Bu bölüm biraz kısa olduu biliyorum ama artık daha sık bölüm yayınlayacağıım =)) yorum yapmanız beni çok mutlu ediyor ama az yorum geliyor neden yaa =( ayrıca okuduktan sonra vote şey etseniizz çook hoş oluurr anladınız işte siz onuu :D çok mutlu eder benii herneyse çenemi kapayıp sizi yeni bölümle başbaşa bırakıyorum =))
Ha bir de karakterlerdeki İlayda'yla adaş fakat huy olarak kesinlikle zıt olan canım arkadaşım İlayda'ya ve Anıl için multimedia'ya Daniel Sharman'ı zorla koydurtan yine çok sevdiğim arkadaşım Dilay'a gelsin bu bölüüm =)) (dnzc1912 bizim ''kaslı kafa''ya yani Anıl'a bulduğu takma ad dolayısıyla bir dedication'ı hakettii :D :D ) multimediada Anıl ve İlayda vaar =)
Olabilecek en öldürücü bakışlarımı ikisi üzerinde gezdirirken İlayda da kafasını kaldırıp bana baktı. İlk başta şaşkın gözleri saçlarımda gezindi daha sonra da üzerimdeki elbisede. En son gözleri gözlerimi bulduğunda şaşkın bakışları sinsi bakışlara dönüştü ve Anıl'a daha da sokuldu. Anıl da halinden memnun bir şekilde ukalaca sırıtarak bana bakmaya devam ediyordu. Öfkeden resmen gözüm dönmüştü. Ah, peki Anıl bey oyun mu istiyorsunuz ? O zaman biz de kurallarına göre oynarız.
Anıl'ın yanına gitmek için bir adım öne giden Berke'yi kolundan tuttuğum gibi kendime çevirdim ve dudaklarına yapıştım. İlk başta şaşırmış olacak ki karşılık vermedi fakat daha sonra elini belime koyarak beni kendine daha da yaklaştırdı ve sertçe öpmeye devam etti. Her ne kadar bunun duygusuz bir öpücük olacağını düşünsem de ani bir hisle inlememi bastıramadım. Etraftaki bütün gözlerin bizi izlediğinden adım gibi emindim ve evet istediğim tam da buydu. Anılların grubundan Doruk denen bir çocuğun ''Hey kendinize bir oda bulun'' diye seslenişi üzerine dudaklarımı Berke'den ayırdım. Onlardan tarafa baktığımda Anıl'ın eli artık İlayda'nın bacaklarını keşifte değildi. Sıktığı yumrukları ve sert bakışlarıyla her an kavgaya hazır görünüyordu. İlayda ise o an yaptığım şeyin şokundaydı. Ah, zavallım beni hala eski Asena sanıyordu.
Berke sırıtarak ''Bu ne içindi ?'' diye sorduğunda Anıl'ın bizi izlediğinden adım gibi emin olduğum için seksi görüneceğini umarak dudağımı ısırdım ve bizi duyabilecekleri bir şekilde cevap verdim.
''Şu öğretmen masası için bir başlangıç'' diyerek tek gözümü kırptım ve yanından geçerek okulun içine doğru yürüdüm. Berke'nin yüzündeki hayret ve istek dolu ifadesinden amacıma ulaştığımı anlamıştım. Ben yürürken Doruk'un arkamdan ''Dostum hatun çok ateşli'' dediğini duymuştum. Cevap olarak Anıl'ın ''Kes lan sesini !'' diye tısladığını da. İşte şimdi ukalaca sırıtma sırası bendeydi.
İlk dört ders bitmişti ve öğle arasına girmiştik. Çantamı toplayıp sınıftan çıktığımda Berke kapının yanında beni bekliyordu. Sabah ona vaadettiğim şeylerden sonra bu beni hiç şaşırtmamıştı. Sağ kolunu omzuma atark yürümeye başladığında ben de adımlarımı ona uydurmaya çalışıyordum.
''Bugün yemeği bizimle yiyeceksin güzelim'' dediğinde ilk başta itiraz edecektim fakat daha sonra yemekhanede İlayda'yı Anıl'ın yanında otururken görünce hemen fikrimi değiştirdim. Hayır bu çocuk neden uzatıyordu ki bir şeyi ikimiz de oynadık bitti işte uzatmanın ne anlamı var kas kafalı !
Berke'yle yemeklerimizi aldıktan sonra masaya doğru ilerledik ve hemen Anıl ve İlayda'nın karşısına oturduk. Doruk sol tarafımda oturuyordu ve adının Mert olduğunu öğrendiğim diğer çocuk da Doruğun karşısında. Anıl,İlayda ve ben birbirimize kötü bakışlar atarken olayın tek farkında olmayan Berke'ymiş gibi görünüyordu. Hayır bu kadar salaklık görmedim ben arkadaşım. Tamam her ne kadar gerizekalı bir odun olsa da Anıl varken ben sana mı bakacağım. Gerçi o ben varken İlayda'ya bakıyorsa ben de bir istisna yapabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim
Teen FictionGözlerime bakan gözleri dudaklarıma kaydığında kalp atışlarım deli gibi hızlandı. Dudakları dudaklarımı bulduğunda ise artık nefes alamıyordum. Elleri tshirtümün altına kaydığında dokunduğu her yer sanki alev alıyordu. Daha sonra tshirtü kafamdan sı...