Değişim

D-8

(Multimedia'da Ata vaaar =))

''Ne demek uyuşturucu kullandım ? Aklını mı kaçırdın sen ?!'' 

Azra resmen şu an kendini kaybetmiş bir şekilde bana cırlıyordu. Keşke hiç söylemeseydim ama başka seçeneğim yoktu. Hastaneye gidemezdim. 

Ata'nın da Azra'dan kalır bir yanı yoktu. Bakışlarındaki sertlik gözlerimi ondan kaçırmama neden ouyordu. O da Azra kadar deliye dönmüştü ama öfkesini içinde tutuyordu. 

''Hap falan mı kullandın ne yaptın ? Çok fazla almadın değil mi ? Off seni buraya getirende kabahat zaten. Hem sen kimden aldın malı ?''

Ah, işte şimdi boka batmıştım. Eğer ona Anıl'dan aldığımı söylersem ne tepki vereceğini merak ediyordum ama tahmin etmesi çok da zor değildi. Neden bu kadar çok abartmıştı ki alt tarafı tozdu. Ona hapı Anıl'dan aldığımı söyleyemezdim çünkü bir daha asla yanına yaklaşmama izin vermezdiş ve yaptığımız planlara boşa giderdi.

''Hap değil toz kullandım ve evet fazla almadım. Tuvaleti arıyordum ve yanlışlıkla bir odaya daldım. O sırada iki kişi mal alışverişi yapıyordu. Bunu gördüğümü görünce biraz endişelendiler ve ben de merak ettiğim için eğer bana da biraz vermezlerse onları ihbar edeceğimi söyledim. Merak ettiğim için çektim tozu kimse zorlamadı. Ayrıca artık konuyu kapatsak. Çok yorgunum ve eve gitmek istiyorum.''

İkisi de anlattıklarımdan sonra bana onaylar bakışlar attılar ve çıkışa doğru yürüdük. Yürürken Azra tabiki de ''Göstericem ben sana merakı'' diye söylenmeye devam etti. Kapının önüne geldiğimizde Ata ;

''Görüşürüz kızlar kendinize dikkat edin. Çok merak iyi değildir'' diyerek bana iğneleyici bakışlar fırlattı. Hah, bir sen eksiktin. Düşene bir de sen tekme at zaten. Ona gözlerimi devirdikten sonra ;

''Sen nereye gidiyorsun ?'' diye sordum. 

''Dediğim gibi kıçını toplamam gerek bir kardeşim var'' diyerek gülümsedi. Daha sonra Azra'ya dönerek telefon numarasını istedi. Yok neymiş ben akşam rahatsızlanırsam Azra onu arayacakmış. Sen gel de onu küllahıma anlat. Demiyor ki kıza sana alttan alttan yazıyorum telefon numaranı ver diye. 

Azra da hiç çekinmeden hemen verdi numarasını. Vay arkadaş hastalanırsam bana bakıcak kişiler çok. Ben salak salak bunları düşünürken Ata'yla tekrar vedalaştık ve arabaya doğru yürümeye başladık. Azra sürücü koltuğuna yerleşirken ben de kapıyı açıp yolcu koltuğuna oturdum. Tam karşımızda Anıl'ın arabasını görünce sırıtmadan edemedim. Umarım onun kıçını toplayacak birisi yoktur da öyle kalır ukala. Sol tarafıma bir bakış attığımda Azra da salak salak sırıtıyordu. Hayır tamam anladık Ata her ne kadar çok tatlı, yakışıklı, gamzelerinde çadır kurmak isteyeceğiniz bir tip olsa da ne bu ilk görüşte aşk hikayeleri Azra Hanım ? Gerçi şimdi hiç sesimi çıkarmadan onu kendi hayal dünyasında başbaşa bırakma taraftarıyım çünkü eğer ağzımı açarsam beni azarlamaya devam edecek. 

Nihayet eve vardığımızda Azra'nın kapıyı açmasını bekledim. İçeri girdiğimizde kendimi direk koltuklardan birine atıp yayıldım. Feci yorulmuştum ve çok uykum gelmişti. Azra'nın da benden kalır bir yanı yoktu.

''Annenler ne zaman gelecek ?'' 

''Bilmiyorum, sanırım bir kaç ay yurt dışındalar. Ama onlara belli olmaz, alıştım zaten artık.''

''O zaman bu süre içerisinde birlikte kalıyoruz. Sana ne kadar eğleneceğimizi anlatmak isterdim ama emin ol konuşacak halim yok'' diyerek yatak odasına doğru ilerledi. Ben nerede yatacağımı düşünürken geri gelip bana koridorun solundaki odada kalabileceğimi söyledi. Dediğini yapıp odaya girdim. Azra'nın odasından pek bir farkı yoktu. Sadece duvarlarda poster asılı değildi. Üstümdekileri çıkarıp dolaptan bol siyah bir tshirt aldım ve üstüme geçirdim. Tshirt kalçalarımı örtüyordu dolayısıyla altıma bir şey giyme gereği duymadan kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapamamla derin bir uykuya çekilmem bir oldu.