Biliyorum, biliyorum, biliyorum şu 2 ay boyunca bana bir ağız dolusu küfür ettiniiizzz.. Hakettim mi diyeceğim ama yani etmemiş de olabilirim çünkü gerçekten bazı sorunlardan dolayı yazamadım ama sonunda yeni bölüm sizlerlee !!! Herneyse çok uzatmadan kısa keseceğim hepinizi seviyoruum iyi okumalar ve multimediadaki şarkıyı mutlaka dinleyinnn !! ^.^ xoxo
Kelimenin tam anlamıyla patlamaya hazır bir bomba gibi kendimi odaya atıp kapıyı çarparak kapatmıştım. Sinirden saçımı başımı yolmak istiyordum. Ne olmuştu da Ata o kızı tekrar evine almıştı anlayamıyordum. Beni şaşırtan şey ise Anıl'ın da en az Ata kadar sakin olmasıydı. Sanki bir şeyler dönüyordu ve o şeylerden bihaber olan tek kişi bendim. Sinirle önümdeki dolaba tekme atmamla ayağımın zonklaması bir olmuştu. Ah ama emin olun bu iyi hissettirmişti. Hayır mazoşist olduğumdan falan değil sadece öfkemi çıkartacak bir şeyler lazımdı.
Odada ellerim saçlarımın arasında dolanırken komidinin üstünde duran ipod'u görmemle resmen sevinç çığlığı atmam bir olmuştu. Hemen elime alıp kurcalamaya başladığımda son çalınanlarda Sleeping With Sirens-If You Can't Hang olması beni şaşırtmıştı. Tamam Anıl'da rock dinleyecek tip vardı ama zevklerimizin bu kadar uyuştuğunu hiç tahmin etmezdim. Lanet olsun neyi bekliyordum ki. Hemen play tuşuna basıp şarkının etkileyici melodisinin kulağımı doldurmasına izin verdim. Ah, emin olun sinirliyken beni yatıştırmaya yarayan şeylerden biri de rock müzikti.
Şarkının ritmiyle sallanmaya başladığımda hareketlerimi kısıtlayan basketbol şortundan kurtulup üstümde sadece tshirt'le deli gibi zıplamaya başlamıştım. Hızımı alamayıp yatağın üstüne çıktığımda bağıra bağıra nakarata eşlik ediyordum.
I don't wanna take your pericous time
'Cause you're such a pretty, pretty, pretty, pretty face
But you turned into a pretty big waste of my time
I don't wanna take up all your time
'Cause you're such a pretty, pretty, pretty, pretty face
But you turned into a pretty big waste of my time
Kendimi şarkıya o kadar çok kaptırmıştım ki kapıda beni dikizleyen Anıl'ı fark etmemiştim bile. Kulaklıkları kulağımdan çıkarıp nefes nefese bir şekilde ona bakarken bana şaşkınlık içeren ve aynı zamanda seni-hemen-şu an-becermek-istiyorum bakışlarıyla bakıyordu. ''Ah lanet olsun bana şöyle seksi bakmayı kes pis domuz !'' diye haykırmak istesem de ağzımdan çıkanlar farklı olmuştu.
''Sen beni mi röntgenliyordun ?! Seni pis sapık'' diyerek ipod'u kafasına fırlattım.Ben yataktan inerken attığım ipod'u havada yakalayıp o bilindik ''ben seksiyim'' sırıtışını yüzüne yerleştirdi.
''Yatağımın üstünde yarı çıplak ve nefes nefese kalan bütün kadınları röntgenlerim bebeğim. Üstüne alınma alışkanlık.'' diyerek göz kırptığında ağzım beş karış açık kalmıştı. Ah tamam bir sürü kızla yattığını biliyorum gerizekalı ama bunu yüzüme vurmana gerek yoktu. Sinirle ona baktığımda rahat bir şekilde duvara yaslanmış beni adeta gözleriyle soyuyordu. Yaslandığı yerden doğrulup yavaş adımlarla bana doğru geldiğinde yüzünde muzip bir ifade vardı. Kalp atışlarımın hızlandığını hissedebiliyordum. Fakat bu sefer oyuna gelmek yoktu. Gerçekleri öğrenene kadar Anıl beye boyun eğmeyecektim ve artık benim de bir şeyler hakkında söz sahibi olma vaktim gelmişti.
O bana yaklaştıkça ben geri adım atıyordum ve en sonunda yatağa kadar gerilediğimde kaçacak başka yerim yoktu. Aramızda sadece bir adımlık mesafe kaldığında elimi göğsüne koyup onu durdurdum. İradeli olacaktım. Evet, evet kesinlikle bunu yapabilirdim. Koyulaşmış gözlerine baktığımda sesli bir şekilde yutkunup konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim
Teen FictionGözlerime bakan gözleri dudaklarıma kaydığında kalp atışlarım deli gibi hızlandı. Dudakları dudaklarımı bulduğunda ise artık nefes alamıyordum. Elleri tshirtümün altına kaydığında dokunduğu her yer sanki alev alıyordu. Daha sonra tshirtü kafamdan sı...