İyi okumalar...
- - - - - - - - - - -
Başımdaki hafif ağrıyla gözlerimi açtım. Esneyip yataktan kalktım ve perdeyi araladım. Hava çok güzeldi ve muhtemelen öğlen olmuştu. Cenk'i alnından öpüp sessizce odadan çıktım.
Miray oturma odasında televizyon izliyordu. Yanına oturdum ve başımı omzuna yasladım.
"Günaydın"
"Saat 1.33 Hayal ama yinede sen bilirsin."
"Sabah neden uyandırmadın?"
"Kıyamadım."
"Yaaaaaaa"
"Hayal" dedi derin bir iç çekerek.
"Noldu?"
"Okul. Bu senede devamsızlıktan kaldık. Bu saatten sonra Cenk'in dedeside para göndermez. Paraya ihtiyacımız var."
"Ben bunu hiç düşünmedim."
"Okula devam etmemiz gerekiyor."
"Cenk uyansın onunla konuşalım bu konuyu."
Kafasını salladı.
"Uyandır onuda artık, ben size de kahvaltı hazırladım."
Gülümseyerek Miray'ın yanağına öpücük kondurdum ve Cenk'i uyandırmaya gittim.
"Kalksana ayıcık" deyip atladım üstüne.
"Hayal yavaş, hamileyim aman hamilesin gerizekalı."
"Yavaş zıpladım"
"Olsun dikkat et"
Kafamı salladım ve mutfağa geçtik. Miray'da masaya oturdu. O tok olduğu için yemedi.
"Cenk" dedi somurtkan sesiyle.
"Ne oldu güzelim"
"Paraya ihtiyacımız var, bu konuyu sabah Hayal'le konuştuk ama çözüm bulamadık."
"Ben birazdan iş bakmaya çıkarım."
"Cenk okumamız lazım."
"Tamam sen kaldığın yerden on ikinci sınıf devam. Hayal hamile açıktan okur, bende iş falan işte."
"Cenk seninde okuman lazım."
Diye diretti Miray.
"Tamam açıktan okurum."
"İkisini bir arada yürütemezsin. Önümüzde üniveriste sınavı var. Zaten bu yıl devamsızlıktan kaldık, üçüncü kez on ikinci sınıf okuyacağız, kaybedecek bir yılımız daha yok."
Cenk tam cevap verecekken kapı çaldı. Miray tam kapıya gidecekken Cenk kolundan tuttu.
"Dedem olabilir, ben açarım."
İki dakika sonra içeriye Cenk, annesi ve babası girdi.
"Hayal biz salondayız"
Kafamı sallayıp Miray'la bizde salona geçtik.
"Neden geldiniz?" Diye sordu Cenk.
"Hoşbulduk oğlum."
"Baba-"
"Cenk annen ve ben senin için geldik."
"Yurtdışına-"
"Yurtdışına gitmek yok, biz buraya taşındık. Bizi affetmeni istiyoruz. Bunun için geldik."
"Biliyor muydunuz?"
"Neyi?" Diye sordu Cenk'in annesi.
"Hayal'in ölmediğini, dedemin planlarını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
RandomTutsaklık, sadece birilerinin emrinde olmak olmuyor. Her zaman savaşta ele geçirilen düşman anlamına gelmiyor. Bazen bir kıyafete tutsak olursunuz, bir renge, arabaya, herhangi bir eşyaya. Peki ya siz hiç bir bakışa, bir dokunuşa tutsak oldunuz mu...