27.Bölüm(2.Kısım)

4.6K 388 154
                                    


Aynı gün içinde iki bölüm tövbe bir daha böyle delilik yapmam! :p


Ben bittim, siz devam edin diyorum ve sahneden çekiliyorum :)



************


Formasyon turuna sayılı dakikalar kala Alp, aracının kokpit kısmına oturmadan önceki son hazırlıklarını yaparken Ecevit, karşısındaki adamın tüm soğukluğuna, sakinliğine rağmen büyük bir heyecanla gözünü bile kırpmadan Alp'i izlemekteydi.

İçinde yaşadığı anın gerçekliğine inanamıyordu genç kız. Nasıl inansındı ki?

Geçen sene, sezon başında televizyonun karşısında izlediği yarışların bir gün start noktasında olma hayalleri kurarken şimdi tam da o hayalinin gerçek olduğu yerdeydi genç kız. Bu durum Ece açısından tarif edilemez bir mutluluk kaynağıydı. Mutluluktan ağlama noktasının anlamca karşılığını şuan göz pınarları Ece'yi zorlayarak anlatmaya çalışıyordu sanki.

Karşısında hararetle konuşan Sercan'ı kaşları çatık bir halde dinleyen Alp'e derince bir nefes alarak baktı Ece. Çok yollar kat etmişti genç kız. Birçok zorluğun altından yer yer tek başına, yer yer de can arkadaşları Ömer ve Esma sayesinde kalkabilmeyi başarmıştı.

Birçok kere yalana da başvurmak zorunda kalmıştı. Hatta hayatının en büyük yalanının içinde başka bir kimliğe bürünmüştü. Etrafındaki sayılı kişiler haricinde kimsenin gerçek kimliğinden haberi yoktu.

Şimdi tam karşısında durduğu Alp'e, yanındaki Sercan'a takımdaki herkese karşı kendini suçlu hissediyordu. Üstelik son zamanlarda artık Alp'in bakışlarında hissettiği şeyler omzuna binen yalanlarının yükünü ağırlaştırıyordu sanki. İçindeki suçluluk duygusu olmadık şeyler fısıldıyordu genç kızın kulağına.

Ama yakamıyordu da gemilerini! Yıllardır kurduğu hayallerinin tam giriş kısmında her şeyi itiraf edip önüne sunulan imkanları, takım arkadaşlarının güvenlerini yıkmak istemiyordu. Diğer yandan Tevfik Bey'le de bir anlaşması da vardı.

"Biraz daha... Sadece biraz daha dayanmam lazım. Sonra nasılsa herkese her şeyi açıklayacağım" diyerek avuttu bir kez daha kendini genç kız ve kafasını gökyüzüne kaldırarak yaklaşan yağmur bulutlarına dikkat etmeden mutlulukla gülümsedi.

"Bu zamana kadar katlandığı her zorluğa değer." dedi Ece o an içinden. Hatta... Hatta hayal edilen o hedefin içinde böylesine güzel bir mutluluğun onu bekliyor olduğunu bilseydi genç kız, daha fazla zorluğa bile katlanabilirdi.

Hedeflerinize olan mesafelerinizin uzunluğu kaç kilometre olursa olsun her şey önce hayal etmekle başlar; vazgeçmeden önüne konulan engellere aldırmadan hepsini atlatmak için çabalamakla devam eder, tam her şey bitti derken tam gücün tükendiği o noktada nihayete erip bitiş çizgisine ulaştırır yaradan sizi. Ece'nin de aynen böyle olmuştu.

Genç kız, tam artık pes edip vazgeçme anına gelmişti ki karşısına birden Alp çıkmıştı. Her ne kadar Alp farkında olmasa da aslında Ece'nin hayatında genç adam bambaşka bir yere sahipti. Hayatının kırılması noktasıydı...


*************


Formulaşk1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin