Günaydınnnn :)
Gece kesilen elektriklerimiz yüzünden yükleyemedim bölümü :( bende haftanın bu son iş gününün sabahında reçelli ekmek niyetine gelsin diye bu saatte paylaşayım bölümü dedim. Umarım sabah sabah uykusuz olan asık suratınızı güldürmeyi başarabiliriz :) Ben bu bölümde azıcık da eğlendim de bakalım kahramanlarımız sizin yüzünüzü güldürebilecek mi?
Ayrıca belirtmekten mutluluk duyarım bir aksilik, bir sıkıntı, ilhamın ters yönden esmesi olayı gerçekleşmezse sezon açılışı öncesi 24.bölümde olacak, az kaldı derken cidden az kaldı yani ;)
Bu bölüm yine yeni tanıdığım ama ilk günden beri beni sevip, bağrına basan kuzu @sewdaaaa ya gelsin. desteğini, videolarını, fotoğraflarını asla ama asla unutamayacağım, güzel insan seni de iyi ki tanışım diyorum :)))
Ayrıca Facebook grubunda olanlar bölümden önce muhakkak grupta paylaştığım videoyu izleyin :) İnanın hiç pişman olmayacaksınız ;)
Ve benim harika vakitler geçirdiğim bazen yazmayı bırakıp kendimi grup içinde konuşurken bulduğum o facebook grubumuza, twitter grubumuza gelmek isteyen olursa profilimden gerekli linklere tıklayabilirsiniz :)
Multi.deki video bölümün başında çalan şarkı, şarkıyla birlikte okumanızı tavsiye ederim ;)
Veeee... Hazırsanız, kemerler takıldıysa o zaman arkanıza yaslanıp bölümün tadını çıkartın...
Keyifli Okumalar!!
*************
Dıdıdıdıdııı dıdıdıdı dıdıdıdıdıııı dıdıdııı dıdıdıdı dıdıdıı...
Ormanlık alanın içinde bulunan paintball alanında ikiye ayrılmış TAAS ekibinin Alp dışındaki tüm üyeleri karşı karşıya gelip bacaklarını sanki bir kovboy gibi hafifçe açıp birbirlerine meydan okumak üzere yerlerini alırken, fonda Egemen'in telefonundan çaldığı The Good, the bad and the gudubet [ ;) ]şarkısının melodileri kulaklara dolmaktaydı.
Şarkı boyunca herkes, kendini ormanlık alanda yankılanan melodinin havasına kaptırıp yer yer gözlerini kısarak, yer yer ise ağızlarındaki ince ot parçalarını hırsla çiğneyerek omuzlarındaki paintball silahlarına tek elleriyle sıkıca sarıp hemen karşısındaki takımın üyesine tehditkar bir şekilde bakmakla yetindi.
Etrafta fazlasıyla Pazar günleri TRT'de yayınlanan Amerikan kovboy filmleri kokusu hakimdi. Yalnız bu sefer ki konsept farklıydı. Bu sefer kıraç topraklarda koca kaktüslerin hakim olduğu çölde tahta binaların gıcırdayan kapılarının arasından çıkıp birbirine meydan okuyan iki kovboy değil de; ormanlık alan arasında yerdeki kurumuş otların iç gıcıklamayan ezilme sesleri arasında düello alanına çıkan ellerinde paintball silahları, kafalarında maskeleri henüz giyilmemiş bir şekilde yarı takılı bir halde duran ikiye ayrılmış TAAS ekibi alenen birbirlerine meydanlarını okuyorlardı.
İki takım halinde savaşacak olan TAAS üyelerinden ilk grubun takım kaptanlığına Sercan seçilirken; ikinci grubun takım kaptanı ise Ateş olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formulaşk1
Ficción GeneralHayalleriniz uğruna nelere katlanmayı göze alırsınız? Mesela pembe kimliğinizi bir kenara bırakıp, mavi kimliğe bürünmeye cesaret eder misiniz? Olmaz mı? Ben böyle birisinin hikayesini biliyorum ya da hayal edebiliyorum diyelim. Ve size anlatmaktan...