D-16

16.1K 698 43
                                    

Hadi bakalım bebekleer yeni bölüm ellerinizden öpeerr =))) Ayrıca multimedia için İrem'ime çook teşekkürleer <3 Ve bu bölüm uzuun uzun yorum yapan impossibleee içiin <3

Tenimi yalayıp geçen rüzgar bedenimi ürpertiyordu. Normalde bu kadar üşümezdim ama şu an elim, üstümü örtecek bir şey bulmak için yatakta bi aşağı bir yukarı geziniyordu. Sağ tarafıma dönüp yoklayacakken elimin sert bir şeye çarpmasıyla duraksadım. Gözlerimi yavaşça araladığımda tek gördüğüm çıplak bir sırttı. İlk başta ne olduğunu fark edemedim fakat daha sonra çıplak sırtın Ata'nın sırtı olduğunu ve üzerimde iç çamaşırlarımdan başka bir şey olmadığını idrak edince telaşla yataktan fırladım.

''Ah lanet olsun,lanet olsun,lanet olsun !''

Ne yapacağımı bilmez bir şekilde odanın içinde sayıklayarak turlarken endişeden kalbim gümbür gümbür atıyordu. Kahretsin benim Ata'nın yatağında yarı çıplak ne işim vardı ?! Ayrıca o da yarı çıplaktı ! Tanrım lütfen lütfen lütfen yapmamış olayım. Lütfen dün gece bu siktiğimin yatağında Ata'yla birlikte olmamış olayım ! 

''Ata..Ata..Lanet olsun uyan Ata !'' 

Şiddetle sarsarak uyandırdığım Ata gözlerini yavaşça açarak neler olduğunu anlamaya çalıştı. Benim üstüme ve kendi üstüne baktıktan sonra ''Siktir !'' diyerek o da yataktan fırladı. Ata da en az benim kadar şaşkındı ve o da hiçbir şeyi hatırlamıyormuş gibi görünüyordu. Korku dolu gözlerle ona bakarken o da endişeli bir şekilde bana bakıyordu. Daha sonra konuşmaya başlayarak aramızdaki sessizliği bozdu.

''Kahretsin..Asena..biz dün akşam..yani..biz şey-''

''Lanet olsun dün gece beni o yatakta becerip becermediğini bilmiyorum tamam mı !!''

O kadar sesli bağırıyordum ki kapıya yaklaşan ayak seslerini ikimiz de duymamıştık. Kapının açılmasıyla kafamı o yöne doğru çevirmem bir oldu. Dünya sanki etrafımda dönüyordu. Anıl şaşkınlık,öfke ve ihanet karışımı yüz ifadesiyle bana bakarken göz yaşlarımdan görüşüm bulanıklaşmıştı. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Daha ne bok yediğimi bile bilmiyordum !

''Anıl-''

''Sus konuşma seni adi kadın ! Benden ayrılınca hemen koşa koşa abimin kollarına mı atladın ha ! İkiniz de yaşamayı hak etmiyorsunuz !''

Ha ? Noluyo lan ? Bu saçma yeşilçam repliği de neydi böyle ? 

Anıl'ın silahını çıkartıp ilk önce Ata'yı sonra da beni vurmasının ardından birden beynimde şimşekler çaktı ve gözlerimi açtım. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Hay sikeyim onca adrenalin sadece bir rüya için miydi yani ?! Yerimde doğrulup üstüme baktım ve tıpkı rüyamdaki gibi sadece iç çamaşırlarımla duruyordum. Ata da yanımda sadece boxerıyla uyuyordu. Birden içim tekrar telaşla doldu. Sanki bir paradoksun içindeymişim gibi hissediyordum..Fakat rüyamın aksine bu kez dün akşam yaşananları gayet net hatırlıyordum.

(DÜN GECE)

Ata elbisemi çıkartırken ben çoktan onun gömleğini çıkartmıştım. Öpücükleri boynuma doğru ilerlediğinde kendimi kaybetmiştim.

''Ah Anıl''

Siktir..Evet evet resmen Ata'yla öpüşürken ''Anıl'' diye inlemiştim. Dudaklarını boynumdan çekip gözlerimin içine bakan Ata yarı sarhoş bir ifadeyli ''Onu çok seviyorsun değil mi ?'' diye sordu. Buna cevap vermeme gerek bile yoktu çünkü bunu o da biliyordu fakat ben kafamı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım. Üstümden kalkıp yana devrilerek ''İyi geceler Asena'' dedi ve gözlerini kapattı. Benim de kafam şu an en az onunki kadar güzel olduğu için cevap verme gereğinde bile bulunmadan ben de gözlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim ettim. 

Dün geceyi sağ sağlim ''eksiksiz'' atlattığımı hatırlayınca derin bir oh çektim. Yatağın ucuna oturarak kafamı ellerimin arasına aldım. Düşünmeye çalışıyordum fakat duyduğum ayak sesleri buna engel oluyordu. Birden durumu idrak ederek ayağa fırladım. Bu sefer yaklaşan ayak sesleri gerçekti ve kesinlikle bir rüyada değildim !

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin