TUTSAK

4- Artık Çok Geç Hayal

Gözlerimi ovuşturarak kalktım. Siktir belim çok ağrıyordu. Bankta uyuya kalmışım. Bu şekilde okula da gidemezdim, otele zaten param yetmiyor. Telefonumu çıkarttım ve tarihe baktım. 15 Ekim süper bugün Cenk'in dedesi hesabımıza para yatıracaktı ama Cenk'le olan atışmalarımızdan sonra birde dedesinden para mı alacaktım? İyide ben Cenk'in dedesiyle kavga etmedim ki. Hem zaten hesabıma yatan parayı çekmezsem böyle banklarda uyumam gerekecek Rüzgar'ın evine de gidemem. Yani daha ilk günden...

Saate baktım 11.52 ben bukadar uyumuşmuyum ya? Hızlıca cebimden cüzdanımı çıkarttım ve kalmış olan son parama 10 ₺'ye baktım durumum içler acısı. Cüzdanımdan kartımı çıkarttım ve para çekeceğim yere doğru ilerledim.

Paramı çektikten sonra cüzdanıma tıkıştırdım. İlk iş olarak otele gitmeden elimdeki valiz ve çantayla restorantların birine girdim, hızlıca siparişlerimi verdim. Ayranım ve patates kızartmam bittikten sonra hesabı ödeyerek oturduğum sandalyeden kalktım.

Yarım saattir otel arıyorum ya boş yer bulamıyorum ya bütçeme uygun olmuyor ya da beğenmiyorum, böyle giderse köhne bir pansiyonda kalacağım. Son umudum olan otele göz gezdirdim ve tam girecektim ki telefonum çaldı. Cenk arıyordu. Açmadım, ısrarla aramaya devam etti. Daha fazla dayanamayıp telefonu açtım.

"Ne var Cenk?"

"Gece nerde kaldın sen? Okula da gelmedin"

"Gece nerde kaldığım veya okula neden gelmediğim seni ilgilendiriyor mu?"

"Evet!"

"Bari benimle ilgileniyormuş gibi yapma, daha dün bizi unut diyordun şimdi ise-"

"Hadi itiraf et Rüzgar'ın evinde kaldın değil mi? Rüzgar seni sevmiyor bu Duygu ve Rüzgar'ın oyunu. Gece kalacak bir yer bulamayınca Rüzgar'ı aradın oda bundan faydalanıp gece-"

"Sakın cümleni devam ettirme! Ya sen bana demek istiyorsun!?"

"Hayal, bak-"

"Sen ne ara böyle iğrenç birisi oldun? Cenk sana ne oldu böyle? Söylediğin cümledeki tek doğru şey 'gece kalacak bir yer bulamayınca' cümlesiydi diğer hiçbiri doğru değil bunun oyun olduğu dahil. Ha ama madem çok merak ediyorsun söyleyim gece bankta uyuya kalmışım, şimdi de müsade edersen kendime otel bakıyorum."

"Be-"

Cümlesini bitirmesine fırsat vermeden telefonu suratına kapattım ve hızlı adımlarla otele giriş yaptım. Resepsiyonun önüne gelince durdum.

"Boş oda var mı?"

"103 numaralı odamız boş" dedi, fıyatıda uygun bi otel bulmuştum sonunda. Resepsiyonist anahtarı bana uzattı.

"Odanız beşinci katta efendim."

Asonsöre bindim ve beşi tuşladım. Otel pekte iç açıcı değildi, bunu valizimi almaya gelmeyen kişilerin olmaması kanıtlıyordu ama mecburdum, en azından bi süre. Sonrasını ileride düşünürüm.

Odama geldiğimde güzelce yatağıma uzandım. Wattpad'e girip kitap okumaya başladım, en heyecanlı yerde telefonum çalmaya başladı. Kayıtlı olmayan bir numaraydı

"Alo?"

"Hayal benim Rüzgar"

"Sen benim numaramı nereden buldun?"

"Bulurum ben, her neyse okula niye gelmedin? Merak ettim."

"Ya dün Cenk ve Miray'la kavga ettik bende gece valizimi topladım işte şimdi de oteldeyim."

"Bende kalsaydın ya. Yanlış anlama ama"

"Yok saol, ben burda idare ederim belki kendime ev falan tutarım."