"Yeter ki sen devam et, hala bir yerlerde gülmeye"
Cenk'in ağzından...
Neredesin be güzelim? Bir haftadır karış karış aradık, arattırdık koca ülkeyi ama yokaun. Delirme noktasına ulaşmıştım. Kim? Neden?
"Cenk hadi ye şunları, bir haftadır doğru düzgün yemiyorsun."
"Dede Hayal"
"Bak polise de haber verdim. Onlarda iki gündür arıyorlar. Ama yok, ufak tefek bilgiler dışında hiç bir bilgi yok. Sen ve Miray'ında ifadesi alınacaktı, polis arkadaşlarımla konuştum siz zaten kötüsünüz. Sizin yerinize ben anlattım o gece olanları."
Ekrem'in (Cenk'in dedesinin) ağzından..
Torunumu böyle görmeye dayanamasamda mecburdum. Onun iyiliği için. Yalan söylemiştim, polise haber falan vermemiştik. Ama eminim böylesi daha iyi. Cenk burada ailesiyle birlikte mutlu olacaktı. Unutacaktı Hayal'i
"Benim yarın dönmem lazım Türkiye'ye"
"Ben ne yapacağımı bilmiyorum."
"Burada kalacaksın, hayatına devam edeceksin. Yeni okul, yeni arkadaşlıklar-"
"Dede sen ne dediğinin farkında mısın?!"
"Lafımı bölme. Burada yeni hayatına başlayacaksın. Çünkü Hayal burada. Bize gelen bilgiye göre Amerika Los Angelas konumunda yani bulunduğun yerde, belki bir gün karşılaşırsınız."
"Elim kolum bağlı karşılaşmayı mı bekleyeceğim?"
"Daha iyi bir fikrin var mı?"
"Ya aklım almıyor. Nasıl bulunamıyor? Yer yarıldı da içine mi girdi?"
"Cenk, belki de öldü."
Sinirle yerinden kalkıp üstüme doğru yürümeye başladı.
"Sakın o cümleyi bir daha kurma!"
"Bu şekilde nereye kadar kaçacaksın?"
Dolan gözleriyle baktı.
"Dede deme öyle, ona hiçbir şey olmadı."
"Oğlum, bizde onu istiyoruz ama bazen en kötüyü düşünmeliyiz."
"Ya Türkiye'deyse? Hayal'i kaçıran kişi veya kişiler biz şüphelenelim Türkiye'den ayrılalım diye oyun yaptıysa. Ayrıca sahte pasaport kimin adına kimin üzerine?"
Cenk sandığımdan daha zekiydi. Bunların hiçbirine verebilecek mantıklı bir cevabım yoktu. Aklıma ilk gelen yalanı söyledim.
"Hayal'i ailesinin kaçırdığından şüpheleniyor polisler."
"Hayal'in ailesi hayatta mıymış?"
"Öyle gözüküyor, anne ve babası silah kaçakçılığı yapıyorlarmış, bu yüzden sahte kimlikle yıllardır Amerika'da yaşadıkları düşünülüyor."
"Ailesiyleyse Hayal ölmemiş demektir. Yani neden öldürsünler ki?"
"Söylememem gerekiyordu ama sanırım olmayacak böyle. Hayal'in ailesi organ mafyalığıda yapıyorlarmış." resmen saçmalıyordum.
"Kendi kızlarına zarar verebilecek kadar manyak değillerdir herhalde, ayrıca neden bunca yıl sonra kaçırma gereksinimi duysunlar?"
"Muhtemelen yıllardır arıyorlardı, ama tabi kaçak oldukları için polisi karıştırmadılar ve bu da işlerini zorlaştırmıştır, yetimhanede kalmadığınıza göre izini sürmek daha zor olmuştur ve en sonunda buldular demek ki, son bir şey daha Hayal ilk doğduğu gün herkes Hayal'le meşgul olurken, 4 yaşında ki ablası dengesini kaybediip camdan düşüyor ve ölüyor. Bunun sorumlusu olarakta Hayal'i suçlayıp hiç sevmemişler. Tabi bunlar sadece ihtimal"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
RastgeleTutsaklık, sadece birilerinin emrinde olmak olmuyor. Her zaman savaşta ele geçirilen düşman anlamına gelmiyor. Bazen bir kıyafete tutsak olursunuz, bir renge, arabaya, herhangi bir eşyaya. Peki ya siz hiç bir bakışa, bir dokunuşa tutsak oldunuz mu...