gerçek arkadaşlık böyle bir şeydi..

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin