"Ece emin misin?"
"12354 kere evet Esma. Eminim. Son kararım. Joker hakkımı kullanmak istemiyorum."
"Ha ha ha. Gıdıkla da güleyim bari. Şakacı seni."
"Bak Esma. Benim bu yarışa katılmayı ne kadar çok istediğimi, beklediğimi en iyi sen biliyorsun. Şimdi aptalca bir kural yüzünden bu yarıştan çekilemem anladın mı? Yapamam. O yarışa katılacağım ve birinci olup Tevfik Varlıer'in yetiştirdiği eleman olacağım."
"İyide yarışın en önemli kurallarından bir tanesini unutuyorsun Ece. Yarışa yalnızca erkekler katılabilir. Bak sen unutmuş olabilirsin ama hatırlatayım. Sen. Bir. Kızsın."
"İnanmıyorum bu bu gerçek olamaz Esma! Ben kız mıyım? Ah hayır hayır ve hatta nayırrr!"
"Dalga geçerek başına ekşimemden kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsunuz Ece hanım. Evet sen bir kızsın üstelik fazlasıyla güzelsin. Şu saçlarını kısa, erkek gibi kestirmenin güzelliğini kapattığını sanıyorsun ama yanılıyorsun."
"Saçmalama. Sanki saçlarımı bu yurt koşullarında belime kadar uzatmama izin verdiler de ben saçlarımı uzatmadım. "
"Ya tamam yurtta uzun saçlar demek pitlere tek yönlü uçuş bileti sağlar. Şuan kimse senden saçlarını bu kadar da kısa kestirmeni istemiyor ama sen yine de kestiriyorsun. Gerçi ne yaparsan yap. Şu yurt koşulları bile güzelliğini söndürmeye yetmiyor."diyen Esma'ya tek kaşımı kaldırarak imalı bir şekilde baktım.
"Tamam. Belki biraz tenin soluk olabilir. Seni ilk gördüğümdeki gibi parlamıyor cildin ama..." derken elini kalbimin tam üstüne koydu.
"Burası. Burası ışıl ışıl Ece. Etrafına nasıl bir ışık saçtığının çevrendekilere nasıl bir enerji kaynağı olduğunun farkına var artık."
"Esma bak olmuyor anlamıyor musun? Bu konuyu seninle kaç kere konuştuk. Bizim seninle giyinip süslenip dışarı çıkıp normal kızlar gibi davranmamız imkansız. Kendimizi bildik bileli hep kendimizi birbirimizi korumaya çalışmadık mı? Bizim güzel bir kız olma gibi bir lüksümüz yok. yok. yok!"
"Bunun için mi erkek kılığında dolaşıyorsun? Geceleri..."
Ece Esma'nın ağzından çıkanları duyar duymaz eliyle kızın ağzını sıkıca kapattı.
" Sus! Sana şu konudan alenen bahsetme demedim mi? Biri duyarsa mahvoluruz. Sende bende biteriz Esma."
Ece bu konuda o kadar hassastı ki sanki yerdeki kulakları bulmak ister gibi önce yere sonra etrafta gözlerini gezdirdi. Eğer biri, tek bir kişi bile duyarsa Ece'nin geceleri gizli gizli yurttan kaçıp erkek kılığında illegal sokak yarışlarına katıldığını... İşte o an Ece'nin bittiği andır.
Yurttan ayrılma vaktinin gelip geçmesine rağmen müdürleri Esma ile Ece'yi üniversite sınav sonuçları açıklanana kadar idare ediyordu yurtta. Orhan Müdür böyle bir istisna tanımadan önce Ece ile ciddi bir konuşma yapmıştı. Esma'yı bu konuşmaya dahil etme gereği bile duymamıştı. Çünkü Orhan müdür ellerinde büyüyen bu iki kızı adı kadar iyi bilirdi.
Esma kendi halinde oldukça sessiz, naif ve akıllı bir kızken; Ece, Esma'nın taban tabana zıttı deli dolu, yerinde duramayan, erkek gibi ve en az Esma kadar zeki bir kızdı. Her ne kadar karakter olarak birbirinden farklı da olsalar da bu iki güzel yurda geldiklerinde yan yana beşiklerde yatırıldıklarından bu yana ayrılmak nedir bilmedi.
Kardeş kavramı aslında ikiye ayrılır. İlki kan bağıyla geçen zorunlu bir akrabalık durumuyken ikincisi gönül bağıyla kurulan dostluk durumudur. İşte Ece ile Esma arasındaki kardeşlik durumu ikinci çeşit olanıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formulaşk1
General FictionHayalleriniz uğruna nelere katlanmayı göze alırsınız? Mesela pembe kimliğinizi bir kenara bırakıp, mavi kimliğe bürünmeye cesaret eder misiniz? Olmaz mı? Ben böyle birisinin hikayesini biliyorum ya da hayal edebiliyorum diyelim. Ve size anlatmaktan...